cupure logo
istanbuldatürkiyetürkiyedenyılekimkadınyakalandıistanbulözelankarada

Casusluk soruşturmasında itirafçı olan Hüseyin Gün'ün ifadesine ulaşıldı! Ekrem İmamoğlu ifade veriyor

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, tutuklanmasının ardından İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan, Merdan Yanardağ ve Melih Geçek hakkında "casusluk" suçundan başlatılan soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında gözaltında bulunan Yanardağ, emniyette işlemlerinin ardından Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne sevk edildi. Başka suçtan tutuklu şüpheliler İmamoğlu, Özkan ve Geçek de bulundukları cezaevinden adliyeye getirildi. Sabahın erken saatlerinde adliye çevresinde yoğun güvenlik önlemi alan polis adliyeye çıkan bazı yolları da trafiğe kapattı. Önümüzdeki hafta hava nasıl olacak? Prof. Dr. Orhan Şen Uyardı: 'Yeni sistem çarşamba günü geliyor' Savcılığın Terör ve Organize Suçlar Soruşturma Bürosunca şüphelilerin ifadeleri alınıyor. Soruşturma kapsamında 4 Temmuz'da tutuklanan şüpheli Hüseyin Gün'ün "İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü" ile örgütün "casusluk" bağlantısı hakkında, emniyet ve savcılık beyanında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma talebini ilettiği ve bu kapsamda ifade verdiği öğrenildi. Ayrıca, şüphelilerin sevk durumunun ifade işlemlerinin tamamlanmasının ardından değerlendirileceği kaydedildi. “ÖZEL YAZIŞMA OLDUĞUNU NECATİ ÖZKAN BİLİYORDU” Hüseyin Gün emniyette verdiği ifadede herhangi bir örgütte bulunmadığını söyleyerek, seçim kampanyasında kullanılmak üzere yaptığı analizleri Necati Özkan’a gönderdiğini söyledi. Bunun suç olduğunu bilmediğini söyleyen Gün, “Bazı raporlarım Ekrem İmamoğlu’nun nasıl davranması, ne şekilde hareket etmesiyle alakalı olduğundan bunları uygulardı. Yani sinir hali durumları ya da muhafazakar kesime davranış tarzı ile alakalı yönlendirmelerimizi uygulardı. Ben Ekrem İmamoğlu şu şekilde davranmalı ya da bu konulara dikkat etmeli gibi analizi yapmazdım. Tamamen Aaron Barr yönetiminde bulunan teknik ekip tarafından hazırlanırdı. Oluşabilecek olumsuz haberlere karşı önlem alırdı. Bu verilerin gizli, insanların özel yazışmalarından da oluşan verilerden analiz edildiğini Necati Özkan bilirdi” dedi. “GİZLİLİĞE ÖNEM VERDİĞİ İÇİN O PROGRAMI KULLANDIK” Verileri WİCKR programı üzerinden yaptıklarını anlatan Gün, “Bu program app store ya da Google store üzerinden herkesin indirebileceği bir uygulamaydı. Wickr isimli program gizliliğe whatsapptan daha çok riayet eden bir programdı. O yüzden bu programı kullanıyorduk. Bu program üye olmak için telefon numarası istiyordu. Fakat rumuz yani nickname olarak görünüyorduk. Benim kullanıcı adım Jupiter1881’di. Necati’nin rumuzunu şuan hatırlamıyorum. Ama kendi ismi ile kayıtlı değildi. Bu süreç 2. Seçim gerçekleşene kadar devam etti” dedi. BAKANLARIN FOTOĞRAFI SORULDU Eski Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ile Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün uzaktan çekilen fotoğrafı ve üzerine yaptığı yazışmalar sorulan Hüseyin Gün, “Bu görüşme 2018 yılında İngiltere’de Türkiye-İngiltere arasında resmi gerçekleşen ve Londra’da yapılan bir görüşmedendir. Burada Chris isimli arkadaşım savunma sanayi danışmanı olduğu için orada olduğunu söylemişti. Benim de Türk olmamdan dolayı burada bulunan kişilerin fotoğrafını atarak ‘Bak sizinkiler burada’ tabirinde bulunmuştur. Zaten daha önce de söylediğim mafya tabiri siyasetçilere espri niyetinde söylediğimiz bir cümledir” dedi. AYLIK 100 BİN DOLAR GELİR Soruşturma kapsamında, Gün, savcılığa verdiği ifadesinde de teknoloji yatırımcısı olduğunu ve aylık 100 bin dolar gelirinin bulunduğunu beyan etti. Zanlı Gün, 10 Haziran 2019'da manevi annesi S.A'nın yönlendirmesiyle Necati Özkan ile tanıştığını, Özkan ile 31 Mart ve 23 Haziran 2019'daki seçim süreçlerinde birlikte çalıştıklarını söyledi. Özkan'ın, İmamoğlu'nun hem siyasi danışmanı hem de seçim kampanyasının menajeri olduğunu belirten Gün, ifadesinde şunları kaydetti: "Benim 'Piiq' isimli firmam vardı. Darren, Aaron ve Ed isimli ortaklarım vardı. Aaron isimli şahıs eski istihbarat servisi çalışanıdır. Şirketteki tüm analiz işlemlerini teknik ekip ile birlikte Aaron yapardı. Osint (açık kaynak istihbaratı) programı vardır, bu program şemsiye programıdır. Bu şemsiyenin altında 'darkweb' gibi internette hassas bilgiye ulaşabileceğiniz bilgiler vardır. Bu internetin yer altıdır. Necati Özkan bana Osint'e bir bakmamı istedi. Osint'te yaptığımız araştırmada İBB'ye ait çok sayıda kurumsal mail ve şifreler vardı. Bu mail ve şifrelerle belediyenin en derinlerindeki bilgiye ulaşabilme kabiliyeti veriyordu. Burada belediye içi yazışmalar ve bilgi akışı görülebiliyordu ancak sadece bilgi temini vardı, herhangi bir müdahale yapılamıyordu. Necati Özkan da bu Osint alemine hakimdi. Ben de zaten ofisindeyken genel bir bilgilendirme yapmıştım. Dolayısıyla Necati Özkan oradaki verilerin neye mal olabileceğini bilebilecek durumdaydı." "ELİMİZDEKİ YAZILIMLA SOSYAL MEDYA HESAPLARI ÜZERİNDEN İÇ YAZIŞMALARI GÖRÜP ALGI OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYORDUK" Şüpheli Gün, Osint programında yaptıkları kontrollerde ilk gördükleri datadan daha fazlasının olduğunu gördüklerini aktararak, şöyle devam etti: "Beni Osint'e yönlendirilen Necati Özkan'dır. Zaten bir kez girdiğiniz zaman sonradan gelen bilgilere de sahip oluyorsunuz. Osint'teki veriler ya hacklenme yoluyla ya da birinin oraya yüklemesiyle orada olur. Bu sahip olduğumuz imkanın sadece yüzde 10'udur. Biz ayrıca elimizdeki yazılımla sosyal medya hesapları üzerinden iç yazışmaları görüp buna göre algı oluşturmaya çalışıyorduk. Bu yaptığımız analizleri de ben Necati Özkan ile paylaşıyordum. Bizim şirket olarak sahip olduğumuz çok geniş yetkileri olan yazılımın mucidi Amerikan İstihbarat Servisi'nde kapalı operasyon direktörüydü. Bu programın adı 'Pq'dur. Bu kişi benim ortağım olan Aaron'du. Aaron zaten istihbarattan emeklidir. Ben yaptığım analizleri Necati Özkan'a verirdim. Bunları başkana iletmesini söylerdim, o da başkana iletirdi. Başkan olarak kastedilen kişi Ekrem İmamoğlu'dur. Yazışmada 'Mayor' olarak geçen kişi de Ekrem İmamoğlu'dur. Bunun anlamı başkan demektir. Cris isimli şahsı 2016 yılından beri İngiltere'den tanırım." "YANARDAĞ'IN, KEMAL KILIÇDAROĞLU İLE RÖPORTAJ YAPTIĞI YAYINDA SORULMASINI TARİF ETTİĞİM SORULARI İLETTİM" Cris isimli kişinin de eski istihbaratçı olduğunu, 2019 seçiminden sonra tarihini hatırlamadığı bir toplantıda, "İstanbul Senin" isimli projenin tanıtımını yaptıklarını belirten şüpheli Gün, o dönem bu isimle bir uygulama olmadığını, Melih Geçek'i 'IT' konusunda en yetkili kişilerden biri olarak bildiğini, söz konusu toplantıda da Geçek'in "özel sektörde IT" olarak tanıtıldığını, Geçek'in o dönem belediyede yetkili olmadığını ancak yakın zamanda ise belediyede işe başlayacağının söylendiğini dile getirdi. Merdan Yanardağ ile de manevi annesi aracılığıyla tanıştığını, dönem dönem kendisinin kanalına destek olmak amacıyla elden cüzi miktarlarda para verdiğini belirten Gün, "Merdan Yanardağ'ın, Kemal Kılıçdaroğlu ile röportaj yaptığı yayında sorulmasını tarif ettiğim soruları ilettim ve aynı olmasa da benzer nitelikte sorular soruldu. Ama benimkisi tamamen tavsiyeydi." diye konuştu. "NECATİ ÖZKAN, İMAMOĞLU'NUN BİLGİSİ DAHİLİNDE BİZİMLE ÇALIŞTI" Zanlı Gün, ifadesini şu sözlerle tamamladı: "Genel olarak 2019 seçimlerinde yukarıda bahsettiğim gibi analiz ve raporlamalar yaparak İmamoğlu'nun seçim kampanyasına destek oldum. İrtibatım Necati Özkan'laydı. Necati Özkan da Ekrem İmamoğlu'nun bilgisi dahilinde bizimle çalıştı. Yönlendirmelerimiz de büyük oranda buydu. Bazen de uymadığı noktalarda serzenişlerimiz oldu. Seçim sonrasında da manevi annem ile birlikte çalışma ofisinde Saraçhanede belediye binasında tebrik ettik. O da bize yardımlarımız için teşekkür etti. Dolayısıyla teşekkür etmesinden de anlaşılacağı üzere tüm faaliyetlerimizden haberdardı. Ekleyecek başkaca bir hususum yoktur. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum." (AA) NE OLMUŞTU? İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu ve Necati Özkan'ın "casusluk" suçundan başlatılan soruşturmada ifadelerinin alınacağını, Merdan Yanardağ'ın ise aynı soruşturma kapsamında gözaltına alındığını bildirmişti. Başsavcılıktan yapılan açıklamada, 4 Temmuz'da "casusluk" suçundan tutuklanan ve yabancı ülkeler lehine ajanlık faaliyetlerinde bulunduğu, görüşmelerini gizliliğe riayet etmek amacıyla kriptolu telefonlar üzerinden gerçekleştirdiği, farklı ülkelerde gerçekleşen iç karışıklıkları finanse ettiği tespit edilen şüpheli Hüseyin Gün'e ait dijital materyallerin incelendiği belirtilmişti. Açıklamada, söz konusu incelemede, Gün'ün dijital materyallerinde sivil kişilerin ya da şirketlerin temin etmesinin mümkün olmayacağı askeri mühimmat ve silahlara ait fotoğraflara ve İsrail'de askeri ya da siyasi alanda faaliyet gösterdiği anlaşılan İsrail vatandaşlarına ait pasaport fotoğraflarına rastlandığı ifade edildi. PKK, Türkiye'den çekildi! Özay Şendir'den CNN Türk'te çarpıcı açıklamalar: Önemli mesajlar saklı Açıklamada, soruşturma kapsamında elde edilen delillere göre medya mensubu şüpheli Merdan Yanardağ'ın şüpheli Gün ile "casusluk" faaliyetlerine ilişkin çok sayıda irtibat ve yazışmasının tespit edildiği, bunun tanık beyanı ile de doğrulandığı belirtilerek, şüpheli Yanardağ'ın şüpheli Gün'den menfaat temin etmek suretiyle seçim sürecinin basın ayağını organize ettiği, 2019 yerel seçimlerinde yabancı istihbarat servisleri ile iştirak halinde seçimlerin manipüle edilmesi noktasında faaliyette bulunduğu ve bu şekilde "casusluk" suçunu işlediğinin anlaşıldığı ifade edilmişti. Başka suçtan tutuklu şüpheliler İmamoğlu ve Özkan'ın "casusluk" suçundan sorgulanmak üzere bulundukları ceza infaz kurumundan savcılığa getirilmeleri için müzekkere yazıldığı bildirilen açıklamada, şüpheli Yanardağ'ın da aynı suçtan gözaltına alındığı, Yanardağ'ın evinde ve iş yerinde arama işleminin yapıldığı bilgisi verildi. Açıklamada, soruşturma kapsamında 4 Temmuz'da "casusluk" suçundan tutuklanan şüpheli Hüseyin Gün'ün ise işlemleri yapılmak ve elde edilen yeni delillere göre üzerine atılı "suç örgütü yöneticisi olmak" suçundan sorgulanmak üzere sulh ceza hakimliği kararıyla bulunduğu cezaevinden, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne getirileceği ifade edilerek, "Cumhuriyet Başsavcılığımızca soruşturma, Milli İstihbarat Teşkilatımız (MİT) ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü ile işbirliği içerisinde kararlılıkla ve genişletilerek sürdürülecektir." denildi.

Yorumlar

Benzer Haberler

Son Dakika Haberleri