cupure logo
israilabddışişleriateşgazzedeabddekatilsavaşdiplomatlarayardım

Yardımın adı var kendisi yok!

İsrail’in başlattığı topyekün saldırılarının yanı sıra gıdasızlık yüzünden çocukların ölüm tehlikesiyle burun buruna yaşadığı Gazze’ye yardım girişlerinin başladığı açıklamaları yapılsa da, söz konusu az sayıdaki yardımın halkın büyük kısmına ulaşmadığı belirtiliyor. Bu nedenle de, kısıtlı imkanlarla hizmet veren yardım ve yiyecek dağıtım merkezleri önünde ciddi kuyruklar oluştuğu, hayati risklerin sürdüğü kaydediliyor. İlginizi Çekebilir Artan baskı üzerine İsrail, 2 Mart’tan bu yana ilk kez Gazze’ye gıda geçişine izin verirken, 93 kamyon un, bebek maması, ilaç ve diğer tıbbi malzemenin taşındığını açıkladı. Birleşmiş Milletler (BM) ise, geçişine izin verilen miktarın “okyanusta bir damla” olduğunu belirtti, İsrail’in teslimat sırasında zorluk çıkardığını, gecikmeler yaşandığını da kaydetti. BM yetkilileri, gerekli yardımın ulaştırılmaması halinde pek çok çocuğun ölüm sınırında olduğunu açıklarken, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da Senato’da, yardımın “yeterli miktarda olmadığını” söyledi ancak gelecek günlerde artacağını öne sürdü. Uzmanlar Gazze Şeridi’nde yaşayan 2 milyon insanın çoğunun açlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunuyor. İspanya örnek Öte yandan İsrail’in Gazze’de başlattığı yeni operasyona ve Gazze’ye yeterli yardım girişine izin vermemesine Avrupa ülkelerinin tepkisi sürüyor. AB üyeleri ve İngiltere İsrail’le ticari iş birliğini tartışmaya açarken, İspanya Meclisi, bu ülkeye silah ambargosu getirilmesini talep eden tavsiye kararını kabul etti. Ege Denizi'nde 6 büyüklüğünde korkutan deprem Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 üyenin “büyük çoğunluğu” İsrail’le siyasi ve ekonomik iş birliğinin temelini oluşturan AB-İsrail Ortaklık Anlaşması’nı gözden geçirmeyi kararlaştırırken, İsveç de, AB’yi İsrailli bakanlara yaptırım uygulamaya zorlayacağını söyledi. İngiltere’nin İsrail’le devam eden serbest ticaret anlaşması müzakerelerini askıya almasının ardından İspanya da, silah ambargosunu tartışıyor. Koalisyon hükümetinin küçük ortağı Sumar ittifakı ile muhalefetteki Podemos ve Katalonya Cumhuriyetçi Solu partilerinin sunduğu silah ambargosu tavsiye kararı, ana muhalefetteki Halk Partisi ve aşırı sağcı Vox dışında tüm siyasi partilerce kabul edildi. Saldırılarda çocuklar ölüyor İsrail, içte ve dışta ağır eleştirilere uğramasına rağmen Gazze’ye yönelik saldırılarını sürdürüyor. Dün gerçekleşen saldırılarda en az 82 kişi hayatını kaybetti. Filistinli yetkililer, İsrail’in önceki gece ve dün sabah erken saatlerde düzenlediği saldırılarda “çoğu çocuk” 19 kişinin öldüğünü bildirdi. Enkaz altında kalan kayıp kişiler olduğu da kaydedildi. İsrail’in son 10 gündeki saldırılarında da, çoğu çocuk ve kadın, 815 Filistinli’nin hayatını kaybettiği belirtiliyor. Öte yandan Danimarka’da366 doktorun imzaladığı, Gazze’den hasta tahliyesi için hükümete çağrı yapan dilekçe sonrası hükümetten açıklamageldi. Koalisyon ortağı muhafazakar Venstre Partisi vekili Jan E. Jorgensen, “Gazze’ye yakın bölgelerde yeterli kapasiteye sahip pek çok ülke var. Çocuklara yardım etmek isteriz, ancak onları ve ailelerini Danimarka’ya getirmeyeceğiz.’’ dedi.Dışişleri Bakanı Lars Lokke Rasmussen ise “Bizce doğrusu, Gazze’de ve çevresindeki bölgelerde destek sağlamak” diye konuştu. ABD'de iki İsrail Büyükelçiliği çalışanı Yahudi Müzesi yakınında öldürüldü! Diplomat ziyareti sırasında ateş açtılar! İsrail ordusu, Cenin mülteci kampını kampını ziyaret etmek isteyen ve aralarında Türkiye’den diplomatların da olduğu Avrupa Birliği delegasyonu üyelerinin bulunduğu sırada havaya ateş açtı. 19 Ocak’tan bu yana abluka altında tuttuğu Cenin’e gelen diplomatlara yapılan bu hareket büyük tepki çekerken, Filistinli yetkililer, bunun “sindirmek” ve “korkutmak” amacıyla yapıldığını savundu. Sosyal medyada ve İsrail basınında da geniş yer bulan görüntülerde, İsrail askerlerinin, Cenin Mülteci Kampı’ndan havaya doğru yoğun ateş açtığı ve gerçek mermilerle açılan bu ateş nedeniyle kamptakilerin maruz kaldığı ağır koşulları yerinde gözlemlemek için bölgede bulunan diplomatik heyetin paniklemesine, hatta kaçışmasına yol açtığı görüldü. İsrail ordusu, olayın diplomatların ordu tarafından belirlenmiş güzergahın dışına çıkarak yasaklı bölgeye girmesi nedeniyle gerçekleştiğini, görevli askerlerin uyarı amacıyla ateş açtığını iddia etti. AB’den sert tepki Filistin Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmed ed-Dik ise, yabancı diplomasi heyetine “sindirmek” ve “korkutmak” amacıyla ateş açıldığını belirtirken, heyetin kampa girmesini engellemeyi amaçladığını belirtti. Heyette, Türkiye’nin Filistin nezdindeki Kudüs Başkonsolosluğu’ndan diplomatların da yer aldığı kaydediliyor. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, söz konusu olayla ilgili derhal soruşturma yapılması ve sorumluların görevden alınması çağrısı yaptı. Kallas, “Diplomatların yaşamlarına yönelik her türlü tehdit kabul edilemez. İsrail ayrıca, tüm yabancı diplomatların güvenliğini garanti eden Viyana Konvansiyonu’nun imzacılarındandır” dedi. Bu arada İspanya, Portekiz ve İtalya, İsrail Büyükelçilerini Dışişleri Bakanlığına çağırdığını duyurken, Fransa ise İsrail Büyükelçisini açıklama yapmak üzere çağıracağını açıkladı. Almanya ve Mısır yaşanan durumu kınarken, İngiltere’nin Orta Doğu’dan Sorumlu Devlet Bakanı Hammish Falconer da olayın detaylıca soruşturulması ve sorumluların hesap vermesi gerektiğini söyledi.

Yorumlar

Benzer Haberler

Dünyadan Haberler