cupure logo
abdtrumpsavaşbakanlığıkararbaşkanıgazzesavunmacumhurbaşkanısavaş bakanlığı

İsrail'in ilhakla tehdit ettiği Batı Şeria

İsrail'in ilhakla tehdit ettiği Batı Şeria
İsrail, başta Fransa olmak üzere Batılı ülkelerin Filistin devletini tanıma hamlesine Batı Şeria'yı ilhak ederek yanıt vermeye hazırlanıyor. Amerikan Dışişleri Bakanı Marco Rubio da İsrail'in böyle bir adım atabileceği konusunda Batılı ülkeleri uyardı. İsrail, Gazze savaşının başlamasıyla Batı Şeria'ya da saldırılarını artırmıştı. Filistinliler ise devletlerini Gazze Şeridi, Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da kurmak istiyor. Gelin Filistin davası için Batı Şeria neden önemli bir bakalım.Batı Şeria, Filistin-İsrail çatışmasının kilit meselelerinden biri. Kudüs'ün eski şehrinin de içinde bulunduğu Batı Şeria, 1948'e kadar İngiliz mandasının bir parçasıydı. Bu tarihte Mavera-i Ürdün Emirliği yani Hâşimi krallığı yeni kurulan İsrail devleti ve Arap ülkeleri arasındaki savaşta Batı Şeria'yı ele geçirdi. 1967 Arap-İsrail savaşında Batı Şeria bu kez İsrail'in kontrolüne geçti. İsrail, Kudüs ve Batı Şeria'yı işgal etti. 1994'teyse geçici barış anlaşmaları çerçevesinde Filistin yönetimi kuruldu. Bu sayede Filistinlilerin kendilerini yönetme hakkına kavuşmaları planlanıyordu. Ama İsrail'in Batı Şeria'yı işgali sürdü. Doğu Küdus dışında Batı Şeria'da halen 3 milyon Filistinli yaşıyor. Bunların üçte biri mülteci konumunda. 1948'de İsrail devleti kurulurken kendileri veya ataları evlerinden sürülenlerin bir bölümü Batı Şeria'ya yerleşti. Bu kişiler mülteci olarak niteleniyor. BATI ŞERİA ÜÇ YÖNETİM BÖLÜMÜNE AYRILDI 1990'lı yıllarda imzanan Oslo anlaşmaları çerçevesinde Batı Şeria, A, B VE C olarak üç yönetim bölümüne ayrıldı. Bu bölgeler, kalıcı barışa giden yolda geçici çözüm olarak planlanmıştı.A BÖLGESİ A bölgesi Batı Şeria'nın yüzde 18'sini kapsıyor. Ramallah, Nablus, Beytüllahim, Cenin gibi önemli Filistin kentleri bu bölgede yer alıyor. A bölgesinin kontrolü tamamen Filistin yönetiminde. Filistin yönetimi eğitim ve sağlık gibi kamusal alanlarda tam yetkili aynı zamanda güvenlik alanında da öyle. A bölgesinde hiç Yahudi yerleşimci yok. Ancak güvenlik ihtiyaçlarını gerekçe göstererek İsrail sık sık A bölgesine askeri operasyonlar düzenliyor. B BÖLGESİ B bölgesiyse Batı Şeria'nın yüzde 22'sini kapsıyor. Daha çok küçük kasaba, köy ve kırsal kesimler bu bölgede yer alıyor. Bölgede ikili bir yönetim şekli var. Filistin yönetimi, eğitim, sağlık gibi kamusal alanların yanısıra alt yapıdan da sorumlu. Bölgenin güvenliğiyse İsrail'in kontrolünde. Bölgede yaşayan Filistinliler, birbirine geçen sorumluluk alanları nedeniyle gerekli izinleri alırken gecikmelerle karşı karşıya kalıyor.C BÖLGESİ C Bölgesiyse Batı Şeria'nın yüzde 60'ını kapsıyor. Hem sivil yönetim hem güvenlikten İsrail sorumlu. Yahudi yerleşimlerin de hemen hemen hepsi bu bölgede yer alıyor. Bölgenin doğal kaynakları da yine C Bölgesinde.. C bölgesinde az bir Filistin nüfusunun yanında 490 bin Yahudi yerleşimci yaşıyor. Filistinliler inşaat ve kalkınma işlerinde tamamen sınırlamalarla karşı karşıya kalıyor. Batı Şeria'nın tarım alanları ve su kannaklarının çoğu da C Bölgesinde yer alıyor. Bu da bölgeyi daha da kritik hale getiriyor. İsrail C bölgesinin kontrolünü "güvenliği için kritik" olarak görüyor 1995'teki İkinci Oslo anlaşması, Batı Şeria'daki A,B ve C bölgelerinin geçici olmasını ve tüm bölgelerin kontrolünün en sonunda Filistin yönetimine devredilmesini öngörüyordu. Bu geçici anlaşmanın 5 yıl yürürlükte kalması ve bu süre içinde Filistin-İsrail sorununun nihai çözüme kavuşturulması planlanıyordu. Ama öyle olmadı. Barış sağlanamadı. İsrail'in Batı Şeria'yı işgali hala sürüyor.BATI ŞERİA'DAKİ İSRAİL YERLEŞİMLERİ Batı Şeria'da İsrail hükümetinin onayından geçerek kurulan 141 Yahudi yerleşim yeri var. Resmi onay almayan 224 irili ufaklı yerleşim birimi de bulunuyor. Batı Şeria'nın Yahudiler için kutsal olarak görülmesi, yerleşimciler için bölgeyi daha cazip hale getiriyor. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ilk olarak 2019'da Batı Şeria'nın bir bölümünü ilhak planını dillendirmeye başladı. Ancak Birleşik Arap Emirlikleri'yle İbrahim anlaşmaları çerçevesinde diplomatik ilişki kurabilmek için bu planını rafa kaldırmak zorunda kaldı Şimdi Başta Fransa olmak üzere Batı ülkelerin Filistin Devletini tanıma adımı Netanyahu'nun bir kez daha ilhak kartını masaya sürmesine yol açtı. İsrail hükümeti aynı zamanda Batı Şeria'nın kuzey ve doğusunu ikiye bölecek yerleşim projesine de Ağustos'da onay verdi. Bu projeyle Doğu Kudüs ve Batı Şeria arasında kalan alana 3 bin 400 konut yapılması öngörülüyor. İsrail Maliye Bakan Bezalel Smotrich, projenin "Filistin devleti fikrini gömeceğini" söylüyor. E1 adlı parsel için projelendirilen yerleşim planı, Kudüs ve Maale Adumim yerleşimlerinin birleştirilmesini öngörüyor. Tartışmalı plan, işgal altındaki Doğu Kudüs'ü fiilen Batı Şeria'dan koparacağı gerekçesiyle on yıllardır rafa kaldırılmıştı. "PATLAMAYA HAZIR BOMBA" Düşünce kuruluşu Chatham House'un Ortadoğu uzmanlarından Proföser Yossi Mekelberg, İsrail'in attığı bu adımlara dikkat çekerek Batı Şeria'yı patlamaya hazır bir bomba olarak niteliyor. Mekelberg, Trump politikalarının da durumu kötüleştirdiğini vurguluyor. Batı Şeria 1987'de ilk intifadanın patlak verdiği yerdi. 2000'de ikinci intifada da yoğun çatışmalara sahne oldu. 2002'deyse intihar bombacılarını engellemek için Batı Şeria'ya duvar inşaa etti. Bu duvar utanç duvarı olarak nitelendirildi. Duvar, Filistinlilerin Kudüs'e ulaşımını engellemesinin yanı sıra sosyal alanlarındaki en basit hareketlerini bile kısıtlıyor.Beş metre yüksekliğindeki beton duvar boyunca çok sayıda İsrail askeri kontrol noktası bulunuyor. İSRAİL'İN TOPRAK GASBI İsrail özel izinliler dışında Batı Şeria'daki Filistinlilerin Kudüs'e geçişine izin vermiyor. Filistinliler, duvarı İsrail'in toprak gasbı olarak ta niteliyor. Gazze savaşının başlamasının ardından İsrail Batı Şeria'daki saldırılarını da artırdı. Özellikle Yahudi yerleşimcilerin Filistin köylerine baskıları arttı. Bu baskınlar sırasında İsrail askerlerinin Yahudi yerleşimcileri engelemedikleri hatta yardım ettikleri belirtiliyor. Hem İsrail askerleri hem yahudi yerleşimcilerin saldırılarında yüzlerce Filistinli öldü. On binlerce kişi evlerini terketmek zorunda kaldı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2016'da kabul ettiği bir kararla Batı Şeria'daki Yahudi yerleşim birimlerinin uluslararası hukuka aykırı olarak nitelenmişti. İsrail'in bu politikalarıyla Batı Şeria'yı tamamen ele geçirmeyi hedeflediği söyleniyor Batı Şeria sorunu çözülmeden Filistin-İsrail barışının sağlanmasının imkansız olduğuna dikkat çekiliyor.

Yorumlar

Benzer Haberler

Dünyadan Haberler