cupure logo
sahtediplomaağustossahte diplomayangıngeliyorhayatınıgeldiildeyarın

Bir kilo et: 15 tonluk israf

Bir kilo et: 15 tonluk israf
İSMAİL ŞAHİN - Su ayak izi, bir bireyin, toplumun veya kuruluşun su kaynaklarını kullanımının toplam ölçüsüdür. Bu, hem doğrudan su kullanımını (içme suyu, duş alma) hem de dolaylı su kullanımını (yediğimiz gıdaların veya kullandığımız ürünlerin üretiminde harcanan su) içerir. Su ayak izini ölçmek için üç temel bileşen hesaplanır: Yeşil Su Ayak İzi: Bu, doğanın döngüsündeki sudur. Yağan yağmurun toprakta depolanan ve bitkiler tarafından kullanılan kısmıdır. Örneğin, bir buğday tarlasının sadece yağmur suyuyla büyümesi yeşil su ayak izine girer. Bu, ‘görünmez’ ama en büyük su kaynağıdır. Mavi Su Ayak İzi: Bu, bizim doğadan ‘çektiğimiz’ sudur. Nehirlerden, göllerden veya yeraltı akiferlerinden alıp tarımda sulama, sanayide üretim veya evde kullanım için harcadığımız sudur. Barajlarımızdaki su, mavi sudur. Su krizinden bahsederken aslında en çok bu kaynağın tükenmesinden endişe ederiz. Damla Damla sona doğru Gri Su Ayak İzi: Bu, kirlilikle ilgili bir kavramdır. Üretim süreçleri sonunda oluşan atık suyu, doğal su kaynaklarındaki (nehir, göl) mevcut kalite standartlarına getirebilmek, yani onu seyreltip temizleyebilmek için teorik olarak gereken temiz su miktarı. Sanayi tesisinin nehre bıraktığı kimyasal yükü temizlemek için ne kadar su gerektiği, o tesisin gri su ayak izini oluşturur. Bu tür sular ise ağırlıklı olarak nüfus ve endüstriyel büyüme ile bağlantılıdır. Örneğin, bir kilogramlık dana eti üretimi için 15 bin litre suya gereksinim vardır ki bunun yüzde 93’ü yeşil, yüzde 4’ü mavi ve yüzde 3’ü ise gri sudur. Ulusal gıda güvenliği Kırmızı et tüketimini azaltıp sebzeye yönelmek, su tasarrufu açısından büyük fark yaratabilir. Diğer taraftan en çok suyun kullanıldığı tarımsal üretimde elde edilen ürünlerin yüzde 70’e varan oranlarda yine etinden, sütünden, yumurtasından faydalandığımız hayvanları beslemek için yem olarak kullanılıyor. Hatta inekleriyle ünlü Hollanda da ihracatta yakaladığı başarıyı sürdürebilmek için hayvancılığı kısarak tarımsal üretime yönelmek için adımlar atıyor. Diploma cenneti Ziya üniversitesi Bitkisel besleme katkı sağlar Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Coğrafya Bölümü öğretim görevlisi Doç. Dr. Doğukan Doğu Yavaşlı’ya göre bitkisel beslenmeye yönelmenin su ayak izi tartışmalarının en hassas noktalarından biri. “Öncelikle şunu netleştirelim, amaç insanlara ne yiyip yiyemeyeceklerini söylemek veya kültürel beslenme alışkanlıklarını yargılamak değildir. Amaç, kısıtlı su kaynaklarımızı ulusal gıda güvenliğimizi sağlayacak şekilde en akılcı ve verimli nasıl kullanabileceğimizi bilimsel verilerle ortaya koymaktır” diyen Doç. Dr. Yavaşlı şu açıklamada bulundu: “Et ve süt ürünleri, üretimleri için çok fazla su gerektirir. Örneğin, 1 kg sığır eti için yaklaşık 15 bin litre su, 1 kg buğday için ise 1500 litre su kullanılır. Bitkisel beslenme, yem üretimi gibi dolaylı su tüketimini azalttığı için su ayak izini ciddi şekilde düşürür. Bu hem bireysel hem de küresel su kaynaklarına katkı sağlar. Ancak Türkiye’de kişi başı et tüketim oranları yüksek değil. Bu nedenle sorunu ‘bireylerin aşırı et tüketimi’ olarak tanımlamak hatalı olur. Asıl odaklanmamız gereken nokta, tüketim miktarından ziyade o bir kilogram etin hangi su kaynakları kullanılarak ve hangi coğrafyada üretildiğidir. Geleneksel olarak yaylalarda, meralarda otlayan hayvanların su ayak izi büyük oranda ‘yeşil su’dan, yani yağan yağmurun otlakları yeşertmesinden oluşur. Endüstriyel hayvancılık… Bu, büyük ölçüde doğal döngünün bir parçasıdır. Ancak modern endüstriyel (entansif) hayvancılık, hayvanların kapalı tesislerde tutulduğu ve yemlerinin (büyük oranda mısır, yonca, soya gibi su-obur bitkilerin) tarım arazilerinde ‘mavi su’ (nehirlerden ve yer altından çekilen sulama suyu) ile yetiştirildiği bir sisteme dayanır. Türkiye’deki asıl kritik sorun, suyun en kıt olduğu İç Anadolu (örneğin Konya Havzası) gibi bölgelerde, endüstriyel hayvancılığın ve bu tesislerin ihtiyacı olan su-obur yem bitkileri üretiminin teşvik edilmesidir. Kısıtlı yeraltı ve yüzey sularımızı (mavi suyu), zaten doğal olarak orada yetişmeyecek yem bitkileri için kullanıyoruz. Bu, su kaynakları üzerinde muazzam bir baskı oluşturur.” Bir bardak süt 180 litre su *Sığır eti üretmek için 15 bin 500*Koyun eti üretmek için 6 bin 100* Keçi eti üretmek için 4 bin*Tavuk eti üretmek için 4 bin 330* Bir tane hamburger 2400 litre*1 bardak süt 180 litre İSKİ düşürdü Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi’nden Doç. Dr. Doğukan Doğu Yavaşlı da İstanbul örneğine dikkat çekerek, İSKİ’nin çalışmaları sayesinde 2022’de yüzde 33.5 olan su kayıp oranının 2023’te yüzde 18.3’e kadar düşürüldüğünü söylüyor. Bu sayede her ay yaklaşık 1.29 milyon metreküp su tasarrufu sağlandığını söyleyen Yavaşlı, “Diğer belediyeler, 2028’e kadar kayıpları yüzde 30’a, 2033’e kadar yüzde 25’e indirmeyi hedefliyor” dedi. Kayıp %40 seviyesinde Ancak aradan geçen sürede bu hedeflere tam olarak ulaşılamadı. Türkiye genelinde su kayıpları halen ortalama yüzde 40 seviyelerinde. Bazı şehirlerde bu oran daha da yüksek. Uzman Dr. İlhan, bu oranların düşürülmesi için üç temel adımı şart görüyor: İran donanması Bender Abbas'a döndü! Çin'le dikkat çeken temas: 'J-10 isteği dinmiyor' 1- Altyapının yenilenmesi: Eski boruların ve hatların sistematik şekilde değiştirilmesi gerekiyor. 2- Kaçak tespiti teknolojilerinin yaygınlaştırılması: Akustik ve dijital sistemlerle gerçek zamanlı takip yapılmalı. 3- Kurumsal kapasitenin güçlendirilmesi: Su ve kanalizasyon idarelerinin teknik ve mali açıdan desteklenmesi, performans esaslı yönetim anlayışına geçilmesi gerekiyor. 10 litrenin 4 litresi boruda kayboluyor Su ayak izini küçültmenin en kritik adımlarından biri kaynağından çekilen suyun kaybolmadan kullanıcıya ulaşmasını sağlamak. Ancak Türkiye’de içme ve kullanma suyu sistemlerinde ciddi kayıplar yaşanıyor. “Kayıp-kaçak oranı” olarak tanımlanan bu durum illere göre değişse de bazı şehirlerde oran yüzde 40’a kadar çıkıyor. Boğaziçi Üniversitesi su yönetimi uzmanı Dr. Akgün İlhan’a göre, TÜİK’in en güncel verilerine göre Türkiye’deki ortalama kayıp-kaçak oranı yüzde 37 civarında. Yani her 10 litre suyun yaklaşık 4 litresi kullanıcıya hiç ulaşmadan borularda, ek yerlerinde ya da eski alt yapıda kayboluyor. Bu yalnızca ciddi bir israf değil aynı zamanda su kaynakları üzerindeki baskıyı da katlanarak artırıyor. Bu sorun uzun süredir devletin de gündeminde. Su Yönetimi Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı “İçme Suyu Temin ve Dağıtım Sistemlerindeki Su Kayıplarının Kontrolü Yönetmeliği” 2014 yılında yürürlüğe girdi. 2015 yılında çıkarılan Teknik Usuller Tebliği ile belediyelere hedefler de kondu. Buna göre: * Büyükşehirler ve il belediyeleri 2019’a kadar su kaybını yüzde 30’a * 2023’e kadar ise yüzde 25’e indirmek zorundaydı. * Diğer belediyeler için bu hedef tarih 2028 olarak belirlendi. Türkiye’de özellikle suyun en kıt olduğu İç Anadolu gibi bölgelerde yoğunlaşan yem üretimi, hem yer altı su seviyelerini düşürüyor hem de tarımsal sürdürülebilirliği tehdit ediyor. Uzmanlara göre et tüketiminden çok, üretim modeline odaklanmak gerekiyor... Bulaşığı elle yıkarsan 103 litre Makinede yıkarsan 9 litre *Suyu doğrudan değil dolaylı olarak daha çok tüketiyoruz.* Bir makine dolusu bulaşığı elde yıkamak 103 litre. * Makinede yıkamak 9 litre. * Yıkamadan önce sudan geçirmek 57 litre. * 5 dakika duş almak 125 litre su harcıyor. * Bir kez sifon çekmek 15 litre su harcıyor. Dünyada 5 kat, Türkiye’de 10 kat Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) yaptığı araştırmaya göre 1961 yılında tüm dünya genelinde kanatlı hayvan ve kırmızı et üretimi 70.79 milyon tondu. Ancak 2023 yılına gelindiğinde geçen 62 yıl içinde kanatlı hayvan ve kırmızı et tüketimi 362.86 milyon tona ulaştı. Rapora göre 1961 yılında 477 bin ton olan Türkiye’nin kanatlı hayvan ve kırmızı et üretimi 4.77 milyon tona ulaştı. Rakamlar karşılaştırıldığında dünyadaki et üretimi 5 kat, Türkiye’de ise 10 kat artmış. Evde tasarruf nasıl edersiniz *Su tasarrufu sağlayan cihazlar kullanmak (düşük akışlı duş başlıkları, su tasarruflu tuvaletler). * Sızıntıları onarmak (damlayan muslukları tamir etmek gibi). *Bahçe sulamasını optimize etmek (örneğin, yağmur suyu toplama sistemleri kullanmak). *Günlük alışkanlıkları değiştirmek (duş süresini kısaltmak, muslukları sıkıca kapatmak, çamaşır ve bulaşık makinelerini tam dolu çalıştırmak). YARIN: * 1 KOT PANTOLON İÇİN 18 BİN LİTRE SU GEREKLİ. * YARIM LİTRELİK PET ŞİŞE İÇİN 5.5 LİTRE SU HARCIYORUZ. * TARIM VE SANAYİDE SU AYAK İZİMİZİ DÜŞÜRMEK İÇİN NE YAPMALIYIZ?

Yorumlar

Benzer Haberler

Son Dakika Haberleri