cupure logo
ağustoserdoğantürkiyedepremistanbulcumhurbaşkanıyaşındakiahlattayılkaza

Ölümcül akım! Bir nefeslik oyun, son nefesiniz olabilir

Çiğdem Yılmaz / Haber Merkezi - Son dönemde sosyal medyada çocuklar arasında giderek yayılan ve “bayılma-bayıltma akımı” olarak adlandırılan Blackout Challenge (bayılma oyunu) tehlikeli oyun hem Türkiye’de hem de dünyada büyük endişe yaratıyor. Özellikle 12-15 yaş aralığındaki çocukların birbirlerini nefessiz bırakarak bilincini kaybettirmesi üzerine kurulu bu akım “eğlence” adı altında ölümcül sonuçlara yol açabiliyor. İki gün önce Esenyurt’ta kaydedilen görüntülerde çocukların bu oyunu denediği ve birbirlerini bayıltarak kayıt altına aldığı ortaya çıktı. Ailelerden dava 30 yılı aşkın süredir bilinen oyun bazı yıllarda bazı ülkelerde popüler hale geliyor. ABD’deki 88 okulda yapılan anket, ergenlerin yüzde 9’unun bu oyunu denediğini ortaya koydu. 1995-2007 döneminde boğulma oyunu ve diğer boğma faaliyetlerine atfedilen 82 ölüm bildirdi; kurbanların çoğu 11-16 yaş arası ergen erkeklerdi. Tehlikenin ciddiyetini gösteren en çarpıcı örneklerden biri ise İngiltere’de yaşandı. 12 yaşındaki Sebastian adlı çocuk, TikTok’ta yayılan bu akıma katıldıktan sonra bilincini kaybederek hayatını kaybetti. Sebastian’ın ölümü, dünya genelinde aileleri alarma geçirdi. Daha önce de İngiltere’de Isaac Kenevan (13), Archie Battersbee (12), Julian Sweeney (14) ve Maia Walsh’un (13) benzer şekilde yaşamlarını yitirdiği öne sürülmüştü. Aileler, bu yılın şubat ayında TikTok ve ana şirketi ByteDance’e karşı ABD’nin Delaware Eyaleti’nde haksız ölüm davası açarak adalet arayışına girdi. BLACKOUT CHALLENGE NEDİR? “Passout Challenge”, “Boğulma Oyunu”, veya “Bayılma Oyunu” olarak bilinen Blackout Challenge, uyarılara rağmen yıllardır ortalıkta dolaşıyor. Tıp uzmanları, bu eğilimin bayılmaya, beyin hasarına, nöbetlere ve hatta ölüme yol açabileceği konusunda uyarıyor. Bu oyunu oynayanların bir süreliğine nefeslerini keserek kendinden geçmeyi amaçladığı belirtiliyor. Oyuna katılanlar, ikinci bir kişinin yardımıyla ya da kemer, halat, kablo gibi malzemelerle kendi kendilerine boğazlarına baskı uygulayarak beyne oksijen akışını bir süreliğine durduruyor. Oyunun aşamaları ilerledikçe bu süre gittikçe artıyor. Genellikle yaşı küçük çocukların oynadığı bu oyunun ölümcül sonuçları oluyor. UZMANLARINA SORDUK AİDİYET VE KİMLİK ARAYIŞI Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi Klinik Psikoloğu Ayşe Topak, bu tehlikeli akımın ciddi fizyolojik ve psikolojik riskler barındırdığına dikkat çekerek şunları aktardı: “Bayıltma- bayıltma oyunu gibi ölümcül akımlar çocuk ve ergenler üzerinde çok yönlü olumsuz etkilere yol açabilir. Bu tarz akımlar riskin normalleştirilmesine, hatta ödüllendirilmesine yol açar. Özellikle sosyal medyada görünür olmak isteyen ergenler, bu tarz akımlara katıldıklarında cesur, gruba ait, popüler ve benzeri gibi kimlikler edinme yanılsaması yaşar. Oyun sırasında bayıltılan çocukta, kısa süreli bilinç kaybının yanı sıra, sonrasında panik atak, yoğun korku ya da travmatik stres belirtileri görülebilir. Bedeli kalıcı olabilir Ergenlerin risk alma ve sınır deneme ihtiyacı doğaldır. Bu ihtiyacın daha güvenli yollarla (spor, yaratıcı etkinlikler, takım oyunları) karşılanması sağlanmalı. Medya okuryazarlığını aşılanmalı. Akımların önüne geçmek için okul ve yerel yönetimler bilinçlendirme çalışmaları yapılabilir. Ebeveynlerkonuşarak neden-sonuç ilişkisini anlatmalı.” Erken uyarı sistemi Topak, “Sınıflarda bu tür akımların sonuçlarına dair bilgilendirme yapılmalı, riskli davranışları küçümsemek veya görmezden gelmek yerine öğrencilerin merakını giderecek güvenli açıklamalar yapmak, öğrenciler arasında dışlanma veya zorbalık belirtilerine dikkat etmek ve ailelerle iş birliği yaparak erken uyarı sistemleri oluşturmak çok faydalı olacaktır” dedi. ‘Süreç ölüme kadar uzar’ Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, bu ölümcül akımın kişinin nefes almasını engellediğini, beyne giden oksijeni azalttığını belirterek, “Beyin 6 saniyeden fazla oksijensizliğe dayanamaz. Bu süre aşıldığında beyin hasarı, bilinç kaybı, felç, konuşma bozukluğu, düşünme fonksiyonlarında kalıcı bozulma hatta ölüm meydana gelebilir. Saniyeler içinde geri dönüşü olmayan sonuçlar ortaya çıkar.Çocuklara kesinlikle böyle bir şeyin oyun olmayıp hayati tehlike taşıdığı anlatılmalı. Ailelerin bilinçli olması, öğretmenlerin de okul ortamında bu riskleri dile getirmesi gerekiyor. Bu akımlar eğlence değil ölümcül tuzaklardır.” Zeynep Kamil Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi Çocuk Nörolojisi klinik ve eğitim sorumlusu Doç. Dr. Nilüfer Eldeş Hacıfazlıoğlu da“Aileler çocuklarına bunun bir oyun olmadığını, hayatı tehlikeye atan bir davranış olduğunu anlatmalı. Boyunda iz, sık baş ağrısı, ani bayılmalar gibi belirtilere de dikkat edilmeli” uyarısı yaptı.

Yorumlar

Son Dakika Haberleri