cupure logo
depremyılerdoğandevbaşkanıyaralıcumhurbaşkanıchplieylülsoruşturma

Son dakika... Gürsel Tekin'den CHP lideri Özel'e sert sözler! 'Hakkımı haram ediyorum'

Gürsel Tekin'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle; Görevimizin başındayız. Onun dışında hiçbir uğraşımız yok, hiçbir maksatımız yok. Benim arkadaşlarım da, ricam özellikle Sayın Genel Başkan da, zaman zaman bir kısım televizyonlarda Aziz Bey'in arkadaşlarının bize saldırılarının hâlâ devam ettiğini görüyorum. Ama bu bizim suskunluğumuz, korkaklığımız da değildir. Bizim suskunluğumuz, Cumhuriyet Halk Partisi'nin kurumsal kimliğini muhafaza etmektir. "BENİM SON UYARIM OLSUN YOKSA KONUŞMAK ZORUNDA KALIRIM" Benim son uyarım olsun; ama “Hayır kardeşim, yani siz de ne biliyorsanız konuşun” derseniz, o zaman ben de konuşmak zorunda kalırım. Onun için son olarak, Sayın Genel Başkanım da ricam, biz hukuksal olarak burada bir görevimiz var. Kısa süre içerisinde görevimizi arkadaşlarımızla yapıp gitmek istiyoruz. Bizi böyle ekranlarda, şurada, burada yalan ve iftira olmayan şeylerle, çok kıymetli seçmenimizi ve partililerimizi olmamış yalanlarla gaza getirerek bize saldırmaya yönlendirmeyin; umarım ki bu son olur. Dün de Özgür Özel’in bir açıklaması oldu. O geliyor ama biz gittikten sonra geliyor. “Gelince korkup kaçıyorlar” diye bir ifade kullandı. Bu ifadeyi az önce de duymadınız; ama Sayın Özgür Özel’e yakıştıramadım. Ben o değilim. Ben Sayın Özgür Özel’in abisiyim, yol arkadaşıyım. O cümle kendisine hiç yakışmamıştır. "BİR YERE KAÇMAYACAĞIMI YEDİ DÜVEL BİLİR" Bir yere de kaçmam; yani kaçmayacağımı bütün yedi düvel bilir. Biz korkularımızı bıraktık, geldik. Diyoruz ki, görevimizi yapacağız. Kusursuz bir ev sahipliği yapmak istedik. Mutlak butlan kararı çıkarsa beni ilgilendirmiyor. Ankara'da inşallah partimizin lehine bir karar çıksın. Bizim buradaki kararımız, görevimiz, tanımımız bellidir. Biz onunla meşgulüz. Vallahi bugün, uzun süredir dün de Sayın Genel Başkanımızın MK toplantısı vardı; bu nedenle çokça görüşmelerimizi erteledik. Bugün, eski ilçe başkanlarımız, il yöneticilerimiz, partidaşlarımız, yoldaşlarımız bizi ziyarete gelecek, sohbet edeceğiz, konuşacağız; başka bir şey yok. Özellikle burada bir iki bize yakın, bir iki televizyonun muhabir arkadaşları… Onlara saygılarım sonsuz. Telefonumu üç gün onlara bırakmak istiyorum; yani telefonuma güvenirim. Arkadaşlar, bakın ne olursunuz; ben şimdi, Sayın Önder Sav, arkadaşlarım Eşref Erdem, Levent Kök, Aziz eski İzmir Belediye Başkanımız Aziz Kocaoğlu veya şu anda belediye başkanımız olan Zeydan Karalar beni eleştirirse, bir tek cümle onlara cevap vermem. Ama parti kaçkınlarını televizyonlarınıza çağırıyorsunuz, yapmayın. Ben sizin abinizim, beni bilirsiniz. Bizim kıblemiz dürüstlük, bizim kıblemiz insanlık. Ama buna da son verin; sizden rica ediyorum. Ben de inşallah davet bekliyorum. Çünkü çokça televizyonların davetlerini öteledim; bir iki televizyon. Çünkü öyle şeyler yaptınız ki, düşünün benim Garip ablam sizi referans kabul edip izliyor… Ağlattınız ablamı ya.Neyle ağlattınız? Yalanlarınızla, iftiralarınızla, sahtekarlığınızla ağlattınız. İkincisi, bir şey daha söyleyeyim. Biz sosyal demokrat bir partiyiz. Emekten yana bir partiyiz. Şimdi biraz önce bir yerde kahvaltı yaparken bir garson kardeşim sitem etti, haklı olarak. Şimdi sosyal medyada bana saldırıyorsunuz. E, saldırı ne? Kala kala elinizde ne kalmıştır? Garsonluk, çaycılık. Kardeşim, hizmet sektörü çok şerefli bir iştir. Şu anda herhangi bir yere gittiğinizde size hizmet eden o çocuklarımıza, onların duygularını incitmeyin. Bana ne söyleyecekseniz söyleyin ama milyonlarca çalışan kardeşlerimi benim üstümde hakaret etmeyin, küçümsemeyin. Biliyorum, kafalarınız faşist. Bu faşist kafalardan kurtulmak için mücadele ediyoruz. Ne demek ya? “Garson yok, çaycı yok” evet, ne şerefli iştir! Yani, biz Aziz’in arkadaşı olmadık diye suç mu işledik? Tamam kardeşim, bizim de gücümüz garsonla, çaycıyla yetmiş. Bu, bizim partimize yakışan bir tutum değildir. Özellikle sosyal medyada. Garson kardeşlerimize, hizmet sektöründe çalışan kardeşlerimize saldırıyı bırakın. "HAKKIMI HARAM EDİYORUM" Bana ne diyeceksiniz? Bakın, aslanlar gibi buradayım. Vallahi tekrar İçişleri Bakanımızla görüşeceğim. Tamamını kaldıracağız. Biz kendi kendimizi muhafaza edeceğiz. Ama sebebini, gerekçesini bilmediğim için rica edeceğim; programımızı azaltacağız. Yani dünkü laftan sonra olmayacak. Özgür Özel’le görüşme talebinde bulunmuyor. Hakkımı, hepsini haram ediyorum. Beni kürsüde yuhlattınız. Kimi yuhlattınız? Partinin tertemiz insanlarını, beni ve arkadaşlarımı. Ayıptır, günahtır. Günahtır be kardeşim ya, 15 yıldır aynı alanda, aynı mesaileri yaptık. Şimdi böyle bir canavarlaşma, insanları ötekileştirme, tepeden bakma… Hele bir kısım kendisine sözde gazeteci, yazar, aydın bilmem ne diyen insanların küçümseyen lafları... Ne oldu size ya? İşte bu kafalar yüzünden AK Parti iktidardır. Bu faşist kafalardan dolayı. Vazgeçin bunlardan ya.

Yorumlar

Benzer Haberler

Son Dakika Haberleri