cupure logo
altınrekorünlüekimtürkiyesanayiyüzdeihracatborsaüretimi

Su krizine karşı teknoloji üssü

Tüketimin artması, doğal kaynakların azalması, iklim değişikliği ve küresel rekabet gibi faktörler tarımda teknoloji kullanımını her geçen gün daha kritik hale getiriyor. Bu sorundan yola çıkan İzmir Ticaret Borsası (İTB) Türk tarımının geleceğini şekillendirecek ve teknolojik dönüşüme öncülük edecek İzmir Tarım Teknoloji Merkezi (İTTM) projesini hayata geçirdi. İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, “İTTM’yi Türkiye’nin tarım temalı ARGE merkezi, teknoparkı olarak tanımlıyoruz. Bu vizyon çerçevesinde atılan ilk adım, Türkiye’nin en hayati sorunu olan su yönetimi oldu” dedi. YAŞAYAN LABORATUVAR Türkiye’nin küresel rekabetteki yerini koruyabilmesi için bilişim teknolojilerinden üst seviyede yararlanması gerektiğine vurgu yapan Katelli, şunları söyledi: “Bu merkez, sektör paydaşlarını aynı çatı altında toplayacak ‘Living Lab’ yani yaşayan laboratuvar kimliğiyle Türk tarımı için Türkiye’ye özgü çözümler geliştirecek. Örneğin, tatlı su kaynaklarımızın yüzde 70’i tarımsal sulamada kullanılıyor. Bu doğal kaynak kullanımı, ciddi girdi maliyeti oluşturuyor. Bu doğrultuda, İTTM bünyesinde, bölgemiz için stratejik bir ürün olan pamukta değişken oranlı sulamanın ürün verimine etkisini araştıran bir araştırma projesi başlattık.” KAYNAKLAR AZALIYOR Pek çok kişinin Türkiye’nin su zengini bir ülke olduğuna inandığına vurgu yapan Kastelli şu noktalara dikkat çekti: “Küresel sıcaklık artışı ile beraber su kaynaklarımız her geçen gün azalıyor. İklim değişikliğinin de etkisiyle, Türkiye her geçen yıl su fakiri bir ülke olmaya yaklaşıyor. Bir ülkede kişi başına düşen su miktarı 1700 metreküpün üzerindeyse su zengini kabul ediliyor. 1.000-1.700 metreküp arasında ise o ülke su stresi yaşıyor. Şayet 1.000 metreküpün altındaysa su fakiri kategorisinde yer alıyor. 500 metreküpün altı ise aşırı kıtlık olarak nitelendiriliyor. Türkiye’de şu an için kişi başına su miktarı 1.300 metreküp seviyesinde. Yani stres yaşıyoruz.” FARKINDALIK OLUŞTU Harekete geçilmezse 2050 yılına varmadan su fakiri bir ülke haline gelineceğini söyleyen Kastelli, “Su yoksa tarım da var olamaz. Halen pamuk üretiminde yapılan bu özel araştırmanın sonuçlarının, akıllı sulama teknolojilerinden yararlanmanın sağlayacağı avantajları gözler özüne sereceğine inanıyoruz. Bu da yeni teknolojiye geçişe olan iştahı artıracaktır. Amacımız, su fakiri bir ülke haline gelmeden bu alanda bir farkındalık yaratabilmek. Çünkü şartlar zor, zaman kısıtlı. Mevcut su kaynaklarımızın yüzde 70’ini kullanan tarım alanında çözümler üretmeye mecburuz” diye konuştu. STRESİ YENEN TOHUM DEVRİMİ Yerli tohum ıslahçısı ve üreticisi MAY Tohum, Ege, Marmara ve İç Anadolu bölgelerinde düzenlediği ‘Güçlü Gelecek Günleri’ tarla günü etkinliklerinde 2 binden fazla çiftçiye ulaştı. Şirket, Türkiye genelindeki 5 farklı AR-GE merkezinde geliştirdiği, değişen iklim şartlarına uyumlu, stres ve hastalıklara karşı yüksek toleranslı yeni hibrit mısır çeşitlerini tanıttı. Şirket, bu çeşitler sayesinde, hibrit ayçiçeği, pamuk, tatlı mısır ve sanayi domatesi gibi diğer türlerle birlikte, çiftçilere yüksek verim potansiyeli sunarak yerli tarımın rekabet gücünü artırmayı hedefliyor. YERİNDE ISLAH MAY Tohum Ayçiçeği Ürün ve Mısır Teknik Müdürü Burak Uğur, yerinde ıslah stratejisini benimsediklerine dikkat çekti. Uğur, Türkiye’de ve globaldeki hedef ülkelerdeki, iklim ve toprak şartlarına adaptasyonu yüksek, kuraklık ve yüksek sıcaklık gibi stres faktörlerine dayanımlı, birim alandan en yüksek verimi sunabilecek danelik ve silajlık mısır çeşitlerin gelişimine odaklandıklarını ve rekabet gücü yüksek tohum çeşitlerini çiftçilerin emeğine sunduklarını belirtti. YENİ MISIR ÇEŞİTLERİ Ar-Ge çalışmaları doğrultusunda her geçen yıl mısır çeşit portföyünü daha da güçlendirdiklerini söyleyen Uğur, şöyle devam etti: “İzmir’de, Bursa’da ve Konya’da, Ar-Ge Merkezlerimizde gerçekleştirdiğimiz tarla günü etkinliklerimizde, portföyümüze yeni giren silajlık ve danelik kullanıma uygun mısır çeşitlerimizi çiftçilere tanıttık. Yaşanan iklim değişikliği nedeniyle her geçen yıl zorlaşan şartlarda, tarımsal üretimde çiftçinin yanında olmak için, tarımın sürdürülebilirliği için, güçlü bir gelecek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” BALIKESİR TARIMDA ZİRVEYE ÇIKIYOR Verimli topraklarıyla Türkiye’nin tarım ve hayvancılık merkezi Balıkesir, bu yıl ekonomik potansiyelini çok daha öne çıkaracak dev atılımlara hazırlanıyor. Bu vizyonun en somut adımı, 2-5 Ekim tarihleri arasında kapılarını açacak olan 2. Tarım ve Hayvancılık Fuarı olacak. Tüm hazırlıkların tamamlandığını söyleyen Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, “Fuarımız, üreticiye güç, yatırımcıya fırsat, Balıkesir’e ve ülkeye değer katacak. Hedefimiz; Balıkesir’in topraklarında üretim yapan çiftçilerimizi, zengin toprakların zengin çiftçileri haline getirmek” dedi. GENÇLER ÖZENECEK Fuarın yalnızca Balıkesir için değil, tüm Türkiye için tarım ve hayvancılığın geleceğine ışık tutacağına dikkat çeken Akın, şunları söyledi: “Etkinlilke Balıkesir markası daha da yükseklere taşınacak. Fuarımızda, Türkiye’nin farklı illerinden 40’tan fazla çiftliğin katılımıyla ülkemizin en büyük hayvan sergilerinden biri gerçekleşecek. Bu fuar aynı zamanda; yaşayan, öğreten, eğlendiren, çocuklarımızı ve gençlerimizi tarıma özendiren bir organizasyon olacak.” DAMIZLIK SERGİSİ Başkan Ahmet Akın ayrıca, etkinlikte uluslararası katılımla düzenlenecek damızlık sergisinde de farklı niteliklere sahip özel ırkların yer alacağına dikkat çekti. Akın, “Balıkesir kuzusunu ön plana çıkarmak için büyük bir çaba içerisinde olacağız. Ayrıca ‘3. Ulusal Yerli Tavuk Irkları Gösterisi’ de fuarımızda çok ayrı bir yer tutacak” dedi. Akın’ın verdiği bilgiye göre bu yıl düzenlenecek fuar, geçen yıla göre beş kat büyüklükteki yani 37 bin metrekarelik bir alanda gerçekleşecek. Geçen yıl 70 firmadan oluşan katılımcı sayısı ise, bu yıl 140’a çıkıyor. ÇİFTÇİLER ZENGİNLEŞECEK Tarımın zor ve emek gerektiren bir sektör olduğunu ifade eden Başkan Ahmet Akın, “Ne yazık ki köylerimizde her geçen gün tarımı bırakıp tarımdan uzaklaşan insanlarımız var. Bu işin özendirilmesi gerekiyor ve bu işi yapanların da sonuna kadar desteklenmesi gerekiyor. Bu işte biz ithal ederek rahatlayamayız, tam tersine üreterek kazanırız. Onun için en büyük hayalim şudur: Balıkesir’in zengin topraklarında fakir çiftçiler olmayacak. Bunun için çalışıyoruz. Şehre yeni bir fuar alanı kazandıracağız. Burayı tarım üssü yapmak istiyoruz” diye konuştu.

Yorumlar

Benzer Haberler

Ekonomi Haberleri