cupure logo
altınrekorünlüekimtürkiyesanayiyüzdeihracatborsaüretimi

Dünya moda merkezinde Türk deri şov! Podyumda sağlam adımlarla yürüyor

Ustabaşı Murat, lazer tezgahında milimetrik ölçülerle deri kesimi yapan Seher, hatasız dikimden sorumlu Kaya usta, ince işçilikte Rabia, Meral... Daha ismini sayamadığımız çoğu Düzceli 16 Türk, İtalya’nın Toskana bölgesindeki Poppi yerleşkesinde Desa’nın 2023’te devreye aldığı tesiste, özveriyle hünerlerini sergiliyor. Hepsi Desa’da işe başlamış ve her biri en az 8-10 yıllık deneyime sahip. Fabrikada farklı milletlerden 70 kişi çalışıyor ve Gucci’den Chloe, Prada’ya kadar dünya lüks devlerine üretim yapılıyor. İHRACATTA DA ELİ GÜÇLÜ İtalyanların ve uluslararası moda devlerinin hemen dikkatini çeken tesisi Desa CEO’su Burak Çelet’in davetiyle yerinde inceledik. Türkiye’nin İtalya’ya gerçekleştirdiği deri çanta ve saraciye ürünleri ihracatının tamamını tek başlarına kendilerinin yaptığını belirten Çelet, bu yatırımın global marka hedefleri için kritik bir hamle olduğunu aktardı. Çelet ayrıca, fabrikanın kurulmasında üretim yaptıkları lüks devlerinin taleplerinin de etkili olduğunu söyledi. Desa, İtalya’da şu anda sadece çanta üretiyor. KİLOGRAM BAŞINA 116 DOLAR 2 bin metrekare bir alanda kurulan ve İstanbul Ulus’ta 2+1 daire fiyatına aldıkları tesisi baştan sona yenilediklerini aktaran Çelet, katma değeri yüksek üretime odaklandıklarına işaret ederek, “Sektörün kilogram başına ortalama ihracatı 12 dolarken bizim 116 dolar” dedi. Yurtdışında deri konfeksiyon ürünlerine talebin arttığını belirten Çelet, şöyle devam etti: “Vitrinler deri ürün dolu. ‘1972 Desa’ markasıyla Milano, Paris ve Londra gibi moda başkentlerinde showroom açarak Türk deri işçiliğini dünyaya tanıtıyoruz. Bunun bir sonucu olarak Milano Moda Haftası’na defile için davet edildik. Bu da bir Türk firma için ilk.” ŞİMDİDEN ŞUBATA DAVET VAR Milano Moda Haftası, İtalya’nın Milano kentinde altı ayda bir yapılıyor. Moda Haftası’na özel koleksiyonla katılarak Türk derisinin kalitesini ve tasarım gücünü dünya sahnesine taşıdıklarını belirten Burak Çelet, “Bu hem ülkemiz hem de sektörümüz adına büyük bir başarı” dedi. Desa’nın defilesine üretim yaptıkları firmaların dışında Santoni, Tod’s gibi dünya lüksünün temsilcileri de katıldı. Yaklaşan sonbahar-kış modası şubat ayında podyuma çıkacak. Çelet’ten eylülden sonra şubattaki ‘moda haftası’ için de davet aldıklarını öğrendik. TERECİYE ‘DERİ’ SATIYOR! DÜNYA MARKASI ÇIKARMAK İSTİYORUZ Milano’daki anlamlı güne Desa Yönetim Kurulu Başkanı Melih Çelet de katıldı. Dünya modasının merkezinde Desa’nın sergilediği performanstan çok etkilendiğini belirten Çelet, şunları söyledi: “Bunlar 53 yıllık knowhow’un sonucu. Bir dünya markası çıkarmak ve Türkiye’yi gündeme getirmek istiyoruz. Bu girişimleri sosyal sorumluluk gibi görüyoruz” dedi. İtalya’daki fabrikanın laboratuvar olduğunun altını çizen Melih Çelet, “Fabrika İtalyanlara da örnek oldu. Deri ürünleri denince İtalya akla gelir. Ama biz tereciye tere satmaya başladık” diye konuştu. HER MÜŞTERİYE ÖZEL ÜRETİM Eskiden 2 lüks deviyle çalışırken şimdi müşteri sayılarının 5’e çıktığını ifade eden Burak Çelet, şu bilgileri verdi: “Yeni gelen bir müşterimiz daha var. Bize imalat karşılığı malzemesini gönderiyor. ‘İstersen Türkiye’de üret ama siparişimi İtalya’daki firmaya geçeceğim’ diyor. Başka bir firma ben ‘Made in Italy alacağım. Ama malın yarısını Türkiye’de yapabilirsin’ diyebiliyor. Bir diğeri de tüm üretimin İtalya’da olmasını isteyebiliyor. Biz bu şekilde 3 farklı üretim yapabiliyoruz. Bunun için İtalyan makamlardan tüm izinleri aldık.” ÜÇÜNCÜ NESİL ÇOK DONANIMLI GELİYOR Melih Çelet, Desa’nın kurucusu yani birinci nesli temsil ediyor. CEO Burak Çelet ikinci nesil ve operasyonları o yürütüyor. Üçüncü nesil yani Burak ve Burçak Çelet’in kızı Defne, oğlu Emir şirketi daha ileri taşımak için yetişiyor ve bu konuda istekliler. Türkiye’de aile işletmelerinin yüzde 70’i ikinci kuşağa geçişte yok oluyor. Ancak Desa’da durum biraz farklı. İkinci nesille globale gözünü diken şirketin üçüncü nesille global marka olması hiç de uzak değil. ÇALINMA RİSKİNE KARŞI ULTRA GÜVENLİK Lüks markalara üretim yapan firmaların hırsızların hedefi olduğunu söyleyen Burak Çelet, “Her akşam bitirdiğimiz ürünleri kasaya indiriyoruz. Çift kapı kullanıyoruz. Binada 26 kamera var. Tüm camlar kırılmaya dayanıklı. Hareket dedektörü var” dedi. Kendilerinin bir dolandırıcılık girişimine maruz kaldıklarını ifade eden Çelet, “Neredeyse bir TIR malı veriyorduk, direkten döndük” diye konuştu.

Yorumlar

Ekonomi Haberleri