cupure logo
sahtebaşkanıağustosdiplomaaçıklamasahte diplomahayatınıortayaistanbulyakalandı

İBB soruşturması: İş insanı Sarp Yalçınkaya’dan 2. ifade! Paralar özel jetle yurt dışına çıkarıldı iddiası

İBB soruşturması: İş insanı Sarp Yalçınkaya’dan 2. ifade! Paralar özel jetle yurt dışına çıkarıldı iddiası
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, tutuklanmasının ardından İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu zanlılar hakkında "suç örgütü yöneticisi olmak", "suç örgütüne üye olmak", "irtikap", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek" ve "ihaleye fesat karıştırmak" suçlarından yürütülen soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında tutuklanan şüphelilerden iş insanı Yalçınkaya, etkin pişmanlık hükümleri kapsamında ikinci kez ifade verdi. Yalçınkaya ifadesinde, 2018'de tanıştığı soruşturmanın firari şüphelisi Murat Gülibrahimoğlu'nun maddi olarak batmış bir iş insanı olduğunu belirtti. İlginizi Çekebilir Gülibrahimoğlu'nun bu durumunun 2020'ye kadar devam ettiğini, 2022'den sonra çok hızlı bir şekilde zenginleştiğini aktaran Yalçınkaya, "Gülibrahimoğlu, Tuncay Yılmaz (şüpheli) ve Fatih Keleş (şüpheli) ile çok sık görüşmekteydi. Bu görüşmelerin ana konusu İstanbul çevresindeki müteahhitlerin ruhsat ve imar konularıyla ilgili ihtiyaçlarının bedel karşılığı çözülmesiydi. Kimi zaman sorun olmayan yerlerde sorun varmış gibi tehdit unsurları ortaya çıkarılarak bu iş insanlarını korkutup onlardan haraç toplama üzerineydi. Gülibrahimoğlu bu işlerle uğraşmaktan kendi işlerini takip etmiyordu. Çünkü burada daha büyük bir rant vardı. Bu toplanan rantın ana havuzlarından birisi Murat Gülibrahimoğlu'ydu. Kendilerine operasyon yapılacağını haber alınca apar topar kalan paraların ne şekilde yurt dışına çıkarılacağı netleştirilip bu görevi Murat Gülibrahimoğlu üstlenmişti." ifadelerini kullandı. Yalçınkaya, özel jetiyle sık sık yurt dışına çıkan Gülibrahimoğlu'nun kendisine, 2022 yılının ekim ayında İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz ve İBB'nin reklam ihalelerini alan Hüseyin Köksal ile Londra'ya gittiklerini, 2 gün sonra da döndüklerini söylediğini anlattı. TOPLANAN PARALARIN YARISININ CHP'NİN CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİM FONU'NA AKTARILDI İDDİASI Gülibrahimoğlu'nun haftada 2-3 defa yurt dışına çıktığını ve bu esnada yanında genellikle İBB'nin üst düzey yöneticileri olduğunu ifade eden Yalçınkaya, şunları kaydetti: "Murat Gülibrahimoğlu bana hafriyat, döküm, imar ve reklam işlerinden gelen paraların tek bir merkezde toplandığını, kendisine ait özel jeti ile yurt dışına götürüldüğünü, bu sebeple yanında genellikle Ekrem İmamoğlu'nun sürekli iş yaptığı ve İBB'ye ait ihaleleri verdiği kişilerin de olduğunu, paraların genellikle Londra'ya götürüldüğünü ifade etmiştir. Toplanan paraların yarısının CHP nezdinde oluşturulan Cumhurbaşkanlığı Seçim Fonu'na aktarıldığını, diğer yarısının ise Ekrem İmamoğlu'na ait olduğunu, bu işleri yapan, yöneten A takımının da toplanan paraların toplamından yüzde 20 komisyon aldığını söylemiştir." Sarp Yalçınkaya, Gülibrahimoğlu'nun kendisine bir kripto şirket kurmaktan ve soğuk cüzdanla para aktarmaktan bahsettiğini anlatarak, şöyle devam etti: "Ayrıca döviz bürolarıyla anlaşmalı olarak yurt dışına yüzde 1'e yakın komisyon vererek para çıkarıldığından bahsediyordu. İmar ve ruhsat işinden gelen haraç ve rüşvetlerin bir kısmını buradan döviz bürolarına verip yurt dışındaki döviz bürolarından alırlardı. Ayrıca ruhsat ve imar işinden gelen paraların bir kısmı kripto şirketler üzerinden soğuk cüzdanla yurt dışına aktarılıyordu. İşin teknik detaylarını Murat bilmektedir. Bu bahsettiğim hususları bazı sohbetlerimizde Murat bana söylerdi. Ayrıca Murat Gülibrahimoğlu ile Fatih Keleş'in kendi aralarında yapmış oldukları konuşmalardan da duydum. Murat Gülibrahimoğlu, özel jetle yurt dışına hediye paketi şeklinde ve valizlerle paraları taşımış, yurt dışındaki, Ekrem İmamoğlu'nun bildirdiği adreslere teslim etmiştir. Murat paraları döviz cinsinden en büyük banknotlara çevirip özel hediye paketleri şeklinde izlenim uyandırarak uçağa yüklediklerini, her uçuşta en az 10 milyon dolar yüklediklerini, yurt dışında İmamoğlu'nun bildirdiği adreslere teslim ettiklerini pek çok kez ifade etmiştir. Özel jete birçok hediye paketinin, valizin yüklendiğini bizzat gördüm. İstanbul genelinden, müteahhitlerden ve kaçak bina sahiplerinden toplanan rüşvet paraları sanki hafriyat, döküm işinden kazanılmış paralar gibi faturalandırılmış, aklanmış, paklanmış hediye paketleri şekline getirilmiş yurt dışındaki İmamoğlu'nun bildirdiği adreslere teslim edilmiştir. Paraların bir kısmı da borsada, kripto para piyasalarında ve döviz bürolarında tutulmaktadır. Bunların adreslerini Gülibrahimoğlu bilmektedir. Serbest bırakılmam halinde Murat'a tüm detayları etkin pişmanlık kapsamında anlattıracağım." AKOM’dan son dakika uyarısı! Bu akşam için dikkat: İstanbul’a fırtına ve sağanak yağış geliyor İSTANBUL GENELİNDE BAZI STÜDYO DAİRELER PARA KASASI OLARAK KULLANILDI Yalçınkaya, İstanbul genelinde bazı stüdyo dairelerin para kasası olarak kullanıldığını, bunların adreslerini Gülibrahimoğlu'nun bildiğini ancak bu dairelerin teknik takip ve izleme dolayısıyla özel görevlilerce sık sık değiştirildiğini söyledi. Rüşvet olarak alınan daire ve dükkanların takibinin yapılmaması için zaman zaman şoförlerin, akrabalarının ve yakınlarının adına da tapular yapıldığını öne süren Yalçınkaya, "Bu emanetçiler de patronlarının tutuklanmasını fırsat bilip rüşvet mahsulü olan bu daire ve dükkanları hızla elden çıkarma gayreti içine girmişlerdir." dedi. Toplanan rüşvet paralarının bir bölümünün de partinin ve belediyelerin harcamalarına gittiğini ileri süren Yalçınkaya, "Yapılan mitinglerin sponsorluğu, toplanan fonlarla yapılmaktadır. Genel Merkez, il ve ilçe binalarının tefrişatları, resmi olmayan maaş ödemeleri, ikram giderleri hep bu toplanan fon paralarıyla yapılmaktadır. Sosyal medya sponsorluğu, TV kanallarının, çok sayıda medya şirketinin ve internet portallarının kayıt dışı ödemeleri bahsettiğim fondan yapılmaktadır. Bu hususların tamamına Keleş ile Gülibrahimoğlu'nun sohbetlerinde şahit oldum. Ayrıca bu rüşvet paralarının bir kısmı medyada para sayma makinaları görüntüleriyle hafızalarımızda yer edinilen CHP İstanbul İl Binası finansmanında kullanılmıştır." şeklinde konuştu. Sarp Yalçınkaya, toplanan rüşvet paralarıyla öncelikli hedef olarak CHP'nin satın alınmasının sağlandığını iddia ederek, şunları anlattı: "Ancak delegelere dağıtılan paraların açığa çıkması üzerine butlan davası açılmıştır. Şayet ileride butlan kararı verilmesi durumunda tekrar aynı delegelere muhtaç olacaklarını bildiklerinden bu süreçte delegelerin hoş tutulması, gönüllerinin yapılması, ihtiyaçlarının karşılanması ciddi bir para gerektirmektedir. Bu giderlerin karşılanması da fon görevlilerine verilmiştir. Keleş bu durumdan çok rahatsızdı. Sen çok kazanıyorsun dediğimde o da bana 'Sen bizim üzerimizde ne kadar yük var biliyor musun? Ayrıca aldığımız komisyondan sosyal medyayı ve çok sayıda köşe yazarını besliyoruz. Sosyal medyada takipçisi çok olan şöhretli kişiler partimizin lehine özellikle kurultay sürecine ilişkin desteklerini hayrına yapmıyorlar, her birinin ayrı ayrı ihtiyaçlarını, taleplerini karşılıyoruz. Bu işler böyle dönüyor.' diyerek giderleri anlatmıştı." Gülibrahimoğlu'nun Etiler'deki ofisinin etrafındaki arsaları toplayıp, birleştirip konut yapmak istediğini belirten Yalçınkaya, bu konuyla ilgili Gülibrahimoğlu'nun Aziz İhsan Aktaş suç örgütüne yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan ve Beşiktaş Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Rıza Akpolat'la görüştüğünü ve Akpolat'ın Gülibrahimoğlu'ndan 4 milyar dolar istediğini iddia etti. İş insanı Halit Yukay denizde kayboldu! Teknesi ikiye ayrılmış halde bulundu "'BİZ YAPTIK' DEDİKLERİ KREŞ VE OKULLARI, İBB VE İLÇE BELEDİYELERİ YAPMIYORMUŞ" Yalçınkaya, Keleş ile Gülibrahimoğlu'nun sohbet ederken, İBB ve ilçe belediyelerinin yapmış oldukları kreş ile okul tarzı şeylerden bahsettiklerini söyleyerek, "'Biz yaptık' dedikleri kreş ve okulları, İBB ve ilçe belediyeleri yapmıyormuş. Bu okul ve kreşleri gerçekte hayırseverler yaparmış. Buna rağmen İBB ve ilçe belediyeleri bu okul ve kreşleri sanki kendileri yapıyormuş gibi kendi kontrollerinde olan bir şirkete taşere edip, bu şirkete belediyelerin kasasından kreş, okul yapım parası öderlermiş. Bu paraları alan şirket paraları tekrar Keleş'e ödermiş." ifadelerini kullandı. Bakırköy'de Veliefendi'nin karşısında bulunan arsasıyla ilgi A.A. ve Beyazlar İnşaat'ın kat karşılığı anlaştığını belirten Yalçınkaya, şunları kaydetti: "Bu arsanın ruhsat işinin karşılığı olarak Fatih Keleş ve Ekrem İmamoğlu, Beyazlar İnşaat'tan para istiyor. Beyazlar İnşaat, 'Biz para vermeyiz hayır yaparız.' diyor. Beyazlar İnşaat'tan önce 40-50 milyonluk bir kreş/okul hayrı yapmasını istiyorlar. Daha sonra bu hayır işi 100 milyona çıkıyor. Bu okulu ya da kreşi Beyazlar İnşaat hayır işi olarak yaptığı halde İBB/Bakırköy Belediyesi işi kendi kontrollerinde olan bir taşerona ihale edip sanki burayı İBB/Bakırköy Belediyesi yaptırıyormuş gibi belediyeden işi taşere ettikleri kişiye para aktarıyorlar. Sanki okulu/kreşi taşeron şirket yapmış gibi belediye 100 milyonu taşeron şirkete ödüyor. Taşeron şirket ise kendisine ödenen 100 milyonu Keleş'e aktarıyor. Bu durumu fark eden Beyazlar İnşaat hemen bu hayır işini durduruyor." "CHP'LİLER BANA TAVIR ALMAYA, BENİMLE KONUŞMAMAYA BAŞLADILAR" Yalçınkaya ifadesini, "18 Temmuz tarihli ifadem medyaya yansıyınca tüm CHP'liler bana tavır almaya, benimle konuşmamaya başladılar. Bana ve aileme zarar verebileceklerinden endişe etmeye başladım. Tüm bildiklerimi samimiyetimle devletime anlatmaya çalıştım. Serbest bırakılmam halinde Murat ile kolayca irtibat kurabileceğimi ve Murat'ın Sayın Savcılığınıza tüm bildiklerini samimi olarak anlatacağını ifade etmek isterim." diyerek tamamladı.

Yorumlar

Benzer Haberler

Son Dakika Haberleri