cupure logo
sahteağustosortayaistanbulkaybettidiplomaistanbuldahayatınıaçıklamatürkiye

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arkeoloji Sempozyumu ve Sergisine katıldı: Tarihi anlamadan rotamızı çizemeyiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arkeoloji Sempozyumu ve Sergisine katıldı: Tarihi anlamadan rotamızı çizemeyiz
Aslıhan Altay Karataş / Ankara - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Millet Kütüphanesi’ndeki “Uluslararası Arkeoloji Sempozyumu ve Arkeolojinin Altın Çağı Sergisi” programına katıldı. Sergiyi gezerek bilgi alan Erdoğan, konuşmasında özetle şunları söyledi: AÇIK HAVA MÜZESİ: On asırdır meskun ve muhafızı olmakla gurur duyduğumuz, kimliğimizle, kültürümüzle adım adım abad ettiğimiz, Türk İslam medeniyetinin en nadide eserleriyle nakış nakış süslediğimiz Anadolu, insanlığın tüm serencamını yansıtan bir açık hava müzesidir. Tevarüs ettiğimiz tarih ve medeniyeti, içinde yaşadığımız coğrafyayı hakkıyla anlayamazsak gelecek rotamızı doğru çizemeyiz. ZENGİN ARKEOLOJİK MİRAS: Milletçe bin yıldır buradayız, bu topraklarda yaşıyoruz. İnşallah kıyamete kadar da burada olmaya devam edeceğiz. Dolayısıyla milli kültürümüzün istikametini de burada aramak zorundayız. Bununla birlikte arkeoloji alanında da çok zengin çok köklü bir mirasın sahibiyiz. Bu hazineyi ortaya çıkarmak, belgelemek, ihtimamla korumak ve yeni nesillere en güzel şekilde bırakmak, bu bakımdan son derece önemlidir. TÜRKİYE İLK SIRADA: Bugün yıllık 800’e yaklaşan saha çalışmasıyla bu alandaki faaliyetlerimizi hem kapsam hem de içerik itibariyle çok önemli bir seviyeye ulaştırdık. Karada kazı ekiplerimiz, su altında ise dalgıç bilim insanlarımız arkeolojide adeta destan yazıyor, insanlık tarihine eşsiz katkılar yapıyor. Türkiye gerek toprak yüzeyi gerek su altı keşiflerinde dünya arkeolojisinde ilk sırada yer alıyor. KAZI SÜRESİ 12 AYA ÇIKTI: 2023’te Cumhuriyet tarihimizin en kapsamlı arkeoloji çalışması olan Geleceğe Miras Projesi’ni başlattık. Bu projeyle Türkiye’de arkeolojiye ayrılan kaynağı katbekat artırdık. Ülkemizin dört bir yanındaki kazı başkanlıklarımızın sayısını son 7 yılda 151’den 250’nin üzerine çıkardık. Sadece 2024 yılında kazı çalışmaları için 2 binden fazla uzman, 3 bini aşkın çalışanla arkeoloji faaliyetlerine önemli bir istihdam desteği sağladık. Daha önce kazı sezonu yaklaşık 90 günden oluşuyordu. Sağladığımız yeni imkanlarla kazı süresini 12 aya çıkardık. GECE MÜZECİLİĞİ: 27 noktada devreye aldığımız gece müzeciliği uygulamasıyla ziyaretçiler yalnız gündüz değil, gece de büyüleyici bir tarih yolculuğuna çıkıyor. Bu ay itibariyle Türk İslam Dönemi Mezar Taşları ve Kitabeleri Ulusal Envanter Projesi’ni de başlatmış bulunuyoruz. Bu projeyle Anadolu’nun dört bir yanında Türk İslam Dönemi’ne ait mezar taşları ve kitabeleri tespit ediyor, belgeliyor, ulusal veri tabanında bir araya getiriyoruz. TARİHİ MESULİYET: Milletimizi esaret altına almayı amaçlayan Sevr Antlaşması’nın 421. maddesi antikalara dair hali hazırda yürürlükte olan Osmanlı kanunlarının ilgası hükmünü içeriyor. Yani tarihi ve kültürel mirasımız üzerindeki egemenliğimiz elimizden alınmak, medeniyet değerlerimiz ortadan kaldırılmak isteniyordu. Sevr’i yırtıp atarken aynı zamanda milletimizin kökleriyle bağını kesmeyi amaçlayan bu dayatmaları da boşa çıkardık. Dolayısıyla arkeoloji camiamızın her bir mensubu milli varlığımıza sahip çıkarak tarihi bir misyonu ve mesuliyeti yerine getiriyor. Bir sonraki durak Haydarpaşa ve Sirkeci GAR VE KÜLTÜR SANAT İÇ İÇE: 86 yıllık aranın ardından asli kimliğine kavuşturduğumuz Ayasofya-i Kebir Camii’ni tarihinin en kapsamlı restorasyon sürecine aldık. Kız Kulesi’ni daha yüz yıllarca ayakta kalabilecek şekilde aslına sadık kalarak elden geçirdik. İstanbul Arkeoloji ve Ankara Resim Heykel müzelerimizin bakım ve onarım çalışmalarını başarıyla nihayete erdirdik, başkentimizin kangrene dönen CSO projesini ‘CSO Ada’ olarak hayata geçirdik. Bu dönüşümün bir sonraki durağı Haydarpaşa ve Sirkeci olacak. Bakanlığımız gar, kültür ve sanatın iç içe olduğu güzel bir projeye imza atıyor. Projenin tamamlanmasıyla dünyanın göz bebeği İstanbul’un Anadolu Yakası da önemli bir kültür ve sanat alanına sahip olacak. Böyle hem Haydarpaşa’da hem Sirkeci’de raylı ulaşım hizmetleri sunarken kültür, sanat ve tarih de yeniden hayat bulacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sergide 65 yıl sonra yurt dışından getirilen 2 bin yıllık Marcus Aurelius heykeli önünde eşi Emine Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve eşi Pervin Ersoy ile fotoğraf çektirdi. ‘Santim santim ölçüldü’ ÇETİN MÜCADELE: Hem gönül coğrafyamızda hem de dünyanın diğer bölgelerinde kültür varlığımıza sahip çıkıp her birini ihya ederken ülkemizden kaçırılan tarihi eserlerin Türkiye’ye iadesi için de yoğun bir mücadele içindeyiz. Yurt dışına çıkarılan bu eserleri uzun yıllar süren bilimsel çalışmaların yanı sıra hukuki ve diplomatik girişimlerimizle ait olduğu topraklara Anadolu’ya getiriyoruz. 2002’den bugüne tam 13 bin 291 tarihi eserin ana vatana iade edilmesini sağladık. Bu eserlerin sonuncusu olan ve tam 65 yıl önce ülkemizden kaçırılan Marcus Aurelius bronz heykeli şu anda sizlerin ziyaretine açıktır. Türk arkeolojisinin öncü isimlerinden merhum Jale İnan Hocamız bu kıymetli parçanın bulunması için kolları sıvayan ilk isimdi. Eseri bulmak tabii ki yeterli olmadı, getirilmesi için çok daha çetin bir mücadele verildi. Uzmanlarımız heykelin bize ait olduğunu ispatlamak için kaidesini santim santim ölçtüler. Silikon kalıplarını çıkardılar. Aynı bölgedeki diğer eserlerden numuneler topladılar. Sonunda bu eseri yeniden ülkemize kazandırdılar. ‘Türkiye eserlerini alır algısı güçlendi’ Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da, “Geleceğe Miras” projesiyle kazı sürelerinin uzatıldığını, çalışma alanlarının genişletildiğini ve sağlanan ödeneklerin artırıldığını anlatarak, proje kapsamında 251 ayrı arkeolojik alanda sürdürülen kazı, restorasyon ve çevre düzenleme faaliyetlerinin Anadolu’nun dört bir yanına yayıldığını söyledi. Ersoy, “Ülkemizden yasa dışı yollarla çıkarılmış kültür varlıklarının iadesi için kararlılıkla çalışıyoruz. Attığımız kararlar adımlar neticesinde; yurt dışında ‘Bu eserler Türkiye’ye ait, onlar mutlaka eserlerine sahip çıkarlar ve geri alırlar’ düşüncesi artık iyice güçlendi” diye konuştu. Türkiye’deki görev süresi dolan Meksika’nın Ankara Büyükelçisi Jose Luis Martinez y Hernandez ve eşi Sultan II. Abdülhamid’in torunu Mediha Nami Osmanoğlu de Martinez Hernandez, Emine Erdoğan’ı ziyaret etti. ‘Kültürel kimliğimizin simgesi’ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Kültürel kimliğimizin ve sahiplenme bilincimizin simgesi olan bu özel sergide ve ‘Geleceğe Miras Türkiye Arkeolojisinin Altın Çağı’ isimli prestij kitapta emeği geçen herkesi yürekten tebrik ediyorum” ifadelerine yer verdi.

Yorumlar

Son Dakika Haberleri