cupure logo
ekimsumudistanbuldaistanbulbaşkanısağanakenflasyonpartiyakalandıdavasında

Sadece orman kanununa uygun!

Aydın Hasan / Ankara - İsrail, 2007 yılından bu yana Gazze’ye uyguladığı deniz ablukasını, kıyı şeridi ile sınırlı tutmuyor. İsrail’in abluka ilanı, kıyıdan açık denize doğru 70 milden 200 mile uzanan bir mesafeyi kapsıyor. İsrail, Sumud Filosu’na 70 deniz mili baz alarak 69.3 mil açıkta müdahalede bulundu. Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz ile Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi ve DEHUKAM Baş Araştırmacısı Prof. Yücel Acer; İsrail’in tutumunu askeri ve uluslararası hukuk açısından Milliyet’e değerlendirdi. Deniz haydutluğu Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz: İsrail’in deniz ablukasının hukuki temelinin olmadığı 2010 yılının Mavi Marmara baskınında görülmüştü. İsrail, uluslararası hukuku, deniz hukukunu kendi istekleri, politik çıkarlarına göre yorumlayanbir devlet.Uluslararası hukukta normalde abluka sahası, iki ülkenin savaşı durumunda ilan edilir. Şimdi ortada donanması olmayan, hiçbir gücü olmayan Filistin var. Askeri bir tehdit söz konusu değilken uluslararası sularda müdahale ediyor. Uluslararası hukukun tamamıyla yok sayıldığı saçma bir durum söz konusu. Ama İsrail, gücünü nereden alıyor? Venezuela’ya ait motorlar, balıkçı gemileri hiçbir sorgulama yapılmadan, görüldüğü yerde Amerikan Deniz Kuvvetleri tarafından silahlı çatışma hukuku kuralları bile uygulanmadan batırıldı. Yani abisi öyle yapınca, İsrail de tabii ki bunu böyle yapar. Uluslararası hukuk değil orman kanununun uygulandığı bir dönem yaşıyoruz. Ablukayı kime karşı uyguluyor? Hiçbir koruması olmayan bu şekildeki işte yolcu gemileri, yatlar, motorlar... İsrail ne diyor? “Ben terörizmle mücadele ediyorum.” Yani burada bir ulus devletle bir savaş hali söz konusu değil. Bu konuda da Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’nde durdurma, çıkma, arama kuralları bellidir. Götürülen bebek maması, sağlık malzemesi... Adam bunu da durduruyor. Bu dört dörtlük bir hukuksuzluk örneğidir. Bunun adı ‘deniz haydutluğu’dur. UAD hukuka aykırı buldu Prof. Dr. Yücel Acer: Silahlı çatışmalar esnasında bir devletin abluka uygulaması mümkün uluslararası hukuka göre. İsrail 2007’de abluka uygulamaya başladı bir silahlı çatışma söz konusu olmadığı halde. Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) 2004’teki danışma görüşüne göre, bir savaş hukuku gereği olmaksızın abluka uygulanması ve bu kadar uzun sürmesi hukuka aykırı. Dolayısıyla ortada bir yasal abluka olduğunu söyleyemeyiz.Uygulanan bölge de Gazze karasuları. İsrail’in kendi ülkesinin karasularının ötesinde herhangi bir geminin ulaşımına, kıyıya erişimine müdahale etmesi yasa dışı. İsrail bunları kendi güvenliğine tehdit kabul ediyor. O takdirde bile sadece kendi karasuları içerisinde, 12 mil içinde bir müdahalede bulunabilir. Varsayalım ki ablukası yasal olsun, İsrail’in savaş halinde olduğunu iddia ettiği Filistin’e insani yardımın ulaşmasını engellemesi taraf olduğu Cenevre sözleşmelerine göre de yasak. Silah ve mühimmat götürmediğini tespit ettiği, insani yardım götürdüğünü gördüğü tüm gemilerin veya insani yardımın ulaşmasına müsaade etmek zorunda. Engelleyemez UAD de insani yardımların ulaşmasının sağlanması gerektiğinigerektiğini söyledi. Mahkeme kararı bağlayıcı İsrail için. Genel hükümleri ihlal ettiği gibi mahkeme kararını da ihlal ediyor. İsrail, 70 mil abluka uyguladığını iddia ediyor. Bu 70 mil yasal olsa bile insani yardımın ulaşmasını engelleyemez.İsrail’in müdahale ettiği 69 mil açık deniz sayılır ulaşım açısından. Burada bir devletin silahlı kuvvet unsurlarının bir başka devletin ticaret sivil gemilerine müdahale edebilmesi için -buna ziyaret hakkı deniliyor- sadece köle ticareti, sahte bayrak taşıma gibi dört sebep sayılmış. Zarar vermişse tazmin etmeli Prof. Dr. Yücel Acer, bir devletin, bir başka devletin sivil gemilerine müdahale edebilmesi için sadece köle ticareti, sahte bayrak taşıma gibi gerekçelerin geçerli olabileceğini belirterek “Gemiye çıkıpkontrol ediyorsunuz, eğer bu sebeplere ilişkin kanıt bulamazsanız, gemiyi, personeli serbest bırakmak zorundasınız. Verdiğiniz bir zarar varsa onu da tazmin etmek zorundasınız. Gemiyi alıp limana götürmek, insanları gözaltına almak...Bu devlet korsanlığı gibi bir şey. Hepsi yasa dışı” dedi. Her gemiyi iade de etmiyor Akla gelen sorulardan biri de İsrail’in el koyduğu gemilere ne yaptığı… Mavi Marmara davasının avukatı Doç. Dr. Ramazan Arıtürk bu soruyu şöyle yanıtladı: “İsrail’in el koyduğu her deniz aracını sahiplerine iade ettiği söylenemez; iade kararları olayın niteliği, gemideki yük, yapılan müdahale, mahkeme süreçleri gibi birçok faktöre bağlı. Sumud Filosu’na ait deniz araçlarının sahiplerine iadesi mümkün görünüyorsa da siyasi bir kararla el konulmasının daha yüksek bir ihtimal olduğunu düşünüyorum.” Arıtürk, Mavi Marmara gemisinin 69 gün sonra iade edildiğini belirtti. İsrail’in haziran ayında el koyduğu Madleen adlı insani yardım gemisi ise henüz iade edilmedi. ● HİLAL ÖZTÜRK Haber Merkezi

Yorumlar

Benzer Haberler

Son Dakika Haberleri