cupure logo
ormanyangınbaşkanıtemmuzyangınıistanbuldabulunduhayatınıtürkiyetutuklandı

Erdoğan'dan orman yangınlarıyla ilgili son dakika açıklaması: 51 ilde AFAD devreye girecek!

Erdoğan'dan orman yangınlarıyla ilgili son dakika açıklaması: 51 ilde AFAD devreye girecek!
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarından öne çıkan satır başları şöyle;Yangına müdahale sırasında şehit olan beş orman işçimiz ile beş AKUT gönüllümüze bir kez daha Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum. İlginizi Çekebilir Şehitlerimizin ailelerine, yakınlarına, sevenlerine sabr-ı cemil niyaz ediyorum. Yeşil vatanın bütün muhafızlarına fedakârlıkları dolayısıyla ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Yine, Hatay İskenderun Deniz Er Eğitim Alay Komutanlığında aşırı sıvı kaybına bağlı olarak şehit olan iki Mehmetçiğimize de Yüce Mevla’dan rahmet diliyorum. Şehitlerimizin kederli ailelerinin acılarını samimiyetle paylaşıyoruz. "İHMALİ OLAN HESABINI VERECEK" Her iki elim olayla ilgili soruşturmalar devam ediyor. Milletçe hepimizi yasa boğan bu iki hadisenin nedenleri en kısa zamanda ayrıntılarıyla netleşecek. Akabinde, ihmali olan varsa gereken yapılacaktır. Türkiye, savunma, güvenlik, dış politika başta olmak üzere birçok alanda son asrın en parlak dönemini yaşıyor. Devletimizin tüm birimleri, tam bir uyum içinde millete karşı görevlerini layıkıyla yerine getiriyor. Biz de hükümet olarak gündemimize en üst seviyede hakimiz. Önümüze çıkan engellere ve kurulan tuzaklara takılmadan, hedeflerimize doğru adım adım yürüyoruz. Bir defa şunu 86 milyonun bilmesini arzu ediyorum: Felaket tellalları ne derse desin, ülkemizin yolu da bahtı da açıktır. Büyük ve güçlü Türkiye idealimize, bölgemizdeki tüm krizlere, çatışmalara rağmen daha önce hiç olmadığı kadar yakınız. Zorluklarla beraber kolaylıkların da bizleri beklediğinin gayet bilincindeyiz. Kabine'de dış politikadaki gelişmeleri enine boyuna istişare etme fırsatı bulduk. Yaz mevsiminin gelişiyle, tüm dünyayla birlikte ülkemizde de artan orman yangınlarını masaya yatırdık. Ülkemizin kredi notunun yükseltilmesi ve Merkez Bankası rezervlerimizin 169 milyar dolara çıkması başta olmak üzere, son günlerde aldığımız olumlu haberlerin değerlendirmesini yaptık. Terörsüz Türkiye sürecimize dair güncel durumu mütalaa ettik. Savunma sanayi alanında, tüm dünyanın gıptayla baktığı atılımlarımız gündemimizdeki bir başka konuydu. Bütün bu başlıklarda, ülkemizi hedeflerine biraz daha yaklaştıracak önemli kararlar aldık. Bu vesileyle; Aklıyla, emeğiyle, gayretiyle, alın teriyle Türkiye Yüzyılı’nın inşasına destek olan herkese bir kere daha şükranlarımı ifade ediyorum. Değerli arkadaşlar, gündeme dair detaylara geçmeden evvel, son toplantımızdan bu yana millete hizmet yolunda neler yaptığımızı kısaca hatırlatmak istiyorum. 18 Temmuz Cuma günü, Millî Savunma Üniversitemizde kurmaylık eğitimlerini tamamlayan subaylarımızın mezuniyet törenindeydik. Orada, 80’i dost ve kardeş ülkelerden gelen askerî misafir personel olmak üzere, toplam 241 subayımızın mezuniyet heyecanına şahitlik ettik. İşte orman yakan FETÖ'cü! Bursa'da yakalandı, ilk ifadesinde kan donduran itiraf Yine tören vesilesiyle, Millî Savunma Üniversitemizde ve bağlı birimlerinde inşası tamamlanan altı yeni camimizi ibadete açtık. Buradan bir kez daha, kurmaylık eğitimlerini alınlarının akıyla tamamlayan 241 subayımızı tebrik ediyor, hizmete açtığımız camilerimizin, kahraman ordumuz ve üniversitemiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Ziyaretimizi, Lefkoşa Kuzey Çevre Yolu Köprülü Kavşağı ve bağlantı yollarıyla Maraş Sağlık Merkezi'nin açılışıyla adeta taçlandırmış olduk. Aynı programda, 50 bin metrekare kapalı alana ve 320 yatak kapasitesine sahip Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi'nin ilk etap temellerini attık. Açtığımız ve temeline attığımız yatırımların Kıbrıs Türkü kardeşlerimize hayırlı, uğurlu olmasını diliyoruz. Anavatan ve garantör ülke olarak, Kıbrıs Türkü’nün müreffeh bir geleceğe doğru attığı adımlarda inşallah her zaman yanlarında olacağız. Aziz vatandaşlarım, 22 Temmuz'da, 17. Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı IDEF 2025’in açılışını yapmak üzere İstanbul’daydık. Kendi alanında, dünyanın en etkili ve en kapsamlı ilk üç organizasyonundan biri olan fuarımıza yönelik ilgi yine oldukça yoğundu. Son teknolojiye sahip ürünlerin görücüye çıktığı IDEF 2025’e, 103 ülke ve uluslararası kuruluşlardan 231 heyet ve 980 heyet üyesi iştirak etti. Fuarda, 907 yerli ve 584 yabancı olmak üzere toplam 1.491 firma, 5.000’e yakın ürününü sergiledi. Bunların 1.100’den fazlası ilk kez tanıtıldı.Ataköy Marina’da ise 18 farklı deniz platformu sergilendi. IDEF 2025’te toplam 270 imza töreni düzenlenmiştir. Bu imzaların yüzde 65’i ihracat odaklı olmuştur. Fuarda imzalanan sözleşmelerin ticari hacmi 9 milyar doları aşmıştır. Diğer taraftan, kendi projelerimizi hayata geçirme irademizi teyit ettik. Savunma sanayi alanında, son 23 yılda yerlilik oranını yüzde yirmilerden alıp yüzde seksen seviyesinin üzerine çıkardığımız savunma yatırımlarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz. "KENDİ ÜLKESİNİ KÖTÜLEME ALIŞKANLIĞINDAN MUHALEFETİN KURTULMASI BİZİ SADECE MEMNUN EDER" Burada şunu da ifade etmekte fayda görüyorum: Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı’nın kameralar önünde şikâyet ettiği ülkesine, kapalı kapılar ardında sahip çıktığını iddia etmesi şayet doğruysa, muhalefetin yerlileşmesi ve millîleşmesi adına elbette kıymetli bir adımdır. Biz bundan kesinlikle rahatsız olmayız. Dünyanın hemen hiçbir siyasi partisinde olmayan, kendi ülkesini kötüleme alışkanlığından muhalefetin kurtulması bizi sadece memnun eder. Bunun somut işaretlerini görürsek hiç merak etmesinler; Onları teşekkür dilenme zahmetinde bırakmaz, kendilerini takdir ve tebrik etmekten asla yüksünmeyiz. Bakan Kurum: Yangından etkilenen tüm illerimizde afetin izlerini sileceğiz TÜRKİYE OLARAK BARIŞ DİPLOMASİSİNE HIZ VERMİŞ DURUMDAYIZ" Yakın çevremizde krizler, çatışmalar, savaşlar ve gerilimler artarak devam ederken, Türkiye olarak barış diplomasisine hız vermiş durumdayız. Rusya-Ukrayna Savaşı’nda ilk günden beri dengeli, hakkaniyetli ve barışı savunan bir politika benimsedik. Savaş baronlarının sözcülüğünü yapan muhalefetin bizi çekmek istediği tuzağa düşmedik. Tahıl koridoru mutabakatı, esir takasları ve İstanbul, Antalya gibi şehirlerimizde yapılan görüşmeler, barışa olan inancımızın neticeleridir. İstanbul’da 16 Mayıs’ta gerçekleştirilen ilk tur müzakerelerin ardından, karşılıklı esir takası yapılmıştı. 2 Haziran’daki ikinci turun ardından ise7.060 kadar Ukraynalı askerin naaşına karşılık 997 Rus askerin cenazesi teslim edilmiş 1.200 kişiden müteşekkil esir takası tamamlanmıştı. Dışişleri Bakanımızın kolaylaştırıcılığında, 23 Temmuz’da yapılan üçüncü tur müzakerelerde ise en az 1.200 kişi olmak üzere savaş esirlerinin takası kararlaştırıldı. Bu savaşın artık bitmesi gerektiğine inanıyoruz. Liderler düzeyinde bir görüşmeye ev sahipliği yapmaya hazır olduğumuzu her fırsatta vurguluyorum. Türkiye’nin samimi temennisi şudur, değerli arkadaşlar: Nasıl müzakere masası İstanbul’da kurulduysa, uzak olmayan bir tarihte barış masası da yine Türkiye’de kurulacak, bu kanlı savaş noktalanacaktır. "POLİSİMİZİN VE YARGI MENSUPLARIMIZIN HEDEF HÂLİNE GETİRİLMESİNE MÜSAMAHAMIZ YOKTUR" Şunu da açık ve net söylemek isterim; rüşvet, irtikâp ve yağma düzenlerini deşifre ettiği için polisimizin ve yargı mensuplarımızın hedef hâline getirilmesine müsamahamız yoktur. Hırsıza değil de hırsızı ve rüşvetçiyi suçüstü yakalayana kızanlar ya kumpas iddialarını ispat etmelidir ya da çıkıp, hakkına girdikleri emniyet ve yargı mensuplarından özür dilemelidir. Terörsüz Türkiye süreci sadece Cumhur İttifakı’nın değil, aynı zamanda hükümetimizin, devletimizin, hepsinden önemlisi milletimizin projesidir. 86 milyonun tamamının özlemi, beklentisi, hayalidir. Bu hayalin adım adım gerçeğe dönüşmekte olduğunu görüyoruz. Şunu bir kere daha önemle ifade ediyorum: Kimsenin endişesi olmasın. Evelallah, girdiğimiz bu yol bizi demokrasiyle de, ekonomisiyle de güçlü bir Türkiye’ye ulaştıracaktır. Yolun sonunda kardeşlik vardır. Kalkınma vardır. Barış, huzur, dayanışma ve istikbali birlikte inşa etme iradesi vardır. Dolayısıyla sorumluluklarımızın ne kadar büyük olduğunu biliyoruz. Bunun için ne umut tacirliği ne de muhalefet gibi ucuz popülizm yapıyoruz. Devlet ciddiyetine, bulunduğumuz makamın ağırlığına ve itibarına yakışır şekilde bu yolda itinayla ilerliyoruz. Milletimiz de bizim bu çabalarımızı, hasbî ve harbî mücadelemizi yakından görmekte, menzile kazasız belasız varmamız için dua etmektedir. Süreç ilerledikçe zihinlerdeki soru işaretleri hızla kaybolmakta, temkin ve ihtiyatın yerini güven ve umut almaktadır. Terörden ve şiddetten beslenenlerin tezviratları, milletimizin engin basiret ve feraseti karşısında tuzla buz olmaktadır. Bilhassa Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizde büyük bir iyimserlik havası hâkimdir. Biz bu umutları boşa çıkarmamak için canla başla çalışıyoruz. Sürecin şeffaf ve olabilecek en geniş katılımla devam etmesine ehemmiyet veriyoruz. Bu konudaki hüsnüniyetimizi farklı vesilelerle çok net ortaya koyduk. Yangına giden itfaiye aracı devrildi: 1 ölü, 2 yaralı "TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİ,ANA MUHALEFET PARTİSİ İÇİN GEÇMİŞ GÜNAHLARINA KEFARET OLABİLECEK BULUNMAZ BİR FIRSATTIR" Meclisteki tüm siyasi partilerin Terörsüz Türkiye faaliyetlerine yapıcı katkı vermesini istediğimizi açıkça dile getirdik. Bu irademizin somut bir nişanesi olarak, geçen hafta MİT Başkanımız Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çeşitli ziyaretler gerçekleştirdi. Ziyaretlerin akabinde yapılan açıklamaları dikkatle takip ettik. Bakın, şunu burada altını çizerek tekrar hatırlatmak mecburiyetindeyim: Türkiye’nin terör prangasından kurtulma mücadelesi kısır çekişmelere ve farklı ikbal hesaplarına kurban edilmemelidir. Siyasette pek çok şeyin kazası olur. Ama bu konuda ayak diremenin, işi yokuşa sürmenin süreci sulandırmaya çalışmanın mazereti olmaz. Bunu ne millet affeder ne tarih affeder. Terörsüz Türkiye süreci, özellikle ana muhalefet partisi için geçmiş günahlarına kefaret olabilecek bulunmaz bir fırsattır. Dünyada son 9 yıl, 1880'den bu yana en sıcak 9 yıl olmuş; geçen yıl, son 145 yılın en sıcak yılı olarak kayıtlara geçmiştir. Birleşmiş Milletler’e göre, orman yangınlarında 2030 yılına kadar %14, 2050 yılına kadar ise %50 artış beklenmektedir. Avrupa Orman Yangınları Bilgi Sistemi’ne göre, yılbaşından bu yana kıtada toplam 238 bin hektarlık alan yanmıştır. Geçen yıl aynı dönemde yanan orman alanı 133.320 hektardı. Yani geçen yıla göre Avrupa’da yanan alan, miktar olarak söylüyorum, yaklaşık iki kat artmıştır. Bu yılın ilk altı aylık kuraklık haritalarına baktığımızda, ülkemizde son 5 yılın en kurak günleri yaşanıyor. 25 Temmuz’da bazı yerlerde görülen 50 derece ile ülkemizde tarihin en yüksek sıcaklık değeri kaydedildi. Aşırı sıcaklar, düşük nem ve şiddetli rüzgâr maalesef yangın riskini daha da yükseltiyor. Değerli arkadaşlar, devlet olarak bütün planlarımızı bu ürkütücü veriler temelinde yapıyoruz. Artık tehditler karşısında, yeşil vatanımız olan ormanlarımızı korumak için her türlü tedbiri alıyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığımız, sonbahardan itibaren yangına hassas illerimizdeki bütün köylerimizde bilgilendirme faaliyetleri gerçekleştirdi. Ormanların temizliğinden bakımına kadar gerekli bütün hazırlıklar çok büyük özenle yapıldı. "YANGINA İLK MÜDAHALE SÜRESİNİ 40–45 DAKİKALARDAN 10–11 DAKİKALARA KADAR DÜŞÜRDÜK" Yeni araç ve ekipmanların eklenmesiyle, hava ve kara filomuz yangınlara hazır hâle getirildi. 27 uçak ve 105 helikopter ülke genelinde 65 noktada, 6.000'e yakın kara aracımız ise 1.600 noktada konuşlandı. Orman Teşkilatımız, 25.000 yangın personeli ve ihtiyaç hâlinde desteğe gelen 132.000 gönüllüsü ile 1 Mayıs’tan itibaren teyakkuz durumuna geçmiştir. Bakın, bu alanda insansız hava aracı kullanan iki ülkeden biriyiz. Kendi geliştirdiğimiz meteorolojik erken uyarı sistemimizle riskli bölgeleri önceden görüyor, önlemleri artırıyoruz. Şurası özellikle dikkat çekicidir: Sahip olduğumuz bu teknolojiler sayesinde yangına ilk müdahale süresini 40–45 dakikalardan 10–11 dakikalara kadar düşürdük. Hava ve kara araçlarımızın daha hızlı su alabilmesi için, göreve geldiğimizde hiç olmayan yangın gölet ve havuzlarının sayısı bugün 4.796’ya ulaştı. Yine, 2002’de 73 ton olan havadan su atma kapasitemiz bugün 438 tona yükseldi. Devam eden iki yangın dışında diğerlerinin tamamını kontrol altına aldık. Bu yıl şu ana kadar çıkan yangınların yüzde 96’sı insan kaynaklıydı. Yani sigara izmaritinden, söndürülmeyen piknik ateşine, ormana bırakılan camlardan, anız yakmaya kadar çoğu zaman önemsiz görülen ihmallerin bedelini milletçe hep beraber ödedik, hâlen de ödüyoruz. Elbette çok az da olsa sabotaj ve kasıtlar da var. 1 Haziran’dan bu yana 149 şüpheli gözaltına alınmış, 38 kişi tutuklanmış, 61 kişi hakkında adli kontrol kararı verilmiştir. Son olarak, Bursa’daki yangını çıkardığı düşünülen, daha önce hakkında FETÖ’den işlem yapılmış bir şahıs yakalanmıştır. Bu vesileyle, Bursa Kestel’deki orman yangınına destek için görev yapan su tankerinin dün kaza yapması sonucu şehit olan üç gönüllümüze Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Burada şunu da belirtmek durumundayım: Yangınlara hızlı ve etkin müdahalemizin neticesini diğer ülkelerle kıyasladığımızda da çok net görüyoruz. 2020–2024 arası orman varlığına göre yanan alan oranına baktığımızda, ülkemiz %17’lik oranla İspanya, İtalya, Yunanistan, Portekiz, Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’dan çok daha iyi durumdadır. Aynı şekilde, Akdeniz kuşağında yer alan ülkelerin tamamından daha fazla hava aracına sahibiz. Ancak iklim değişikliği şiddetini her geçen yıl artırıyor. Gereken neyse yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Ülkenin başına gelen her felaketten hemen siyasi rant devşirmeye çalışan fırsatçılara bütün bunlara rağmen yapacağız. Ellerini ovuşturanlara, dezenformasyon yayanlara, her fırsatta ülkesini kötüleyen beddahlara rağmen bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Ama bu savaşı milletimiz olmadan kazanamayız. Bu savaşta 86 milyonun desteğini ve gayretini bekliyoruz. Yeşil Vatan’ı canları pahasına savunan Tarım ve Orman Bakanlığımıza, Orman Genel Müdürlüğümüze, illerimizde AFAD koordinasyonunda çalışmalarını sürdüren tüm kurumlarımıza, mücadeleye destek veren yönetimlerimize, sivil toplum kuruluşlarımıza teşekkür ediyorum. "51 İLİMİZDE DE BUNDAN BÖYLE AFAD’IMIZLA BU İŞİ ÖRGÜTLEYECEĞİZ" Şunu da burada açıklamak durumundayım: 30 büyükşehrimiz var. İtfaiyecilik belediye başkanlığından gelmiş bir cumhurbaşkanı olarak, Büyükşehirler, itfaiye birimlerini en ideal şekilde kurmak suretiyle bu işi üstlenecektir. 30 büyük şehrin dışında 51 ilimiz var. 51 ilimizde de bundan böyle AFAD’ımızla bu işi örgütleyeceğiz. AFAD, 51 ilde teşkilatlanmasını en güzel şekilde, en güçlü şekilde yapacak ve böylece 81 vilayetimizi örgütlemiş olacağız. Su tankerleriyle, traktörleriyle, elinde hangi imkân varsa AFAD bu 51 vilayetin tamamında en güçlü şekilde inşallah bu işi planlayacaktır. Ve böylece AFAD teşkilatımız şu andaki gücünü, yükümlülüğünü daha da artıracak ve böylece Türkiye genelinde bundan böyle nerede ne tür bir felaket olursa AFAD nasıl her yere koşuyorsa, bundan sonra da aynı şekilde bütün ülke genelinde her yere inşallah yetişecektir.

Yorumlar

Son Dakika Haberleri