cupure logo
yıllıkyaşındakiünlütemmuzhaftayagünpaylaştıgeldiyangınerdoğan

Çay içince vücudunuza ne olur? Meğer böyle bir zararı varmış

Çay, günlük yaşamın bir parçası olarak sıkça tüketiliyor. Ancak uzmanlar, günde üç-dört fincanın üzerindeki çay tüketiminin çeşitli sağlık sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor. Özellikle kafein ve tanen içerikleri nedeniyle, aşırı çay içmek; demir eksikliğinden kalp çarpıntısına kadar birçok riski beraberinde getiriyor.Bitki bazlı beslenmeyi tercih eden bireylerde daha sık görülen demir eksikliği, çayda bulunan tanenlerin demir emilimini engellemesiyle tetiklenebiliyor. Özellikle yemeklerle birlikte içilen çay, vücuda alınan demirin etkili bir şekilde kullanılmasını zorlaştırıyor. Uzmanlar, çayın yemekten en az bir saat sonra içilmesini öneriyor.Kafein açısından zengin olan siyah ve yeşil çaylar, yüksek miktarda tüketildiğinde ise anksiyete, sinirlilik, uyku bozuklukları ve baş ağrılarına neden olabiliyor. Kafein alımı günlük 400 mg’ı aştığında; ellerde titreme, kalp çarpıntısı ve uykusuzluk gibi belirtiler yaygınlaşıyor.Hamilelik döneminde yüksek kafein alımı, düşük doğum ağırlığı ve düşük riskiyle ilişkilendiriliyor. Bu nedenle sağlık kuruluşları, hamile bireylerin günlük kafein alımını 200 mg ile sınırlandırmalarını öneriyor. Kalp hastaları için de benzer uyarılar geçerli. Kafein, kısa süreliğine kan basıncını yükseltebilir ve kalp ritminde düzensizliklere neden olabilir.Yüksek tanen içeriği, mide hassasiyetine sahip bireylerde asit reflüsü ve mide bulantısına yol açabiliyor. Aç karnına içilen çay, bu etkiyi daha da artırabiliyor. Uzmanlar, çayın sütle seyreltilmesini veya daha hafif türlerin tercih edilmesini tavsiye ediyor.Kafein aynı zamanda bağımlılık yapıcı özelliklere de sahip. Sürekli tüketildiğinde vücudun toleransı artıyor ve bireyler daha fazla kafeine ihtiyaç duyuyor. Bu durum, çay içilmediğinde yorgunluk ve baş ağrıları gibi yoksunluk belirtilerine neden olabiliyor.Çay bitkilerinin yetiştiği topraklardan emilen kurşun, alüminyum ve florür gibi maddeler de risk oluşturabiliyor. Özellikle düzenli ve yüksek miktarda çay tüketen bireylerde bu maddelerin vücutta birikme riski bulunuyor. Ayrıca, kafein idrarla kalsiyum atılımını artırarak, uzun vadede kemik sağlığı üzerinde olumsuz etkilere yol açabiliyor.Beslenme uzmanları, sağlıklı bireyler için günlük 3-4 fincan çayın genellikle güvenli olduğunu belirtiyor. Ancak bireysel tolerans farklılık gösterdiğinden, vücut tepkilerini dikkate almak gerektiği vurgulanıyor. Uzmanlar, çayın keyifli bir alışkanlık olmaya devam edebilmesi için ölçülü tüketilmesi gerektiğini hatırlatıyor.Kafeinsiz bitki çayları, beyaz çay ve rooibos gibi düşük kafeinli seçenekler hem hamile bireyler hem de çocuklar için daha güvenli alternatifler olarak öne çıkıyor. Bununla birlikte, her bitki çayının içeriği farklı olduğundan, özellikle kronik hastalığı olanların ürün etiketlerini dikkatle incelemesi öneriliyor."Her şeyin fazlası zarar" ilkesinin çay için de geçerli olduğu bir kez daha bilimsel verilerle ortaya kondu. Çay tüketiminde ölçüyü kaçırmadan, sağlık dostu bir alışkanlık oluşturmak mümkün." Bu makale sadece genel bilgi verme amacıyla yazılmıştır ve doktor tavsiyesi olarak ele alınmaması gerekir. Makalenin içeriğinden yola çıkarak okurun kendi başına koyduğu teşhislerden ntv.com.tr sorumlu değildir. Sağlığınızla ilgili herhangi bir endişeniz varsa doktorunuza danışın.

Yorumlar

Sağlık Haberleri