cupure logo
abdisrailuçakdepremsaldırıdışişlericumhurbaşkanıtrumpdüştünetanyahudan

'Özgürlük'ten yükselen son ses bu oldu! Gazze'ye birkaç mil kala iç titreten haykırış

'Özgürlük'ten yükselen son ses bu oldu! Gazze'ye birkaç mil kala iç titreten haykırış
Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr –7 Ekim, İsrail’in 2 yıl önce Gazze’de başlattığı soykırımın yıl dönümüydü. Aynı gün, ismini Gazze halkının en büyük hayali olan 'özgürlük'ten alan Özgürlük Filosu, taşıdığı tüm umutlarla birlikte uluslararası sularda İsrail askerlerinin sert müdahalesine maruz kaldı. 'Vicdan'gemisindeki kameralar parçalandı, yardım taşıyan tekneler birer birer işgal edildi. 11 gemiden oluşan filonun yolculuğu sona yaklaşırken, 9 gemi Gazze’yi ufukta görebilmiş, İsrail’in soykırımı 'açlıkla' sürdürdüğü bu topraklara umut taşımaya yine hasret kalınmıştı.Sumud Filosu'nun ablukayı delmesi ve ardından gelen günlerde aktivistlerin İsrail tarafından çeşitli eziyetlere maruz kalmasının üzerinden sadece 6 gün geçmişti. Bu yeni mücadele ise, aktivistlerin içindeki “Elbet bir gün kavuşacağız” umudunu hiç söndürmemişti. Çünkü özgürlük, burada böyle bitemezdi. Şimdi sırada, Fransa’dan yola çıkacak olan yeni bir filo vardı. Bu filo, asla pes etmedem ayakta duran Gazze’nin küresel bir sembolü olmak üzere kararlılıkla yelken açmaya açacaktı.Özgürlük Filosu’nun Sözcüsü Gazeteci Kasım Aktağ, İsrail baskınından hemen önce Milliyet.com.tr'ye konuştu. ‘ÖZGÜRLÜK’TEN YÜKSELEN SON SES! ‘BİZ DURDURULSAK DA SİZ DURMAYIN’ Gazze için bugüne dek pek çok gönüllü seferber oldu. Çocukların tok karnına uyuduğu huzurlu bir yuva hayaliyle, İsrail ablukasını aşmak üzere yola çıkan bu insanlar, silahsız bebeklere doğrultulan silahların hedefi haline geldi. Çeşitli eziyetlere maruz kaldıkları hapishanelerde günler, hatta aylar geçirdiler. Ancak hiçbir zaman yılmadılar. Kimileri için ilkler son olmadı. Gazze söz konusuysa, canları pahasına direndiler. Hanzala, Madleen, Sumud Filosu ve şimdi de Özgürlük Filosu…Birileri durmaksızın yarıyordu dalgaları, sonunda Gazze’ye ulaşacağından emin oldukları umutları, bitmek bilmeyen bir mücadele olmuştu Akdeniz’de. Üstelik İsrail’in her seferinde saldırgan tutumla yakıp yıktığı o umut gemileri, yalnızca insani yardım ve gıda taşıyordu. Gemilerde sanatçılar, akademisyenler, milletvekilleri, gazeteciler ve dünyanın dört bir yanından aktivistler yer alıyordu. Hepsi, Gazze üzerindeki ablukayı kırmak için aynı kararlılıkla yola çıktı. Ve yine, İsrail’in uluslararası hukuku hiçe sayan sert müdahalesine maruz kaldılar ama her seferinde daha fazla kişi aynı sorumluluğu üstlendi: "Gazze için yola çıkmak sadece bir vicdan meselesi değil, insan kalabilmenin son sınavıydı." Özgürlük Filosu’nun Sözcüsü ve Gazeteci Kasım Aktağ, o müdahaleden kısa süre önce kilometrelerce ötede kalbi Gazze için atan herkese şu çağrıyı yaptı: Alıntı Metni Hemşireliği bıraktı, pazarda tezgah açtı! Gram gram altın biriktiriyor: 'Takdir ediliyorum' 11 GEMİYLE BAŞLADI, 9’UYLA DEVAM ETTİ! 'KIRMIZI HATTA AZ KALMIŞTI' Aslında Özgürlük Filosu, İtalya’dan Gazze’ye doğru, dalgaları aşarak çıktığı yola 11 gemiyle başlamıştı. Ancak gemilerin eski ve dayanaksız oluşu, yolculuğu zorlu hale getiriyor, bazı teknik arızaları kaçınılmaz kılıyordu. Filonun Girit açıklarına ulaştığı noktada, 2 gemi ciddi arızalar yaşadı ve içindeki aktivistlerle birlikte durmak zorunda kaldı. Yine de amiral gemi 'Vicdan', filonun kalbi ve umudu olarak, onları ulaşabilecekleri son noktaya kadar taşıyacak güce sahipti. Ta ki İsrail’in uluslararası sularda gerçekleştirdiği haksız ve vicdansız müdahaleyle yüzleşene kadar… Gazeteci Kasım Aktağ’a göre İsrail, filoya muhtemelen kırmızı hat olarak bilinen, Gazze karasularına çok az bir mesafe kalmışken baskın yapabilirdi. Nitekim öyle de oldu. Milliyet.com.tr Özel Haberler Servisi olarak, 7 Ekim akşamı Aktağ ile gerçekleştirdiğimiz görüşmeden kısa bir süre sonra kendisiyle olan iletişimimiz tamamen kesildi. 8 Ekim sabahının ilk saatlerinde gelen bilgilere göre, filo aktivistlerinin sınır dışı edileceği öğrenildi. Bir filo daha, Gazze’ye ayak basmaya yalnızca birkaç mil kala, İsrail’in ablukasına takılmıştı. Kasım Aktağ’ın Haber Merkezi’mize Vicdan Gemisi’nden yaptığı son bildirim ise şöyleydi: “Biz de 11 gemiydik, Girit açıklarında 2 yelkenli arıza dolayısıyla yola devam edemedi. 238 aktivist ve 9 gemiyiz. Gemilerimiz eski olduğu için ne yazık ki çok dayanıklı değil. Ancak ne olursa olsun bu yoldan dönmeyi düşünmedik. Gidebildiğimiz yere kadar gitmeyi, en çok da Gazze’deki ablukayı kırıp oradaki kardeşlerimizde kucaklaşmayı istiyoruz. Gelecekte bizim çocuklarımız ‘Zulme karşı siz ne yaptınız?’ diye sorduğunda sessiz kalamayız. Sadece insani yardım malzemeleri taşıyor ve Gazze’ye umut olmak istiyoruz. O kapılar açıldıktan sonra vicdan sahibi her insan Gazze’nin yeniden inşası için elinden geleni yapacaktır. Kapılar bir kere açılsa binlerce tır içeri girer. Bugün Gazze'de açlık, silah olarak kullanılıyor. Biz her türlü orada gerekeni yapmak için yolumuzu buluruz. Buna inancımız sonsuz.” Ateşkes sonrası Hamas'tan ilk açıklama: Türkiye, Katar, Mısır ve Trump'ın çabalarını takdirle karşılıyoruz EN BÜYÜK HAYALLERİ O ÇOCUKLARA SARILMAKTI Gazze’ye giden yolda, Özgürlük Filosu ve içindeki aktivistler yalnızca insani yardım malzemeleri değil, aynı zamanda 2 yıldır soykırıma uğrayan bölgedeki bebeklere ulaştırılamayan mama, ilaç ve medikal ekipmanları da yanlarında taşıyordu. Filonun en dikkat çeken yönlerinden biri ise, katılımcıların büyük çoğunluğunun sağlık çalışanlarından oluşmasıydı. 'Vicdan', Gazze’deki en az üç hastaneyi işler hale getirebilecek donanıma sahipti. Gemi içerisinde kardiyologlar, genel cerrahi uzmanları, kadın doğum doktorları ve çok sayıda sağlık personeli bulunuyordu. Onların hedefi, sadece yardım ulaştırmak değil, aynı zamanda Gazze’de çöken sağlık sistemine bir nebze de olsa can suyu olmaktı. İsrail’in 2 Mart’tan bu yana Gazze’ye uyguladığı ağır abluka, hayatları da bölmüştü. Bu abluka, örneğin 4 aylık ikiz bebekler Ahmed ve Mazin Tuleyb’i bile birbirinden ayırmıştı. Aylardır açlıkla ve susuzlukla mücadele eden Gazzeliler, onlara ulaşmak için yola çıkan her yardım gemisi için umutla Akdeniz ufkuna bakıyordu. Daha önce Sumud Filosu, İsrail’in baskılarına rağmen ablukayı kırmayı başarmış ancak taşıdığı yardım malzemelerini doğrudan ulaştıramamıştı. Gemideki gönüllüler, yardım kolilerini poşetlere sararak Akdeniz’in dalgalarına emanet etmiş, kıyıya ulaşması için dua etmişti. Ancak dünyanın bir yerinde bir kelebek kanat çırpsa başka yerde rüzgâr eserdi. Tam da böyle olmuş ve Sumud Filosu’na baskın yapmak isteyen İsrail askerleri ilk kez Gazze kıyılarından ellerini eteklerini çekmek zorunda kalmıştı. Bu da Gazzelilerin aylar sonra balık tutabilmelerini sağlamış ve belki de açlık, o günlerde yine Akdeniz’in dalgalarıyla kırılmıştı. Özgürlük Filosu’da Akdeniz’de Gazze için umudu taşıyordu ve Filo Sözcüsü Kasım Aktağ için en büyük hayal de o kıyılarda saklıydı: Alıntı Metni Ünlülere uyuşturucu operasyonu Lüks otel kralları gözaltına alındı! İstanbul’dan Antalya’ya kripto ve kara para operasyonu

Yorumlar

Dünyadan Haberler