cupure logo
ormanyangınıorman yangınıyangınbaşkanıyaralıalındıgeliyoryaşındakideprem

Kız kardeşini taciz ettiler, defalarca kez bıçaklayarak infaz ettiler: Hakan'ın katilleri nasıl yargılanacak?

Kız kardeşini taciz ettiler, defalarca kez bıçaklayarak infaz ettiler: Hakan'ın katilleri nasıl yargılanacak?
MUSA CAN ÇAYAN- 10 Ağustos akşamı Keçiören’de iddialara göre, Hakan Çakır (22), kız kardeşi ve annesiyle evine gittiğini sırada merdivenlerde oturan T. Z. (14) ile ağabeyi S.T. (17) ile yol verme meselesi nedeniyle tartıştı. Taraftarın yakınlarının da olaya dahil olmasıyla çıkan kavgada, Çakır ile babası Şahin Çakır ve ağabeyi Hakkı Can Çakır bıçaklı saldırıya uğradı. Ağır yaralanan Hakan Çakır hayatını kaybederken, hastaneye kaldırılan ağabeyi ve babası ise müşahedeye alındı. Olayla ilgili polis tarafından başlatılan çalışmalar çerçevesinde T.Z. , S.Z. ve ağabeyleri E.Z. ile babaları C.Z.’nin yanı sıra U.K. isimli 5 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerden baba ve 3 oğlu tutuklandı, U.K. ise serbest bırakıldı. Tutuklanan 3 kardeşin sosyal medyada uzun namlulu silah, tabanca, kılıç ve bıçaklarla çektirdikleri fotoğraflar paylaştıkları görüldü. İlginizi Çekebilir 'YOL İSTEDİK, KÜFRETTİ' Cenazesi Karşıyaka Mezarlığı'nda toprağa verilen Hakan Çakır'ın annesi Sevender Özkan Çakır, "Biz kızımla dükkandan çıktık, evimize geliyorduk. Merdivenlerden inecektik. Kızım yol istedi. Biri küfretmeye başladı, taciz etti. Biz korktuk kızımla, panikledik. Oğlan konuşmaya başlayınca ben arkamızdan gelip de bizi sıkıştırıp öldürecekler dedim. Hakan'ı aradık. Hakan geldi. 'Hayırdır kardeşim' falan dedi. İlk darbeyi benim oğlana vurdu. O vurunca da o vurdu. Sonra toplu halde muhtarlığını oraya yığdılar. Hakan'ı korumak için kolumu gerdim, vurdu. Muhtarlığın önünde oğluma çullanmıştı çocuklar. Bebem öldü orada" dedi. Hakan Çakır 'KIZ KARDEŞİNİ TACİZ ETTİLER' Ali D. de arkadaşı Hakan Çakır'ın annesi ve kız kardeşi eve giderken merdivende oturan iki kardeşin önlerini kesip taciz ettiklerini ileri sürdü. Ali D. "Onlar da bağırıp yardım istiyor. Hakan gelince bunlar dağılıyor, kaçıyor. Sonra toplanıp, ellerinde bıçak dükkanı basıyorlar. Abisini, kendisini, babasını bıçaklayarak kaçıyorlar. Polis memurundan kız arkadaşına tehdit! Mesajları ortaya çıktı: 'Seni öldürüp atacağım' 'BUNLAR DAHA ÖNCE CANLI YAYIN AÇIP BİRİNİN KULAĞINI KESTİLER' Bunlar böyle kavgalı olduğu zaman bir anda çoğalıp, bir araya gelip, örgütlenip, daha önce canlı yayın açıp birinin kulağını kesen, mahallede silah sıkan çocuklar. Sosyal medyada zaten resimleri var. Uzun namlulu silahlar, bıçaklar, boyu kadar silahlarla beraber resimleri var. Yaptığı kötü şeyleri de zaten videoya çekip paylaşabilen bir grup bunlar. Korkuları yok. Daha önce de zaten böyle olaylarla karşılaştık" dedi.(DHA) AHMET MİNGUZZİ CİNAYETİNİ HATIRLATTI Kadıköy’de alışveriş yapmak için gittiği bit pazarında bıçaklı saldırıya uğrayan İtalyan şef Andrea Minguzzi ile çellist Yasemin Akıncılar'ın oğlu Mattia Ahmet Minguzzi'nin(15) ölümünden sonra tutuklanan şüphelilerin yargılanmasına başlanmıştı. Katil zanlılarının 18 yaşından küçük olması sebebiyle hukuken “suça sürüklenen çocuk (SSÇ)” olarak görülmesini eleştiren anne Minguzzi infaz yasasının değişmesini talep ediyordu. Henüz 16 yaşında! Düğünde karşılaştığı eşinin eski nişanlısını öldürdü Gizem Gonce SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK NE DEMEK? Ceza Hukukçusu Gizem Gonce konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı: 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’unun m.6/1/b hükmü uyarında çocuk, “henüz onsekiz yaşını doldurmamış kişi” şeklinde tanımlanmıştır. 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu m.3/1/a hükmünde ise, “Daha erken yaşta ergin olsa bile, onsekiz yaşını doldurmamış kişiyi” ifade etmektedir. Türk hukuk sistemimizde, 18 yaşını doldurmamış her bireyin çocuk olduğu kabul edilmiştir. Çocuklar bakımından, “suçlu” ifadesi yerine “suça sürüklenen çocuk” ifadesinin kullanımının amacını bilmek, çocuk adalet sisteminin amaçlarına ulaşmak bakımından oldukça önemlidir. Kimi zaman uygulamada, suça sürüklenen çocuk bakımından suçlu, şüpheli, sanık ifadelerinin kullanıldığını görmekteyiz. Çocuk tarafından bir suçun işlendiği değil, çocuğun ancak bir suça sürüklenebileceği genel kabul edilmektedir. Çocuğun suçlu olduğu yönündeki kabul, çocuğun daha çok suç alanına yönelmesine teşvik edilmesini sağlayacaktır. Çocuğun ailesi, yaşadığı sosyal çevre ve koşulları çocuğun suça sürüklenmesinde büyük öneme sahiptir. Dolayısıyla “suça sürüklenen çocuk” ifadesinin kullanılması, aynı zamanda çocuğun suç işlemesi üzerinde değil, çocuğu suç işlemeye yönelten nedenler üzerinde yoğunlaşmayı da sağlamaktadır. Çocuğun suça sürüklendiğini kabul eden Türk Ceza Kanununda ki bu anlayış, çocuğu suç işleyen bir suçlu olarak görmeyip, çocuğun psikolojik, sosyal ve ekonomik nedenler ile suça sürüklendiğini kabul etmektedir. Bu sebeple suça sürüklenen çocuğun cezalandırılması değil, korunması amaçlanmaktadır. Ormanın içinde gizli: Bu kadar eşsiz bir yer çok nadir bulunur 'ÜÇ YAŞ GRUBU ÖNGÖRÜLMÜŞTÜR' TCK m.31’de benimsenen sisteme göre, çocuklar üç yaş grubuna ayrılmakta ve buna göre cezai sorumluluklarının bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise ne şekilde olduğu öngörülmektedir. TCK’da yaş küçüklüğünün kusur yeteneğine etkisi bakımından üç yaş grubu öngörülmüştür. Bu yaş grupları; 0-12, 12-15, 15- 18 şeklindedir. Kovuşturma aşamasında çocuğun oniki yaşından küçük olduğu anlaşıldığında, mahkeme, yaş küçüklüğü nedeniyle “suça sürüklenen çocuğun kusurunun bulunmaması dolayısıyla ceza verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar vermektedir. Fiili işlediği sırada 12 yaşını bitirmiş, 15 yaşını doldurmamış bulunan çocukların işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdir yetkisi kusur yeteneğine dair adli rapor ve sosyal inceleme raporunu dikkate alarak münhasıran mahkemeye aittir.Fiili işlediği sırada onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde onsekiz yıldan yirmidört yıla kadar hapis cezasına hükmedilir. Çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin amacı, suça sürüklenen çocukların ceza ile karşılaşmasının son çare olmasının bilinci ile çocukların iyileşmesi ve topluma yeniden kazandırılmasına yönelik sağlık,eğitim, danışmanlık, barınma ve bakım ihtiyaçlarının karşılanması ve korunmalarıdır. Suça sürüklenen çocukların en fazla işledikleri suçların, şiddet suçları olduğunu bu olayda olduğu gibi görülmektedir. Bu konuda, önemli bir husus da, çocukların TV’de, çizgi filmlerde yahut dijital ortamda izledikleri şiddete özendiren içeriklerdir. Bu içerikler yönünden denetimin etkin bir şekilde sağlanması gereklidir. Kitle iletişim araçlarının çocukların suça sürüklenmelerindeki etkisi göz önüne alındığında hem devlet tarafından hem de ebeveynler tarafından içerik denetiminin sağlanması gerekir. Bu bağlamda, şiddet yahut cinsel içerikli yayınlardan çocukların korunması önem taşımaktadır. Dilek Yüksel NASIL YARGILANACAKLAR? Hukukçu Dilek Yüksel de şu ifadelere yer verdi: Somut olayda çocuklar yani 18 yaşından küçükler karşımıza çıkmaktadır. Türk Ceza Kanunu 6.maddesinde çocuk henüz onsekiz yaşını doldurmamış kişi olarak tanımlamıştır. "suça sürüklenen çocuk" kavramı ise Çocuk Koruma Kanunu 'nun 3. Maddesinde "Kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiası ile hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılan ya da işlediği fiilden dolayı hakkında güvenlik tedbirine karar verilen çocuğu" şeklinde tanımlanmıştır. Kanun koyucu tarafından Suçlu değil de bilinçli bir şekilde "Suça sürüklenen çocuk" kavramı tercih edilmiştir . Çocukların suç işlemesi halinde ceza yargılaması bakımından yetişkinlerden farklı usul uygulanmaktadır. Hukuk sistemimizde çocuklar lehine uygulamalar getirilmiştir. Türk Ceza Kanunu 31. Maddesi çocukların yaş gruplarına göre çocukların cezai sorumluluğunu belirlemiştir. Ankara'da yaşanan talihsiz olayda her ikisinin de Türk Ceza Kanunu'na göre çocuk olduğu görülmektedir. Türk Ceza Kanunu'nun 31. Maddesine göre yaşları göz önünde bulundurularak yargılamaları yapılacaktır. TCK’nın 31. maddesi ile yaş küçüklüğünün ceza sorumluluğuna etkisi, fiili işlediği sırada on iki yaşını doldurmamış, on iki yaşını doldurmuş olup da on beş yaşını doldurmamış ve on beş yaşını doldurmuş olup da on sekiz yaşını doldurmamış olanlar olmak üzere üç farklı grup içerisinde ele alınmıştır. Somut olayda suça sürüklenen çocuklardan T.Z.nin 14 yaşında olduğu buna göre Türk Ceza Kanunu'nun 31. Maddesinin 2. Fıkrası olan " Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanların işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması hâlinde ceza sorumluluğu yoktur. Ancak bu kişiler hakkında çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. İşlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin varlığı hâlinde, bu kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde oniki yıldan onbeş yıla; müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde dokuz yıldan onbir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Diğer cezaların yarısı indirilir ve bu hâlde her fiil için verilecek hapis cezası yedi yıldan fazla olamaz" göre yargılanacktır. " S.T.nin ise 17 yaşında olduğu görülmektedir. S.T. İse Türk Ceza Kanunu'nun 31. Maddesinin 3. Fıkrası olan " Fiili işlediği sırada onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde onsekiz yıldan yirmidört yıla; müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde oniki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Diğer cezaların üçte biri indirilir ve bu hâlde her fiil için verilecek hapis cezası oniki yıldan fazla olamaz." maddesine göre yargılanacaktır.

Yorumlar

Son Dakika Haberleri