cupure logo
sumudekimdepremisrailaçıklamaistanbulerdoğanhayatınıaçıklamasıfilosu

CHP lideri, 1 Ekim fotoğrafına tepki gösterenlere seslendi: Lince son verilmeli

MEHTAP GÖKDEMİR/ANKARA- CHP’nin milletvekili kampı dün Abant’ta başladı. Genel Başkan Özgür Özel, milletvekillerine hitaben yaptığı kampı açış konuşmasında özetle şunları söyledi: MİLLET YÜZÜNÜ CHP’YE DÖNDÜ: Toplam 59 eylemimize 11 milyon vatandaş katılırken her biriniz olmanız gereken yerdeydiniz. Artık sokakta çok daha güçlüyüz. Meydanda, çarşıda, pazarda, tarlada biz varız ve gitgide güçleniyoruz. Millet yüzünü CHP’ye döndü. Bin günlük bir kampanyanın içindeyiz. Milletimize buradan CHP grubu olarak söz veriyoruz. O sandığı kimseye kaptırmayacağız, o sandıkla iktidarı değiştireceğiz. 1 GÜN KATILMADIK NELER OLDU: Partimizin bir gün Meclis’te olmadığında neler olduğunu gördük. Sayın Erdoğan bunun Meclis’e, milli iradeye bir saygısızlık olduğunu söyleyecek kadar paniğe kapıldı. Oysa kaybettiği ilk seçimden sonra bindiği demokrasi treninden kimin indiğini, millet 31 Mart’tan beri görüyor. Biz milletimizin yanındayız, milletimizin seçtiklerinin de sonuna kadar da arkasındayız. KARŞISINA GEÇİP OTURMADIK: Darbecilerin, bu darbeyi üzerimize salanların, karşısında bütün yasama Meclis’ini bulacağı bir günde, O’nun karşısına geçip oturmadık. Onu ne Cumhurbaşkanlığı makamının, onu seçenlere saygının gerektirdiği şekilde ayakta, ne de Meclis’in yetkilerine saldıran birisi diye oturarak, onun bulunduğu o salonda bulunmadan, onun yaptığı o açılış konuşmasını dinlemeden ve Amerikalarda aradığı meşruiyeti TBMM salonunda bulmasına izin vermeden hep beraber bir tutum içinde olduk. ‘FİRAR’YANITI: CHP’yi Meclis’ten firar etmekle suçladı. Geçen sene 19 kez AK Parti vekilleri olmadığı için TBMM yoklamayla kapandı. Yılda bir kez gelip Meclis’e nutuk atmakla Meclis’e saygı gösterilmiş olunmuyor. Yedi yıldır bütçe görüşmelerine adım atmayan bir yürütmenin başıyla karşı karşıyayız. LİDERLER DAVETE İCABET ETTİ: 1 Ekim’de Meclis’te olmamamızın iktidar partisini nasıl bir davranışa ittiğini, nasıl ruh hallerinin yalnızlaştığını ve bunu nasıl telafi etmeye çalıştıklarını milletimiz gördü. Meclis Başkanı eliyle yapılan bir davete icabet etmiş sayın liderlere yapılan haksız saldırılardan büyük bir üzüntü duyduğumuzu ifade etmek isterim. Ancak orada yapılanın, içeride bulundurulan tek kamera ve tek fotoğraf makinası veya ekibi varken, özenle seçilmiş en insani gülüşlerin, duruşların hepimizin başına gelebilecek bir takım talihsiz bakışların, özellikle kimler tarafından seçildiğini, kimlerin paylaştığını, Cumhurbaşkanlığı fotoğraf servisinin ne özenle yaptığını hep birlikte gördük ve takip ettik. DOSTLUK GÖRDÜK: Bu büyük haksızlığa, bu büyük lince kim katkı sağlıyorsa bunun bir an önce son verilmesi gerektiğini samimiyetle söylüyorum. Çünkü CHP ağır saldırı altındayken bütün muhalefet partilerinden sadece dostluk gördük. Biz onlarla birlikte Türkiye’deki demokratik sistemi, sandığı savunduk, savunmaya da devam ediyoruz. KİMSE İNANMASIN: Kimse Erdoğan’ın kendi çektirdiği fotoğrafları servis edip de ‘Çekim merkezi oldu, herkesi bir anda yanına topladı, moral oldu’ safsatasına inanmasın. Ahlaki üstünlük neredeyse, psikolojik üstünlük oradadır. Psikolojik üstünlük kimdeyse, çoğunluk enerjisi ondadır. ‘Olağan işler değil’ “İstanbul’da 3 savcının yerleri değişti. Düşünceniz nedir?” sorusu üzerine Özel,“Bu tip işler olağan işler değil. Hele hele aylardır duyuyorduk; Akın Gürlek’e çok yakın bir ismin çok kritik bir yere atanacağıyla ilgili. Bu duyumlar gerçekleşmiş oldu. Endişeyle takip ediyoruz” dedi. CHP Genel Başkanı Özel, Milliyet muhabiri Mehtap Gökdemir’in de aralarında olduğu gazetecilerle bir araya geldi. ‘CHP’yi kimse yalnızlaştıramaz’ CHP Genel Başkanı Özel, Abant kampını takip eden gazetecilerin sorularını şöyle yanıtladı: CHP YALNIZLAŞMAZ (CHP yalnızlaştırılmaya mı çalışılıyor?): Meydanlardaki fotoğrafalara baktıktan sonra öyle Meclis’teki fotoğrafla CHP’yi kimse yalnızlaştıramaz. CHP yalnızlaşmaz. Bir yalnızlaşma varsa o fotoğrafta Sayın Erdoğan’la Bahçeli o fotoğraftaki diğerlerine göre daha yalnızdır. KENDİMİZİ İNKAR ETMİŞ OLURUZ: Bize yapılan bunca saldırıdan dolayı biz Meclis’e girsek kendimizi inkar etmiş oluruz. Erdoğan bize bunları yaparken. O zaman ben kendi seçmenime ne diyeceğim. Ben geçen sene Meclis’e de girdim, ayağa da kalktım. Parti böyle bir saldırı altında değildi. ADIMIN ÖZGÜR OLDUĞU KADAR EMİNİM: (Bu yıl Genel Kurul’a katılmamanız kampta eleştirildi mi?): 1 Ekim günü ben geçen sene 1 Ekim günü birinci parti olmanın sorumluluğunu yerine getirdim. Ve diyalog zemininin sürmesini, çatışma zemininin oluşmaması için. Biri size balta çekiyorsa, savaş ilan ediyorsa o vakitten sonra savaş ilan edilen parti ne yapması gerekiyorsa onu yapıyoruz. Bugünün de doğrusu bu. Adımın Özgür olduğu kadar her iki karardan da eminim. Özgür Özel, 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde sosyal medya hesabından parti genel merkezinde bakımını üstlendikleri Zafer ve Mayıs isimli kedi ile köpeğin fotoğraflarına yer verdiği bir paylaşım yaptı. ‘Dayanışma duygularımı ifade ettim’ Özgür Özel, basın mensuplarının 1 Ekim fotoğrafıyla ilgili hangi genel başkanlarla görüştüğüne yönelik sorusuna şu yanıtı verdi: “Olmadık bir haksızlık yapılıyor genel başkanlara. Önce Sayın Tuncer Bakırhan’ı aradım. Sonra Sayın Ali Babacan’ı, Sayın Ahmet Davutoğlu’nu, Sayın Müsavat Dervişoğlu’nu aradım. Bunlar Meclis’in pratiğinde var. O arka odaya ben 300 kere çağrılmışımdır, 300 kez gitmişimdir, Meclis Başkanvekili çağırınca. Meclis Başkanı’nın bir çay davetine icabet ve oradaki o birliktelik, hep birden demokrasiyi savunan güçlü muhalefet partilerini ve güçlü dayanışmalarını basitleştirecek, yok sayacak ve hem genel başkanları hem de partilerin üyelerini, seçmenlerini rahatsız edecek bir tona dönüştü. Bundan duyduğum üzüntüyü, dayanışma duygularımı ifade ettim.” İmamoğlu’ndan mektup Toplantı salonuna “İmamoğlu’na Özgürlük” pankartları asıldı. Toplantı salonunun dışında da tutuklu belediye başkanları, partililerin olduğu fotoğraflar sergilendi. Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu datüm milletvekillerine adlarına yazılı zarflarda mektup gönderdi. İmamoğlu, “Değerli yol arkadaşım” hitabıyla başlayan mektubunda, “Başarılı olmak mecburiyetinde olan bir takımız. Bize güvenen, inanan, yüreği bizimle atan on milyonlar var. Bu bilinç ve özenle çok çalışacağız ve elbette yine hep birlikte başaracağız” ifadelerine yer verdi.

Yorumlar

Benzer Haberler

Son Dakika Haberleri