cupure logo
abdcumhurbaşkanıtrumptürkalmanyadışişleritürkiyeaçıklamasıisrailrusya

SON DAKİKA: Latin Amerika'da gerilim tırmanıyor! ABD-Venezuela savaşı kapıda mı?

SON DAKİKA: Latin Amerika'da gerilim tırmanıyor! ABD-Venezuela savaşı kapıda mı?
PIRIL CENNET / MİLLİYET.COM.TR - ÖZEL ABD Başkanı Donald Trump’ın son günlerde Venezuela’ya yönelik çıkışları, Latin Amerika’da gerilimi tırmandırıyor. Trump’ın “kara harekatı” açıklaması ve bölgedeki askeri yığınağını artırması yeni bir savaşın ayak sesleri olarak görülüyor. Washington, operasyonun “uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele” kapsamında olduğunu savunurken Milliyet.com.tr’ye konuşan Hukukçu Yunus Emre Erdölen yaşananların perde arkasını anlattı. ‘MEŞRUİYET ZIRHINA BÜRÜNMÜŞ ASKERİ BİR PLAN’ Erdölen, ABD Başkanı Trump’ın uyuşturucu argümanını aslında siyasi bir meşrulaştırma aracı olarak kullandığını ve stratejisinin meşruiyet zırhına bürünmüş askeri bir plan olduğunu ifade ederek “Resmi olarak sadece uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadele ama bunun ötesinde Trump’ın argümanı, Maduro’nun bu uyuşturucu kaçakçılığını fonlaması ve bu nedenle uyuşturucu suçunun başında olması. Bu yüzden uyuşturucu ile mücadele argümanı aynı zamanda rejim değişikliğini hedef alan bir askeri müdahale argümanı. Böylece savaş ilanına gerek kalmadan, uyuşturucuyla ve suçla mücadele gibi olağanüstü yasalara dayanarak müdahale edebilmeyi planlıyor” dedi. ‘ABD POSTALLARLA DEMOKRASİYİ GÖTÜRMEK İSTİYOR’ Erdölen, Trump’ın CIA’yi uyuşturucu ile mücadele için görevlendirdiğini açıkça söylemesinin, ABD’nin bu savaşı doğrudan siyasi alana taşıdığını vurgulayarak “Trump açıkça CIA’yi görevlendirdiğini söyledi. Bu da aslında ‘Ben psikolojik değil, doğrudan siyasi bir mücadele yürütüyorum’ demek. Yani ‘uyuşturucu ile mücadele’ kisvesi altında yürütülen şey, rejim değişikliğini hedefleyen bir savaş stratejisi. Trump artık Venezuela’ya postallarla demokrasi götürmek istiyor” diye konuştu. ‘MADURO OTOKRAT BİR LİDER’ ABD’nin baskısı Latin Amerika’da uzun süredir görülmeyen bir dayanışma havası yarattı. Erdölen bu durumu “Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro’nun Filistin gösterisine katıldığı için ABD tarafından hedef alınması, Latin Amerika’da ‘ABD’ye karşı birlik’ duygusunu güçlendirdi. Fakat Maduro öyle bir otokrat ki, solcu liderler bile arkasında durmaya çekiniyor. ABD’ye tepki olabilir ama kimse Maduro uğruna kendini ön plana çıkarmaz” ifadeleriyle yorumladı. Bakan Kurum CNN Türk'te açıkladı! İşte 500 bin konut kampanyasına katılım şartları ‘BU HİKAYEDE YERLİ VE MİLLİ YOK’ ABD’nin hedefinin demokrasi değil enerji olduğunu düşünen Erdölen hem muhalefet hem de iktidar kanadının Amerikan şirketlerine petrol vaadinde bulunduğunu hatırlatarak “Nobel Barış Ödülü’nü alan Venezuelalı muhalif lider Machado, ABD’ye ‘Gelin, petrolleri size vereyim’ diye bir vaatte bulunuyor fakat işin ilginç yanı, Maduro da New York Times’ın haberine göre ‘Bana müdahale etmeyin, ben de petrolleri Amerikan şirketlerine vereceğim’ diye bir teklifte bulunmuş. Yani Maduro da koltuğunu korumak için pragmatik davranıp ülkesinin bazı değerlerinden vazgeçebilecek biri. Bu hikayede pek yerli ve milli yok aslında” dedi. ‘DEMOKRASİYİ GETİREN BAŞKAN OLARAK TARİHE GEÇMEK İSTİYOR’ Türkiye’nin bu kriz karşısında denge siyaseti sürdüreceğini belirten Erdölen, Ankara’nın olası gelişmelere karşı temkinli davranacağını ifade ederek “Bu konuda Ankara büyük ihtimalle izleyecek ve gelişmelere göre uluslararası hukuk kurallarını hatırlatarak Rusya-Ukrayna meselesindeki dengeyi uygulayacaktır. Bence bu konuda Trump, başka ülkelerin ne dediğine çok bakamayacaktır. Venezuela’yı çok ciddi bir şekilde en başından beri kafaya takmıştı. Büyük ihtimalle Venezuela’ya demokrasiyi getiren başkan olarak tarihe geçmek istiyor” diye konuştu. ‘MADURO KOLTUĞU UĞRUNA ÜLKESİNİ BOĞDU’ Erdölen, yaptırımların Maduro’yu zayıflatmadığını, aksine ülkeyi tamamen çökerttiğini vurgulayarak “Venezuela’dan 6-7 milyon kişi göç etti. Ülke ekonomisi daraldı, insanlar temel şeylere ulaşmakta zorluk çekiyor. Maduro meclisi feshetti, muhalefeti bastırdı, seçimlere girmelerini yasakladı. Kendi ülkesini koltuğu uğruna boğdu. Bu yüzden Venezuela’yı Maduro mahvetti. Fakat rejim değişikliğinin silahla yapılması Venezuela’da demokrasiyi ne kadar getirebilir? Maduro’dan sonra aynı otokratlıkta daha sağcı bir hükümet gelirse, bu ABD’ye de zarar verir. Demokrasi geçişi hiçbir zaman silahlı olmuyor. Amerikan postalları devreye girdiği anda Maduro gider ama sopa kırılmaz; sopa sol elden sağ ele geçer” ifadesinde bulundu. ‘SICAK ÇATIŞMA RİSKİ VAR’ Erdölen, Trump’ın bölgeye askeri teçhizat sevk etmesinin olası bir çatışmanın habercisi olduğunu belirterek “Sıcak çatışma riski var. Çünkü ABD, askeri teçhizatları da oraya götürüyor ve Güney Donanması’ndan amiralin Karayipler’deki operasyondan sonra istifa etmesi planları onaylamadığı anlamına geliyor. Demek ki bir gerginlik var” dedi. ‘TRUMP TÜCCAR EDASIYLA HAREKET EDİYOR’ Erdölen, Washington’ınn demokrasi söyleminin artık inandırıcılığını tamamen yitirdiğini vurgulayarak “ABD’nin demokrasi söylemi her zaman ikiyüzlüydü. Ancak Trump döneminde bu söylem neredeyse tamamen ortadan kalktı. Trump, ‘demokrasiye katkı sağlar mı?’ diye değil, ‘Benim çıkarıma uygun mu, değil mi?’ diye bakıyor. Adeta bir tüccar edasıyla hareket ediyor. Artık ABD’nin inandırıcılığıyla değil, sertliğiyle gündeme gelmesini istiyor; caydırıcılığını güçlendirmek istiyor. Venezuela’ya gözdağı vererek aslında tüm dünyaya ‘İstediğim zaman birilerini deviririm’ mesajı vermeyi planlıyor” ifadelerini kullandı. NE OLMUŞTU? Trump, daha önce imzaladığı kararnameyle, Latin Amerika kökenli uyuşturucu kartelleriyle yerinde mücadele gerekçesiyle ordunun daha fazla ve etkin kullanılması talimatını vermişti. ABD, bu bağlamda ağustos sonlarındaVenezuelaaçıklarına denizaltı ile savaş gemilerinden oluşan bir deniz gücü göndermiş, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth de ABD ordusununVenezuela'da rejim değişikliği dahil operasyonlara hazır olduğunu söylemişti. Maduro da buna karşılık ülkede 4.5 milyon milis gücünü seferber ettiğini ve herhangi bir saldırıyı püskürtmeye hazır olduğunu açıklamıştı. ABD'ninVenezuelaaçıklarında bazı tekneleri "uyuşturucu kaçakçılığı" gerekçesiyle hedef almaya devam etmesi hemVenezuelayönetimi hem de uluslararası kamuoyunda eleştirilere neden olmuş, yapılan saldırıların "uluslararası hukuka aykırı olduğu" savunulmuştu. Yaz sonundan bu yana ABD, 3 Arleigh Burke sınıfı destroyer, 3 amfibi saldırı gemisi, bir kruvazör ve bir kıyı savaş gemisi dahil olmak üzere bölgeye 8 savaş gemisi konuşlandırdı. Bu gemiler, deniz piyadeleri, insansız hava araçları, uçaklar ve Sahil Güvenlik birimleri tarafından destekleniyor. Aynı operasyon bölgesinde, çok sayıda F-35 ve diğer savaş uçakları da görev yapıyor. Tekirdağlı oto kaportacı: Arabayla heves olarak başladık, şimdi helikopter Türkiye'de saatler geri alınacak mı? Kış saati uygulaması 2025: Kış saati uygulaması kalktı mı, ne zaman kalktı?

Yorumlar

Benzer Haberler

Dünyadan Haberler