cupure logo
faizfedkararıfaiz kararıaltınzamkararınımerkezhaziranborsa

Lojistikte tarihi fırsat Orta Koridor

Yeni dünya düzeni ile artan jeopolitik riskler ticaretin rotasını da tayin ediyor. Bir tarafta Rusya-Ukrayna savaşı, diğer yandan İran-İsrail çatışması, Hürmüz Boğazı’na yönelik belirsizlikler, Kızıldeniz’deki istikrarsızlık ve saldırılar, ABD’nin fitilini ateşlediği ticaret savaşları... Doğu ile Batı arasındaki ticareti derinden sarsan bu riskler alternatif ticaret yollarının oluşmasını hızlandırıyor. Türkiye, hava, kara ve demir yollarıyla işte bu alternatif rotaların tam kalbinde bulunuyor. JEOPOLİTİK RİSKLER ZİRVEDE Başta Çin olmak üzere Asya ülkelerini Rusya üzerinden Avrupa’ya bağlayan Kuzey Koridoru, savaş nedeniyle riskli bulunuyor. Dünyanın üretim canavarı Çin’i ve bölge ülkelerini Ortadoğu ve Avrupa’ya bağlayan Güney Koridoru ise Kızıldeniz’deki kriz, maliyet ve zaman açısından artık güven vermiyor. Konteyner gemileri Ümit Burnu çevresinde seyahat ederek rotalarına iki hafta daha ekliyor. İşte dünyanın içinde bulunduğu bu lojistik kaosu, ‘Orta Koridor’ ile çok önemli bir fırsat sunuyor. DEMİR AĞLARLA TAŞIMA REVAÇTA Türkiye’den başlayarak Kafkaslar’a, oradan da Hazar Denizi’ni aşarak Türkmenistan ve Kazakistan’ı takiben Orta Asya ve Çin’e ulaşan Orta Koridor hattı yıllık 800-900 milyar doları aşan ticaret trafiğinin merkezinde bulunuyor. Hattın kalbini ise demiryolu oluşturuyor. İşte bu nedenle son 2 yılda yatırımına ara verilmeyen tek sektör demiryolu ulaşımı. Orta Koridor hattının gelişimi için uzun zamandır emek veren Pasifik Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Erdoğan, Çin’le yapılan çok önemli bir ticaret anlaşmasını paylaştı. YILDA 1000 BLOK TREN SEFERİ Pasifik Holding’in iştirak şirketi Pasifik Eurasia’nın, ‘Orta Koridor’ güzergahında demir yolu taşımacılığını geliştirmek için Çin devlet demir yolu şirketi China Railway ile stratejik bir sözleşme imzaladığını belirten Fatih Erdoğan, “Bu anlaşma ile Orta Koridor üzerinde hacimde hızlı bir artış sağlanması hedefleniyor. 10 blok tren seferleriyle başlayacağız ve ilk etapta yılda 1.000 adet blok tren seferine ulaşacağız. Bu hedeflerin daha da büyümesi ve hacimlerinin artırılması amacıyla yeni anlaşmalar için de çalışmalarımız devam ediyor” dedi. KİLİT ÜLKE KONUMUNDAYIZ Çin’in 2013 yılında başlattığı Kuşak ve Yol İnisiyatifi’ne dikkat çeken Erdoğan, “Yeniden şekillenen dengeler, Orta Koridor’un önemini öne çıkarıyor. Orta Koridor ile Türkiye hem mevcut jeopolitik konjonktür hem de yapısal gerçeklik açısından bölgesel bir geçiş hattı olmanın ötesinde, bir merkez ülke stratejisine dönüşmektedir” diye konuştu. Erdoğan, Türkiye’nin, bu koridorun kilit ülkesi olarak lojistik, enerji, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik alanlarında kritik avantajlara sahip olduğunu da sözlerine ekledi. EN DENGELİSİ BU ROTA Fatih Erdoğan, Kuzey Koridor’un Çin’den başlayarak Kazakistan, Rusya ve Belarus üzerinden Avrupa’ya uzanan hattı kapsadığını, kara koridorları arasında 2015-2021 arasında en işlevsel rota olarak öne çıksa da Rusya-Ukrayna Savaşı’nın, bu güzergâhın jeopolitik kırılganlığını açığa çıkardığını, muhtemel ekonomik ve lojistik ambargoların, Kuzey Koridor üzerindeki taşımacılık faaliyetlerini riskli hale getirdiğini anlattı. Güney Koridor’un ise jeopolitik riskler nedeniyle kırılgan bir yapıya sahip olduğunu ifade eden Erdoğan, Orta Koridor’un dengeli, dirençli ve stratejik derinliğe sahip bir rota olduğunu vurguladı.   Orta Koridor, Kuzey Koridor’a göre konteyner başına 500-1000 dolar civarı avantaj sağlıyor. 20 TRİLYONLUK PAZARDAN DAHA ÇOK PAY ALABİLİRİZ Türkiye’nin AB tedarikinden daha büyük pay alma hedefi ile yeşil dönüşüm ve dijitalleşme odaklı yatırımlar yaparak Asya, Avrupa ve Afrika’nın tam ortasında bir lojistik merkez olarak konumlanması gerektiğini ifade eden Erdoğan, şu bilgileri paylaştı: “2023’te 9.4 trilyon dolar olan küresel lojistik pazarının 2033’te 20 trilyon doları aşacağı öngörüsü, Türkiye için bir büyüme fırsatı yaratıyor. Ayrıca e-ticaret, şehirleşme ve refah artışı gibi yapısal eğilimler de demir yolu taşımacılığına olan talebi artırıyor.” YÜZDE 50 ARTIŞ POTANSİYELİ VAR Orta Koridor’un potansiyeline ulaşabilmesi için zaman içinde Türkiye, Çin, AB ülkeleri, Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan ve Türk Devletleri Teşkilatı üyesi diğer ülkeler arasında ortak demiryolu modernizasyonu, lojistik merkezlerin koordinasyonu ve dijital sınır kapıları projeleri hayata geçmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, bölgedeki ticari yük hacminin 2030 yılına kadar yüzde 50 artacağını öngördüklerini, bunun Türkiye için büyük bir fırsat olduğunu sözlerine ekledi. ÇİN ÖNEMLİ TEŞVİKLER SAĞLIYOR Çin’in dünyadaki üretimin yüzde 30’unu yaptığını belirten Fatih Erdoğan, şunları söyledi: “En büyük risk ürettiği ürünü taşıyamamak. Bu riski bertaraf etmek için özellikle demiryollarına yatırım yapıyor ve önemli teşvikler sağlıyor. Taşıma maliyetinin yaklaşık yarısını karşılıyor. Biz Çin sınırından yükü alacağız ve Avrupa’ya taşıyacağız. Buradaki taşıma süresi 25-30 gün. Gemiyle 60 gündü. Savaşlar nedeniyle 90 güne kadar çıkmıştı. Bu açıdan Türkiye çok stratejik öneme sahip. Kuzey Koridor’da 1 konteynerin taşıma maliyeti 7 bin 500 dolar. Türkiye üzerinden yılda 1-1.5 milyon konteynır taşınırsa büyük kazanımlar elde ederiz.” KÜRESEL BULUŞMA AY SONUNDA 27-29 Haziran tarihlerinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, ‘Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu 2025’ etkinliği düzenleyecek. 50’den fazla ülke bakan düzeyinde katılacak. Pasifik Holding bu forumda Çin’le yani anlaşmalar imzalayacak.

Yorumlar

Ekonomi Haberleri