cupure logo
başkanıotomobilerdoğanyaralıchpcumhurbaşkanıkaybettiyılgazzedekararı

Doğu Akdeniz’de büyük hesap! Türkiye-Mısır yan yana: 'Yunanistan ve İsrail'in dengesi şaşar'

Doğu Akdeniz’de büyük hesap! Türkiye-Mısır yan yana: 'Yunanistan ve İsrail'in dengesi şaşar'
Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr –Milli Savunma Bakanlığı, 18 Eylül’de yaptığı haftalık bilgilendirme toplantısında, Türkiye ile Mısır’ın 22-26 Eylül tarihleri arasında Doğu Akdeniz’de ortak askeri tatbikat gerçekleştireceğini duyurdu. Açıklamada, “Deniz ve Hava Kuvvetleri unsurlarımız ile Mısır Deniz Kuvvetleri unsurlarının katılacağı tatbikat, 13 yıl aradan sonra ilk kez icra edilecek. 25 Eylül’de düzenlenecek Seçkin Gözlemci Günü’ne ise her iki ülkenin deniz kuvvetleri komutanları katılacak” denildi. Türkiye ve Mısır arasında 13 yıl sonra yeniden gerçekleştirilecek bu tatbikat, iki ülke ilişkilerinde başlayan normalleşme süreci açısından dikkat çekici bir adım olarak görülüyor. Peki bu gelişme, Ankara–Kahire hattındaki yakınlaşmayı ve Doğu Akdeniz’deki dengeleri nasıl etkileyecek? Milliyet.com.tr’ye konuşan İstanbul Topkapı Üniversitesi Öğretim Üyesi, Mavi Vatan Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi ve İstanbul Topkapı Üniversitesi Uluslararası İlişkiler, Deniz Siyaseti ve Stratejileri Uygulama ve Araştırma Merkezi Başkanı müstafi Tümamiral Prof. Dr. Cihat Yaycı, 13 yıl önce gerçekleştirilen 'Dostluk Denizi' tatbikatının aynı isimle yeniden icra edilmesinin son derece kıymetli ve anlamlı olduğunu ifade ederek, “Bu sadece geçmişin hatırlanması değil, geleceğe yönelik stratejik bir yeniden konumlanmadır” dedi. ‘BİRLİKTE HAREKET ETMEDEN DOĞU AKDENİZ’DE İSTİKRAR VE GÜVENLİK OLUŞAMAZ’ Türkiye ve Mısır arasında tekrar tesis edilen ilişkilerin çok değerli olduğunu belirten Prof. Dr. Yaycı, “Bugün gelinen noktada, iki ülkeyi geçmişte karşı karşıya getiren politik birtakım hususlar yerini deniz alanlarında karşılıklı saygıya, ortak çıkarlara ve bölgesel dengeyi gözeten akılcı bir iş birliğine bırakmak zorundadır” diyerek Mısır ve Yunanistan arasındaki yakınlaşmayı şöyle yorumladı: Alıntı Metni II. Dünya Savaşı'nda Muğla neden bombalandı? 100 km'lik 'hata': 'İngiltere'nin krom mesajı' Planlanan tatbikatın, Doğu Akdeniz’de Yunanistan–GKRY–İsrail–Mısır’ın zaman zaman oluşturduğu anti-Türkiye ekseninin kırılabileceğinin sinyalini verdiğini belirten Yaycı, “Tatbikatın sembolik anlamı kadar operasyonel etkisi de büyüktür. Türkiye’nin deniz kuvvetleri yetkinliği, süratli müdahale kapasitesi, bölgesel sahiplik ilkesi çerçevesinde çok taraflı askeri ortaklık ve iş birliği stratejisi ve Doğu Akdeniz’de caydırıcılığı açısından büyük bir kazanımdır. Aynı zamanda Mavi Vatan Doktrini’nin bir parçası olarak Türkiye’nin sadece savunma değil, deniz yetki alanlarında hak ve çıkarlarını tesis etme ve koruma işlevini güç kullanmadan pekiştirme kabiliyetinin göstergesidir.” dedi. Alıntı Metni ‘AYNI ÇİZGİDEYİZ DEMEK İÇİN ERKEN’ Gerçekleştirilmesi planlanan tatbikatın Mısır ve Türkiye arasındaki ilişkiler için oldukça önemli olduğunu vurgulayan Yaycı, “Bu tatbikat Doğu Akdeniz siyaseti bağlamında açık bir iyi niyet ve dostluk işaretidir, fakat ‘artık tamamen aynı çizgideyiz’ demek için henüz erkendir. Sahada askeri iş birliğinin yeniden başlaması, iki ülkenin çıkarlarının kesiştiğini ve güven inşa sürecinin fiilen başladığını gösterir” dedi. Yunan Bakan canlı yayında Türkiye'yi hedef gösterdi: İsrail yanımızda olacak! Bu durumu iki boyutlu okumak gerektiğini bildiren Yaycı, “Birincisi, bu tatbikatın sembolik anlamı vardır. Türkiye ile Mısır’ın 13 yıl sonra tekrar askeri iş birliğine girmesi, Doğu Akdeniz’de 10 yılı aşkın süredir anlaşamıyormuş gibi görünen iki aktörün, güvenlik ve diplomasi ekseninde birbirine tekrar yaklaşmaya başladığını gösterir. Bu, benzer bir çizgiye gelme yönünde güçlü bir işarettir. İkincisi, Türkiye ile Mısır arasında kurulacak bir deniz yetki alanları iş birliğinin stratejik düzeyde henüz gerçekleşmemiş olması, bu potansiyelin varlığını ortadan kaldırmaz. Şu an itibarıyla Mısır, Yunanistan ve GKRY ile imzaladığı deniz yetki alanı sınırlandırma anlaşmaları çerçevesinde Sevilla Haritası’nın öngördüğü şekilde kendisi de deniz alanları kaybetmiştir. Sevilla Haritası, Mısır’ın Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanlarını yaklaşık en az 21.500 km² daraltmaktadır. Mısır, Yunanistan yerine Türkiye ile deniz yetki alanı sınırlandırma anlaşması imzalarsa ya da Türkiye’nin Mavi Vatan haritasının Doğu Akdeniz parçasını kabul ederse, en az 6.500 km² daha fazla deniz yetki alanı kazanacaktır. Böylesine hukuki, ekonomik ve uluslararası dengelerin kesiştiği bir noktada, Mısır’a bu olguların daha rahat anlatılacağı bir düzlem meydana gelmeye başlamıştır” diye konuştu. Mısır’ın Türkiye ile ortak tatbikat yapmasını Yunanistan ve GKRY için hem jeopolitik bir uyarı hem de doğrudan diplomatik ve askeri caydırıcılık etkisi taşıyan bir gelişme olarak gördüğünü dile getiren Yaycı, “Bu, Doğu Akdeniz’de yeni bir denge arayışının, muhtemel ittifak kaymalarının ve maksimalist Sevilla Haritası’na karşı hukuki ve rasyonel yaklaşımların habercisidir. Doğu Akdeniz’de Türkiye ile Mısır’ın iş birliği yapması, bölgenin en uzun kıyı şeritlerine sahip olmasının yanı sıra dostluk, akrabalık ve hatta kardeşlik bağlarına sahip iki ülkenin ortak hareket etmesi demektir. Bu durumda Yunanistan ve GKRY’nin hukuksuz iddialarının herhangi bir pozisyon alanı kalmaz.” ifadelerini kullandı. ‘BÖLGE ASKERİ OTOBAN GİBİ’ “Doğu Akdeniz aslında tatbikat için teknik olarak uygun bir yer ama bir o kadar da riskli” diyen Yaycı, bölgenin hem dar hem de çok yoğun olduğunu belirterek, “Bölge çok yoğun bir alan. Ticaret gemileri, enerji arama faaliyetleri, NATO ve ABD gemileri, Rus donanması, İsrail ve bölge ülkelerinin uçakları, İHA’ları sürekli burada. Yani burası adeta askeri bir otoban gibi” ifadelerini kullandı. Böyle bir bölgede varlık göstermenin en önemli yollarından birinin askeri tatbikatlar olduğunu dile getiren Cihat Yaycı, “Deniz yapısı, derinliği ve iklimi çok uygun. Denizaltılar, savaş gemileri, uçaklar, elektronik harp sistemleri hep birlikte denenebilir. Bir bakıma modern donanma kabiliyetlerini test etmek için doğal bir laboratuvar gibi. O yüzden askeri açıdan cazip bir alan.” dedi. Türkiye için Doğu Akdeniz’de tatbikat yapmanın sadece askeri değil, aynı zamanda bir zorunluluk olduğunu vurgulayan Yaycı, Türkiye’nin burada varlık göstermemesi halinde bu boşluğun Yunanistan, GKRY ya da İsrail tarafından doldurulacağına dikkat çekti. “Doğu Akdeniz’de hemen her noktada Yunanistan ve GKRY’nin hukuksuz deniz yetki alanı talepleri mevcut. Türkiye bir tatbikat alanı ilan ettiğinde, Yunanistan ve GKRY bunu teknik bir eğitim olarak değil, bir saldırı ya da meydan okuma olarak görüyor. Bunu uluslararası platformlarda Türkiye’yi suçlamak için bir propaganda malzemesine dönüştürüyorlar. Diğer yandan İsrail açısından Türkiye–Mısır yakınlaşması, hele ki ortak bir tatbikatla sahada görünür hale gelmesi, doğrudan stratejik kaygılar uyandıran bir gelişmedir. Çünkü Tel Aviv son 10 yıldır Doğu Akdeniz’de kendisini güçlü hissettiği üç temel sütun üzerine politika inşa etti: enerji denklemleri, Yunanistan–GKRY ile kurduğu ittifak hattı ve Mısır ile geliştirdiği iş birliği. Bu üç ayaktan biri olan Mısır’ın Türkiye ile sahada yan yana gelmesi, İsrail’in çıkar dengesini bozar” ifadelerini kullandı. Alıntı Metni Galatasaray'da dev fiyasko! Ağır yenilginin 3 sebebi Beyoğlu'nda korkunç olay! Silahlı saldırıya uğrayıp, gasbedilen taksici hayatını kaybetti

Yorumlar

Benzer Haberler

Son Dakika Haberleri