cupure logo
milliekimbaşkanıcumhurbaşkanıistanbulerdoğangeldiaçıklamaistanbuldayıl

Gündem haberleri! İETT otobüs kazaları neden arttı? İETT otobüslerine ne oluyor?

Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr – 20 milyon insanın her gün bir yerlere gitmek için evden çıkmasıyla başlayan karmaşa ve yoğunluk, gün içinde toplu taşıma araçlarının bir an bile kontak kapatmadan çalışmasıyla sürüyor. Metrobüs, minibüs ve otobüs gibi araçların şoförleri pek çok zaman araç içi yoğunluk dolayısıyla kapıları kapatmakta bile zorlanıyor. Araç içindeki yoğunluk böyleyken dışarısı da pek farklı olmuyor. Haliyle pek çok kişi duraklarda bekledikleri otobüsün gelmesi için uzun zaman geçiriyor. Dün saat 14.25 sıralarında Çekmeköy'de Muhsin Yazıcıoğlu Caddesi'nde meydana gelen kaza, İETT otobüsünün durakta bekleyen insanların arasına dalmasıyla yaşanmıştı. Üstelik sadece birkaç gün önce benzer bir kaza daha gündeme gelmiş, alınması gereken önlemler yeniden tartışılmıştı. Ancak son 1 haftada yaşanan kazalardan çok, son 10 ayda meydana gelen 26 İETT kazası ve bu kazalarda 6 kişinin hayatını kaybetmesi ve 60 kişinin de yaralı olarak kurtulması dikkat çekiyor. Peki ama neler oluyordu? Her şey olması gerektiği gibiyse kazalar neden can alıyordu? Uluslararası Yol ve Sürüş Güvenliği Uzmanı Mert İntepe İETT kazalarının iç yüzünü Milliyet.com.tr’ye anlattı. KAZALARIN ARTIŞININ SEBEBİ BİR DEĞİŞİKLİK Mİ? Dün İstanbul Çekmeköy'de kazaya karışan İETT otobüs şoförü, aracı tartıştığı motosiklet sürücüsünün üzerine sürdüğü sırada direksiyon hâkimiyetini kaybederek önce bir tıp merkezinin önündeki 3 araca, ardından yolcularında beklediği otobüs durağına daldı. Birçok araca çarpan otobüs, bir kişinin de hayatını kaybetmesine yol açtı.Kaza sonrası ise otobüs şoförü ile motosiklet sürücüsü gözaltına alındı. Peki Mert İntepe’nin, "Bir kazanın hiçbir zaman tek sebebi olmaz. Her kazanın mutlaka görünür sebepleri ile kök sebepleri vardır. Bir kazayı bir sebebe bağlamak bugüne kadar uluslararası anlamda kaza incelemesi bilim dalına aykırı bir konudur. Biz bugün otobüs durağına ‘dalan’ diye tabir edebileceğimiz bir kaza görüyoruz. 3 gün önce istinat duvarına çarpan bir otobüs gördük. Diyoruz ki acaba arabanın frenleri mi patladı? Sürücü bir şey mi yaptı? Ancak sürücü el frenini çekmeyi unutmuş diye bir görüntü çıkıyor karşımıza. Kazaların yüzde 98'i sürücü hatası gibi görülür ama sistem de kendi kendine hataları doğurur"diye anlattığı hatalar, bu kaza için ne anlam ifade ediyordu? Alıntı Metni İsrailli emekli general yeni savaşın yerini işaret etti! 'Karşımızda Türkiye var, hesaplar değişti' ‘UYUMADAN VE YEMEK YEMEDEN ÇALIŞTIKLARI OLUYOR’ Her mesleğin kendine özgü zorlukları olduğu gibi, otobüs şoförleri de sık sık ağır çalışma koşullarıyla karşı karşıya kalabiliyor. Gün boyu trafikte olmak, çoğu zaman temel ihtiyaçlarını karşılayacak bir vakit bile bırakmıyor. Uluslararası Yol ve Sürüş Güvenliği Uzmanı Mert İntepe’ye göre, tüm gün maruz kalınan otobüs titreşimi uzun vadede ölümcül sonuçlara yol açabiliyor. İntepe’nin 'rezonans' örneğiyle açıkladığı bu durum, yalnızlık hissiyle birleştiğinde ise tablo daha da karmaşık bir hâl alıyor. Peki, rezonansın otobüs şoförleri üzerindeki etkisi ne olabilir? Mert İntepe şöyle anlattı: “20 milyon insanın ve yaklaşık 7 milyon aracın trafikte olduğu bir şehirde, bir noktadan diğerine ulaşmanın saatler sürdüğü düşünüldüğünde, bir otobüs şoförünün ayın 30 günü boyunca benzer stres ve gerginlikle çalıştığını unutmamak gerekiyor. Akşam evine gidip yattığında bile rezonans yaşıyor. Yani gün boyu maruz kaldığı araç titreşimi, insan vücudunda kalıcı bir etki bırakıyor. Bu titreşim, ellerde ve ayaklarda hissedilen sarsıntılarla el-göz ve el-ayak koordinasyonunda ciddi hatalara yol açabiliyor. Bu durum zamanla sadece bedeni değil, zihni de etkiliyor. Çünkü sürücülük mesleği aynı zamanda yoğun bir yalnızlık içeriyor. Bugün baktığınızda birçok otobüs şoförünün kulağında kulaklık, elinde telefon var. Bunların bazılarını biz de tespit ediyoruz. Aslında bu, mesleğin getirdiği yalnızlığın bir yansıması. Şoförler, uzun saatler boyunca lavaboya bile gidemiyor. Ring seferleri arasında bir bardak çay içecek fırsat bulamıyorlar. Tüm bunlara ekonomik zorluklar, yorgunluk, uykusuzluk ve kişisel hayatın getirdiği özel şartlar da eklendiğinde, ister istemez akıllara şu soru geliyor: Acaba ne oldu, ne değişti? Aslında değişen bir şey yok. Sadece insan beyni bu şartlar altında koordinasyon hataları yapmaya başlıyor.” Narin davasında flaş gelişme! Avukat çekildi: 'Artık taşıyamayacağım vicdani bir sorumlulukla bırakıyorum' AŞAĞIDAN YUKARI DEĞİL, YUKARIDAN AŞAĞI! ‘KAZALARI YÜZDE 30 AZALTTIK’ Pek çok zaman, pek çok yerde söylenebilecek bir söz varsa o da şudur: "Eğitim şart."Mert İntepe’ye göre bu söz, otobüs işletmeleri ve çalışanları için de fazlasıyla geçerli. Ancak bu yalnızca şoförlerin eğitimiyle sınırlı kalmamalı, sistemin tamamı eğitilmeli. Hem de gerçekten baştan aşağı!Yani yönetimin en tepesinden başlayarak en alt kademeye kadar uzanan kapsamlı bir eğitim sistemi benimsenmeli. Çünkü bu daha önce başarılmış ve kazaların yüzde 30 azaldığı bir örnek kaydedilmişti. Peki, kazaların azalmasını sağlayan o kritik eğitim neydi? Mert İntepe, bunu da açıklayarak sözlerini noktaladı. Alıntı Metni Fatih Ürek'in sağlık durumu nasıl? Canlı yayında açıkladı: İki gün önceki detay dikkat çekti

Yorumlar

Son Dakika Haberleri