cupure logo
altınsonakkmsona erdierdimevduathakemaçıklamakuraçıklaması

Tarladan fabrikaya yemekten giyime... Her anımızda su tüketiyoruz

Tarladan fabrikaya yemekten giyime... Her anımızda su tüketiyoruz
İSMAİL ŞAHİN- Türkiye’deki tatlı su kaynaklarının yüzde 75’i tarımsal üretimde, yüzde 6’sı ise sanayide kullanılıyor. Birleşmiş Milletler’in raporuna göre tarım ürünlerinin üretimi ile ilişkili olan küresel su ayak izi, 1996 ile 2005 yılları arasındaki dönem için yıllık yaklaşık 7 bin 404 kilometreküp olarak tespit edilmiş. Bu miktar toplam su ayak izinin yüzde 92’lik kısmını oluşturuyor. Burada, özellikle tarımda kullanılan sulama tekniğinin önemi çok büyük. Örneğin, sadece yağışlara bağlı tarımsal faaliyetler, dünya üzerindeki tarım alanlarının yüzde 80’inde yapılıyor ve besinlerin de çoğunluğu (yüzde 60) bu şekilde üretiliyor. Farklı sulama teknikleri ile yapılan tarım faaliyetleri ise küresel olarak sadece yüzde 20’lik bir alanda yapılıyor ancak bu tarım ürünlerinin yüzde 40’ına denk geliyor. Tarımsal ürüne göre ve tekniğine uygun şekilde uygulanacak sulama yöntemleri 2.9 milyon işletme tarafından üretilen buğday, yaklaşık 15 milyon insan için geçim kaynağı. Yılda yaklaşık 20 milyon ton üretilen buğday ülkemizdeki tarımsal üretimin yüzde 33’ünü oluşturuyor. Bitkisel üretimin su ayak izinin yüzde 36’sı ve tahılların su ayak izinin de yüzde 95’i buğdaydan kaynaklanıyor. Deri ayakkabı için 16 bin 500 litre su! Yılda 79 trilyon litre su tüketiminden sorumlu olan tekstil endüstrisinin endüstriyel atık suyun yüzde 20’sini deşarj ettiği biliniyor. Kilo başına su tüketimi, pamuğun işlenmesinde 250-350 litre; yün için 200-300 litre olarak hesaplanıyor. Polyesterin işlenmesi için ise 100-200 kilo su gerekiyor. Uzmanlara göre giysiler üzerinde su ayak izi de yazılmalı. Bir kot pantolonu üretmek için 18 bin litre suya ihtiyaç duyuluyor. Bir deri ayakkabının yapımı için de 16 bin 500 litre su harcanıyor. Mikroçip üretimi için ise 16 bin litre suya ihtiyaç var. Yarım litrelik şişeye 5 litre su Etrafımızda gördüğümüz her şey, yoğun su kullanımı gerektiren bir üretim aşamasından geçiyor. Örneğin, yarım litre pet şişe suyun ekonomimize maliyeti aslında yaklaşık 5.5 litre sudur ve bu miktarın 5 litresi sadece pet şişenin üretimi içindir. Sütün bir litresinin üretimi için de tüm süreçlerde toplamda bir tondan fazla su kullanılıyor. ‘Türkiye su zengini değil’ Mevcut sistemde sanayinin gelişmesi için gerekli olan su ihtiyacının tarımsal sulamadan kısılarak gerçekleşebileceğine dikkat çekiliyor. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Coğrafya Bölümü’nden Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, modern hayatın enerji tüketimi üzerine kurulduğuna dikkat çekerek şunları dile getirdi:“Sanal alemde her bir saniye enerji anlamına geliyor. Bu veriler depolanıyor, bu depolama için enerjiye ihtiyaç var, onun da soğutulmaya ihtiyacı var, su kullanılıyor. Bütün bunlar bizim ekolojik ayak izimiz üzerinde yoğun bir baskı yaratıyor. Eğer mali kaynaklara, güçlü altyapıya sahip değilseniz bu süreci atlatabilmenizin şansı yok. 2100-2150 yılına kadar suya ihtiyaç duymayacak, susuz kalmayacak ülkeler var. Ama yarın ne olacağını bilmeyen ülkeler de var. Ülkemiz açısından düşündüğümüzde Türkiye su zengini bir ülke değil. Türkiye’nin her yerinde orantılı bir su yok. Ve olan kaynaklar da açık değil. Mevcut verilerden ortaya çıkardığımız bütün modellemelerde, her bölge iklim değişikliğinden korkunç etkilenecek. Şu anda su stresinin üzerinde bir aşamaya geçtiğimizi düşünüyorum. 1000 metreküp suyla hayatımızı sürdürme şansımız yok. Yakın gelecekte içme suyumuzun yüzde 75’lik bir kısmı Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da olacak. Tarımsal faaliyetler için batı bölgelerinde geleneksel tarım terk edilecek. Güneydoğu ve İç Anadolu’da çölleşme karşımıza çıkacak. Geçen yıl Akdeniz Bölgesi’nde narenciye bahçeleri su ihtiyacını karşılamak için kesildi. Sanayiden vazgeçilmez, tarımdan vazgeçilebilir. Yakın gelecekte Doğu Anadolu, Akdeniz iklimine sahip olacak, belki Muş’ta muz yetiştirilebilecek.” ‘Su altın kadar değerli olacak’ Dünyada son birkaç yıldır tarımsal ürünlerde yaşanan fiyat düşüşlerinin 2024 yılında arz artış gösterdiği halde tersine dönmeye başladığını ifade eden Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “Bu ürünlerin fiyatları çok çok daha artacak. Su altın kadar değerli olacak. Su kaynakları azaldıkça benim kanaatim tarımsal üretimden çıkılacak, üründe değişikliğe gidilerek su gerektirmeyen ürünlere yönelinecek. Hem ürün hem de alan kısıtlamasına gidilecek. Yüzey sularına barajlar yaparak şehirlere aktardığımız suyu, artık 500-1000 metre derinlerden su çıkaran bir yapıya dönüştürdük. Ama bunun da bir maliyeti var. Bu üretilen ürüne de yansıyor” ifadelerini kullandı. Aral Gölü’nü kurutan pamuk... En yoğun olarak tekstil sektöründe kullanılan pamuğun bir kilosu için 8 bin 200 litre suya ihtiyaç var. Adana’da 2023 yılında 70 bin, 2024 yılında da yaklaşık 100 bin ton pamuk hasadı yapıldı. Hesaplamalara göre 67 bin dönüm arazide yetiştirilen pamuklar için tam 820 milyar litre su kullanıldı. Bu suyun yüzde 75-85 civarı yağmur suyu, yüzde 15-25 civarı ise sulama suyu. Dünyada mukavemeti en yüksek pamuk Adana’da yetiştiriliyor. Mukavemeti en yüksek ikinci pamuk ise Kazakistan ve Özbekistan sınırları içinde bulunan ve bir dönem Asya’nın ikinci, dünyanın dördüncü büyük gölü olan Aral Gölü havzasında yetiştiriliyordu. Ancak suyun yanlış kullanımı, vahşi pamuk üretimi yüzünden bir dönem yüzölçümü 68 bin kilometrekare olan bu gölün yüzde 90’ı kurudu. Kuraklık arttıkça göç kaçınılmaz Geçmişte de Tükiye ve diğer ülkelerde kuraklıklar yaşandığının altını çizen Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “Türkiye’nin bulunduğu kuzey yarımküreyi düşündüğümüzde kurak mevsimler geçmişte 15 gün-1 ay gibi sürerdi, bu tolere edilirdi. Bu süre sonunda yağmur yağardı. Zaman zaman ekstremler yaşanırdı. Bir yıl, iki yıl, üç yıl üst üste giderdi. Ama şimdi ekstrem dönemde bu kurak mevsimler bir aydan iki, üç, dört aya çıkmaya başladı. Örneğin Pakistan, Hindistan gibi ülkeler süreci yönetiyor ve insanlar göç etmek zorunda kalacaklar. Bu insanlar nereye göç edecek? Türkiye gibi ülkelere göç edecektir. Avrupa bu süreci çok iyi yönetiyor. Şehir artışı istemiyorlar. Şehirlerden nüfus artışı da istemiyorlar. Çok insanı dar bir alana toplarsanız yönetemezsiniz. Pakistan, Hindistan ve diğer doğu ülkelerinde nüfus artışı halen çok yüksek, bunların ilk gelecekleri ülke Türkiye. Bütün bunları yönetebilmemiz lazım” değerlendirmesinde bulundu. 1 kot pantolon= 18 bin litre su Tarımda: *Dijital sulama sistemleri ve meteorolojik erken uyarı teknolojileri ile entegre edilmeli, çiftçiler su yönetimi konusunda eğitilmeli. *Buğday ve arpa yerine daha az su isteyen sorgum ve darı gibi türler tercih edilmeli. *Toprak nemini korumak için malçlama veya organik madde kullanımı artırılmalı. *Sanayide: *Kapalı devre sistemlerle suyun tekrar kullanılması sağlanmalı. *Gri su sistemleriyle lavabo/sıcak suyun diğer alanlarda değerlendirilmesi sağlanmalı. *Kuraklık riski olan bölgelerde su yoğun faaliyetler azaltılmalı. ‘Sanayi suyu sınırsız gibi kullanıyor’ Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Su Yönetimi Uzmanı Dr. Akgün İlhan’a göre birçok sanayi kuruluşu, halen suyu “serbest” ve sınırsız bir kaynak gibi kullanıyor, arıtma ve geri kazanım sistemleri yeterince yaygın değil. İlhan, “Sanayide su ayak izini düşürmek için, proseslerde suyun kapalı devre kullanımı teşvik edilmeli” diyor. Türkiye’nin toplam su tüketiminin yaklaşık dörtte üçünü oluşturan tarım sektörünün yağış rejimlerinin değiştiği, yer altı su seviyelerinin düştüğü ve kuraklık riskinin arttığı bir dönemde sürdürülebilir olmaktan çıktığını ifade eden İlhan, “Geleneksel vahşi sulama yöntemleri hem büyük su kayıplarına yol açıyor hem de toprak ve su kalitesini olumsuz etkiliyor. Uzun vadede tarım-su ilişkisi, sadece üretim artışı değil, ekosistem den-gesini gözeten bir yaklaşımla ele alınmalı” diye konuştu. Bir kilogram için harcanan su!.. * Kahve: 20 bin 680 litre* Pamuk: 8 bin 200 litre* Ayçiçek: 4 bin 147 litre* Zeytin: 4 bin 400 litre* Pirinç: 3 bin 400 litre* Fasulye: Bin 800 litre* Arpa: Bin 400 litre* Buğday: Bin 300 litre* Mısır: 900 litre* Muz: 790 litre* Elma: 700 litre* Portakal: 500 litre* Avokado: 283 litre* Patates: 250 litre* Domates: 236 litre YARIN: *SANAL SU TEHLİKESİ VE UÇAN TUVALETLER*SUYUMUZA ORTAK OLAN YAPAY ZEKÂ*TURİZM SEKTÖRÜ TASARRUFU ZORLUYOR

Yorumlar

Ekonomi Haberleri