cupure logo
depremcasuslukimamoğluifadesiekimimamoğlununortayahüseyinyaşındakiekrem

AK Partili Hüseyin Yayman CNN Türk'e konuştu: 'Türkiye tarihî bir eşiği geçiyor, yeni bir dönem başlıyor'

AK Partili Hüseyin Yayman CNN Türk'e konuştu: 'Türkiye tarihî bir eşiği geçiyor, yeni bir dönem başlıyor'
Terörsüz Türkiye sürecinde tarihi bir adım daha atıldı. Terör örgütü PKK, Türkiye’deki tüm güçlerini geri çektiklerini belirten bir açıklama yayımladı. Açıklamada, terör örgütünün Türkiye'deki faaliyetlerinden tamamen çekileceği belirtilirken, sürecin kritik bir aşamadan geçtiğine dikkat çekildi. Süreci değerlendiren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yayman, CNN Türk Editörü Duygu Ayaz Bayram'ın sorularını cevapladı. Terör örgütü PKK'dan açıklama: Tüm güçlerimizle Türkiye'den çekiliyoruz "TERÖR SORUNUNU ÇÖZMÜŞ OLAN BİR PARTİYİZ" Yayman, Türkiye’nin terörle mücadelede yarım asırlık bir tecrübeye sahip olduğunu belirterek, sürecin geçmişteki tüm denemelerden farklı bir noktada ilerlediğini söyledi. Açıklamaları şöyle; "Öncelikle şunu ifade etmek isterim: Burada aslında neden–sonuç ilişkisiyle baktığımızda meseleyi biraz daha evveliyatıyla beraber ele almak lazım. Bu noktada o hafızayı, yani “Terörsüz Türkiye” meselesinin kronolojisini bir hatırlamamız lazım. Mesele şu: Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 2002'den bu yana yalnızca terör meselesinde değil özellikle ifade hürriyeti, bireysel haklar, kolektif haklar ve topluluk hakları konusunda pek çok adım atmış olan bir partinin yönetimindedir. Yani şunu söylemek istiyoruz: Türkiye adına ne dersek diyelim ister “Kürt sorunu”, ister “Güneydoğu sorunu”, ister “terör sorunu” diyelim bu sorunu çözmüş olan bir partiyiz. Ve bugün geldiğimiz noktada artık 23 yıllık bir tecrübeyle, bir hafızayla, bir birikimle Türkiye’yi Cumhuriyet’in 100. yılında yeni bir aşamaya geçirmek istiyoruz. AK Parti penceresinden meselenin görünümü böyledir. AK Parti meseleyi, adına ne dersek diyelim, bir demokratikleşme meselesi olarak görmektedir. Biz parti olarak bu meseleyi, Türkiye'nin sorun çözme yeteneğinin ve yönetsel kapasitesinin artırılması olarak görüyoruz. Ve bu konuda gerçekten “sessiz devrim” gerçekleştirmiş bir partiyiz. Bunu bir kenarda tutalım; bu, işin teorik arka planıdır. İstanbul'un kuzeyi de güneyi de fay! Prof. Dr. Üşümezsoy uyardı: 'Uzunluklarını bilmiyoruz' Bugün geldiğimiz noktada PKK terör örgütünün önce kendini feshetmesi, daha sonra da Türkiye'den çekilme kararı almasını şöyle görmek lazım: Parti Sözcümüz Sayın Ömer Çelik’in bir ifadesi var, diyor ki: “Siyaset veriyle yapılır.” Terörsüz Türkiye’nin aşamaları var. Sayın MİT Başkanı İbrahim Kalın Bey bu süreci en başından itibaren adım adım takip ediyor ve bence çok önemli bir aşamaya gelindi. Şu anda hangi aşamadayız? Bence süreçte sona doğru daha yaklaşmış vaziyetteyiz.Bence bu, çok tarihî bir soru. Sokakta da bu soruyu görüyorum. Bu soruya cevap vereyim, ardından sizin sorunuza da cevap vereceğim; yani hangi aşamadayız, tünelin ucunda ışık gözüküyor mu ve nereye varacak? Bundan sonra bizim Milli Dayanışma Komisyonumuz hangi adımları atacak ve neler olacak? "TÜRKİYE TERÖRLE MÜCADELE KONUSUNDA DÜNYANIN EN BAŞARILI ORDULARINDAN BİRİNE SAHİPTİR" Türkiye Cumhuriyeti Devleti yaklaşık 50 yıldır PKK terörüyle mücadele ediyor. 1984’te Eruh ve Şemdinli’de ilk terör saldırıları yapıldığında, o günden bugüne yaklaşık 45 yıl geçti. Dolayısıyla şunu ifade etmek isterim: Türkiye bu meselede her yolu denemiştir. Terörle mücadele konusunda dünyanın en başarılı ordularından birine sahiptir. Yeri gelmişken, hayatını kaybeden tüm şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyoruz. Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle, “Asla şehit ailelerimizi, şehitlerimizin yakınlarını rencide edecek, onların yüzünü yere düşürecek hiçbir adım atılmayacaktır.” Bunu net olarak söyleyelim. Buradaki temel mesele şu: Rahmetli Turgut Özal, Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan, Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller zamanında bu meselenin çözümüyle ilgili aslında pek çok adım atılmıştır. Yani bu meselede söylenmedik hiçbir söz kalmamıştır. Hani diyorlar ya “Terörle mücadele edilir, müzakere edilmez.” Türkiye Cumhuriyeti Devleti yeni süreçte ikisini birlikte yapıyor. Bir taraftan devletin kurumları, güvenlik bürokrasisi, MİT Başkanlığı bir takım görüşmeler yapıyor ki bu, olayın tabiatına uygundur. Diğer taraftan da bu meselede çözüm için adımlar atılıyor. 1993’te de bunlar oldu, 1996’da Refahyol Hükümeti döneminde de rahmetli Erbakan Hoca’nın bazı girişimleri oldu. Daha sonra Mesut Yılmaz, Tansu Hanım Başbakandı. Bu konunun çözümü için adımlar atıldı. "İMRALI ADASI’NDAN YAPILAN AÇIKLAMA ÇOK ÖNEMLİYDİ" Tansu Hanım’ın şöyle bir sözü vardı: “Biz Bask modelini konuşmaya razıyız.” Ama Türkiye o gün bu iklim için uygun değildi. Bugün iklim uygun.Bir sonraki adım için şunu söylemek lazım: Politik psikolojide “güven artırıcı adımlar” çok önemlidir. Bugün eğer gerçekten PKK terör örgütü kendini feshediyorsa, İmralı Adası’ndan yapılan açıklama çok önemliydi. Artık buradaki inkâr politikaları son bulmuştur, tanınma gerçekleşmiştir ve örgüt kendini tekrara düşmüştür. Şimdi yeni bir aşama lazım. Adımlar şunlardır: Güven artırıcı adımlarla beraber yani silahlar sustuğunda ve sonsuza kadar gömüldüğünde, silahlar bir daha eline alınmayacak bir iklim oluştuğunda Türkiye her konuyu konuşabilir, her adımı atabilir. Ama yeter ki artık tekrar çatışmanın, şiddetin olmaması lazım. Burada bizim komisyonumuz bu hafta hem Adalet Bakanımızın sunumunu merakla dinleyecek, hem de Dışişleri Bakanımız gelecek. Bu noktada gerçekten yeni adımlar atılacak. Yeni bir dil inşa etmek çok önemli. Siyasetçiler, yöneticiler, güvenlik bürokrasisi, medya, kanaat önderleri hepsi yeni bir dil inşa etmek zorunda. Önceki gün Cumhurbaşkanımızla Türkiye Yüzyılı Buluşmaları programı için İstanbul’daydık. Cumhurbaşkanımızın ısrarla altını çizdiği bir husus var: “Bu süreç diğerlerinden farklıdır ve bu defa bizi asla engelleyemeyecekler.” Sayın Devlet Bahçeli’nin de bu konuda çok özgüvenli ve kendinden emin bir biçimde yaptığı açıklamalar güven artırıcı adımlardır.Bu, paradigmanın değiştiğini ve Türkiye'nin daha özgüvenli bir biçimde kendi problemlerini çözme yeteneğinin arttığının işaretidir. "DİJİTAL TELİF YASASI OLMAZSA OLMAZLARDAN BİRİ" Türkiye için milli güvenlik sorunu. Geçen dönem çıkacaktı Meclis buna uygun değildi. Bütün fikirleri aldık. Yeni başkanımız ile devam ediyor. Dijital Telif Yasası olmazsa olmazlardan biri. İlk düzenlemelerden bir tanesi olacak ve çıkartacağız. Sosyal medya meselesi, ulusal güvenlik meselesi, Ulusal ağlar kendini yasama, milletin, ailenin üstünde görüyor. Toplumun temel harcını dinamitleme bir amacı var. Kontrol altına alınması gerekiyor. Dijital Okur yazarlık başta olmak üzere çocukların belli yaşlara kadar sosyal medyadan uzak durması çok önemli. Sosyal medyaya giriş yaşının 15 olması gerektiğini ifade etmiştim. Aynı yerde duruyorum. Bunun tekrar düzenlemesi gerekiyor. Anne ve babalara çok önemli bir rol düşüyor." Bolu Kartalkaya faciası: Grand Kartal Otel yangını davasının 3. duruşması başladı

Yorumlar

Benzer Haberler

Son Dakika Haberleri