cupure logo
abdaltıntürkiyeçayenflasyonticaretyaşdolarmayısyaş çay

Gün geçtikçe sayıları azalıyor

5 MİLYON SINIRINA TAKILDI Tarım, savunma sanayi kadar stratejik bir sektör. Bu alanda üretimin artırılması ve devamının sağlanması hayati önemde. Bunu da ancak nesiller boyu kendini üretime adamış çiftçiler yapabilir. Ancak tarımla uğraşanların sayısı bir hayli düştü. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yıllık verilerine göre; 2024 yılında 4 milyon 827 bin kişi tarım sektöründe istihdam edildi. İstihdam edilenlerin yüzde 14.8’i tarım sektöründe yer aldı. 2020’de bu oran yüzde 17.7’ydi. Nüfus ve işgücündeki artışa rağmen son 5 yılda tarımda çalışanların sayısı da 5 milyonu aşamadı. Tarım sektöründe çalışan sayısı en son 2019’da 5 milyonu aşmıştı. KIRSAL NÜFUS GERİLİYOR Tarımla uğraşan nüfusun önemli bir kısmı da belde ve köylerde yaşıyor. Yine TÜİK verilerine göre; ilk ve ilçe merkezilerinde yaşayanların oranı yüzde 93.4 olurken, köylerde yaşayanların oranı yüzde 7’den yüzde 6.6’ya geriledi. Bir başka ifadeyle 2023’te köy nüfusu 5 milyon 973 bin 85 seviyesindeyken 2024 yılında 5 milyon 657 bin 686’ya gerilemiş durumda. Gençler köylerde kalmak istemiyor. Ayrıca tarım ve hayvancılık da zorunda olmadıkça tercih edilmiyor. Oysa binlerce ziraat mühendisi ve üniversite mezunu işsiz. ‘Dünya Çiftçiler Günü’ vesilesiyle altını çizdiğimiz bu tabloyu tersine çevirmek zorundayız. AVRUPA’DA BİRİNCİ DÜNYADA YEDİNCİ Gelinen noktada çiftçilerimiz her zamankinden daha değerli. Türkiye, tarımsal hasıla bakımından Avrupa’da birinci, dünyada yedinci sırada yer alıyor. Bu iddialı konumun devamı açısından çiftçilerin sayısının ve tarımsal verimin artması da şart. Diğer yandan değişen iklim koşulları, doğal afetler en çok çiftçileri vuruyor. Bu yüzden daha mahsulünü hasat edemeden çiftçiler büyük kayıplar yaşayabiliyor. İşte nisan ayının başlarında yaşanan tarihin en büyük don olayı bunlardan biri. Bu gibi riskler, azalan su kaynakları, maliyetler tarımsal faaliyetle ilgili tercihleri de ister istemez etkiliyor. ORTALAMA YAŞ 59’A ÇIKTI Tarımda çalışan sayısı artmadığı için bu sektörde çalışanların yaş ortalaması da artmaya başladı. Sektör temsilcileri de gıda arz güvenliği açısından buradaki riske dikkat çekiyor. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, gıda arz güvenliği riskini önlemek için genç nüfusun tarıma kazandırılması gerektiğini söylüyor. Üreticilerin yüzde 82’sinin erkekler, yüzde 18’inin de kadınlardan oluştuğunu aktaran Bayraktar, çiftçilerin yaş ortalamasının 59’a çıktığına, bu yaş ortalamasının erkeklerde 58, kadınlarda 61 olduğuna, üreticilerin yüzde 35’inin 65 yaş üzerine çıktığına, yüzde 35’inin de 50-64 yaşında olduğuna işaret etti. 18-32 yaşındaki genç üreticilerin oranının ise sadece yüzde 5 olduğunu belirten Bayraktar, “Bu durum, gençlerimizin tarımdan ve kırsal yaşamdan hızla uzaklaştığını gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu. ‘PRİM YÜKÜ HAFİFLETİLMELİ’ Şemsi Bayraktar, kadın çiftçilerin tarımın geleceği için büyük potansiyel taşıdığını belirterek, açıklamasını şöyle sürdürdü: “2024 yılında 18-24 yaşındaki çiftçi sayısı yüzde 6, 33-49 yaşındaki çiftçi sayısı da yüzde 4 azaldı. Evlenme çağına gelen gençlerimiz, kentlerde asgari ücretle çalışmayı köyünde çiftçilik yapmaya tercih eder hale geldi. Bu durumu tersine çevirmek için acilen harekete geçmeliyiz. Prim borçları üreticilerimizin sırtında kambura dönüşmüş durumda. Özellikle genç ve kadın çiftçilerin sosyal güvenlik prim yükü devlet tarafından hafifletilmeli.”

Yorumlar

Ekonomi Haberleri