Psikolojik eşik başarıyla aşıldı

Aslıhan Altay Karataş - Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’da Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) 38. Olağan Mali Genel Kurulu ve Ustalara Saygı Ödül Töreni Programı’na katıldı. DEİK üyelerine ödüllerini takdim eden Erdoğan’a, DEİK’in 40. yıl dönümü dolayısıyla Türkiye’nin dört bir yanında dikilecek 40 bin fidan anısına tablo ve sertifika sunuldu. Erdoğan, konuşmasında özetle şunları söyledi: FIRTINALI DENİZ: Merhum Özal’ın ülkemize bir armağanı olan DEİK, Türk iş dünyasının uluslararası alandaki lokomotif kuruluşu olarak bu yıl 40. yaşını kutluyor. Gerek bölgemizdeki çatışmaların, gerekse küresel ekonomide süre giden belirsizliklerin, iş dünyamızda sebep olduğu tedirginliklerin farkındayız. Gazze’deki soykırımla başlayan, ardından İsrail’in Lübnan’a, Yemen’e, İran ve Suriye’ye saldırmasıyla artan jeopolitik riskleri de çok net okuyoruz. İş dünyamızın fırtınalı bir denizde yol almaya çalıştığı aşikardır. Gelişmeleri yakından takip ediyor, doğuracağı risklerle beraber potansiyel fırsatları da dikkate alarak yeniden şekillenen küresel sistemde ülkemizi en iyi şekilde konumlandırmaya çalışıyoruz. BARIŞIN ARANAN AKTÖRÜ: Bir başka hassasiyetimiz şudur; vicdanı, adaleti, insan hayatı ve onurunu merkeze alan dış politikamızdan taviz vermeden Türkiye’yi çatışmaların ve gerilimlerin uzağında tutmak. Bunun için her adımı dikkatle hesap edilmiş ince bir siyaset izliyoruz. Kendi ülkesini Batılı televizyon kanallarına şikayet eden ezik siyasetçiler gibi değil, hadiselere Ankara merkezli bakarak politikalarımızı belirledik. Hepsinde de haklı çıkan biz olduk. Bugün Türkiye, barış masalarının aranan aktörü haline geliyor. GÖVDEMİZ TAŞIN ALTINDA: İç cephemizin tahkimatına yönelik çabalarımızda da güzel haberler alıyoruz. Terörsüz Türkiye sürecimizde bu hafta yeni bir evreye daha geçildi. Sürece siyasi desteği ve katılımı artırma çağrılarımız olumlu makes buldu ve TBMM’de bir komisyon kuruldu. Böylece Türk siyaseti psikolojik bir eşiği daha başarıyla aştı. Bir ön yargıyı daha kırdı. Demokratik zeminde meselelerini konuşarak çözme yolunda kıymetli bir adım daha attı. Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmalarına başlamasından büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Komisyona katılan siyasi partilerin temsilcilerinin ilk toplantıda verdikleri yapıcı mesajları takdirle karşıladık. Etrafımızı saran bu ateş çemberinden güçlü bir irade ortaya koyarak çıkabiliriz. Hangi riske giriyorsak bunun için giriyoruz. Cumhur İttifakı olarak yalnızca elimizi değil tüm gövdemizi taşın altına işte bunun için koyuyoruz. MEKTUP ADRESE ULAŞACAK: Biz, artık bu ülke, bu millet kaybetmesin diyoruz. Şimdi Allah’ın izniyle kazananlar ile kaybedenlerin yerini değiştirecek olan tarihi bir sürecin içindeyiz. Bu amaçla devletimizin tüm kurumları tam bir uyum içinde çalışıyor. Biz de sabotajlara ve tahriklere karşı tedbiri elden bırakmadan teyakkuz halinde dikkatle, hassasiyetle bu çalışmaları yönetiyoruz. Zarfımız birlik, mazrufumuz kardeşliktir. 86 milyonun imzasını taşıyan bu mektup er ya da geç adrese ulaşacaktır. Sürecin sonunda inşallah sadece ekonomisiyle değil, demokrasiyle de kardeşliğiyle de güçlü bir Türkiye ile müşerref olacağız. Ülkesi ve milleti için hayal gören bu ülkenin istikbalini düşünen herkesten bu hayırlı adıma samimi destek vermelerini rica ediyorum. Türkiye ekonomisi farklı bir ligde Dış ticarette yine rekorlara imza attık. Hatırlarsanız 28 Mart’ta 2 milyar 64 milyon dolar ile günlük mal ihracat rekoru kırmıştık. 2025 yılı temmuz ayında 25 milyar dolar ile cumhuriyet tarihimizin en yüksek aylık mal ihracatını gerçekleştirdik. Dış ticaret açığı son dokuz ayın en düşük seviyesine indi. Kişi başına düşen gelirimiz 2024’te 15 bin 463 dolara, 2025’in ilk çeyreğinde ise 15 bin 971 dolara yükselmiştir. Milli gelirimiz ilk kez 1 trilyon doları aşmış ve 2025’in ilk çeyreği itibariyle 1 trilyon 371 milyar milyar dolara ulaşmıştır. Bu Türkiye ekonomisinin farklı bir lige yükseldiğinin ifadesidir. Dış ticaretimizin yapısı da dönüşüme uğradı. Hem ihracat yaptığımız ülkelerin sayısı yükseldi, hem de ihraç ettiğimiz ürünler çeşitlendi. Kurultay maratonu haftaya başlıyor CHP’de gözler, çarşamba günü başlayacak olan delege seçimlerinde. İlçe kongreleri 5 Ekim’de, il kongreleri 5 Kasım’da sona erecek. Kasım sonu-aralık başında yapılması planlanan kurultayda CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in karşısına rakip çıkması beklenmiyor. CHP’de kurultay süreci başladı. 13 Ağustos’ta başlayacak olan ilçe kongresi delege seçimleri 7 Eylül’de bitecek. İlçe kongreleri 13 Eylül’de başlayacak ve 5 Ekim’de tamamlanacak. 11 Ekim’de başlayacak olan il kongreleri de 5 Kasım’da sona erecek. Olağan kurultay, il kongrelerinin bitiminin ardından, Parti Meclisi’nin belirleyeceği tarihte yapılacak. Kurultayın da kasım ayının sonu-aralık ayının başında yapılması planlanıyor. Yarış PM’de Genel Başkan Özgür Özel’in karşısına rakip çıkmayacağı, asıl yarışın ise Parti Meclisi (PM) listesinde olacağı ifade ediliyor. Kurultay sürecinde örgütler ve delegelerde büyük oranda değişim bekleniyor. / MEHTAP GÖKDEMİR Ankara ‘Ya reddedilir ya ertelenir’ CHP’nin kurultay iptal davası 15 Eylül’de görülecek. Partili yetkili de, kurultay davasına ilişkin, “15’inde ya reddedilir ya ileri bir tarihe ertelenir. Bir şey çıkmaz. Olağan kurultay yapılır, o iş tamamen biter, tarihe karışır. Biz ondan hiçbir şey beklemiyorduk. Köpürtüldü.Biz sabırlı davrandık. Taş çatladı. CHP’yi delegenin seçmediği kimse yönetemez” dedi.